Düşünmek mi o da ne ? - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

10 Aralık 2010 Cuma

Düşünmek mi o da ne ?

İnsan geçen zamana üzülüyor..Yaşlandığı için değil boşa geçmiş ömrü için..
Hayatını nelerle heba ettiğini düşündükçe üzülüyor...
Neleri dert ettiğine, asıl dert edinip uğraşacağı şeyleri göz ardı ettiği için üzülüyor...

Sanki gelişini haketmiş gibi, dünya nimetlerini gamsızca kullanıp şükretmemeyi/tam tersi şikayet etmeyi de kendinde hak olarak görmeye başlamış kullar olarak, hiç düşünüyor muyuz aceba ömrümüzü ne ile nasıl geçirdiğimizi?

Ömrümüzün en güzel dönemini iyi bir meslek sahibi olmak için okuyarak geçiriyoruz dünya hayatımızı kurtarmak (!) için gecemizi gündüzümüze katıyoruz..İlim öğrenmek farz biliyorum ama ilim para kazanmak için alınır oldu bu da içler acısı bir durum...Okuyan insanların kaçı Allah'ın emri olduğu için ilim yolundadır merak ediyorum ? Neyse konumuz değil...Konumuz hızla geçen zamanı geri döndüremediğimizi bile bile yine de boş şeylerle geçiriyor olmamız..

İnsan biraz okuyunca hadsizliğinin farkına varıyor...Hiç kitap okumamış biri bile olsak 15 dakika gökyüzünü izlesek bunca nimete karşı ne kadar nankör ve şükürsüz olduğumuzu anlayabiliriz...Dünyaya gezip görüp yiyip içmek sonra da şikayet etmemiz için mi gönderdildik aceba ,bu soruyu soruyor muyuz hiç..Gününü gün etmek, nerde eğlence orada sabahlamak, kul hakkını hiçe sayıp özgürüm diye hakları gasp etmek ,kendinden güçsüzleri ezip kendini ön plana çıkarmak Allah'ın emirlerini hiçe saymak için  gönderilmiş olamayız herhalde değil mi?

Bizi severek Yaratan Rabbimiz bizi gönderdiği zaman nasıl yaşamamız gerektiğini açıklayacak yol gösterici Kitabı da göndermiş..Bizi başı boş bırakmamış çok şükür..Ama biz bizi sevip Yaratan'ın sözlerini ne kadar ciddiye alıyoruz..? Yarın huzuruna vardığımızda hiç bir emrini   ciddiye almadığımızı ve yerine getirmediğimizi nasıl söyleyeceğimizi hiç düşünüyor muyuz aceba! 

Nasıl olur da SEVGiye layık olabilmek için hiç gayretimiz olmuyor ,nasılda bu kadar korkusuz olabiliyoruz ...Nasıl da bu kadar haddini bilmez ,kibirliyiz...Nasılda şeytanı/nefsimizi kendimize lider yapıyoruz...Hiç mi korkmuyoruz!!! Hesap verecek olmak bize nasıl oluyor da bu kadar basit bir şeymiş gibi geliyor !! Bilemiyorum...Sözlerim önce kendimi olduğu için yazarken bile utanıyorum ...Bildiğimiz halde bu umursamaz halimize şaşıyorum ağlasam gözyaşlarım tükürük olur yüzüme gibi geliyor...

Sabahlara kadar bizim için dua eden Peygamberin ümmetiyiz ve O canlar canını ne kadar örnek alıyoruz...! Yaşayan Kur'an Peygamberimiz diyoruz ne Kur'anı okuyoruz ne de Peygamberi örnek alıyoruz...Biz nasıl kuluz biz nasıl ümmetiz..!! OKuduğumuz zaman ve örnek aldığımız zaman da işimize geldiği gibi anlayıp işimize geldi şeyleri örnek alıyoruz..

Utanmazlığın da bu kadarı; dini kendimize uyduruyoruz ve bunu da doğru diye insanları da inandırmaya çalışıyoruz..!!! Uymadığımız dini kendi menfaatimize uydurmak konusunda öyle profösyoneliz ki ...!!!!

Bunları düşününce dua ederken bile utanıyorum ...Bunca nankörlüğe rağmen yine de dua edebiliyorum diye..Ama Rabbim'in tövbe ve dualarımıza cevap vereceği sözünü hatırlıyorum...Tüm nankörlük ve hadsizliğime rağmen huzura varıyorum..Rabbim tövbe dularımızı kabul etsin inşaAllah...Rabbim O'nu gerçekten sevip ömrümüzü O'nun rızası doğrultusunda geçirmeyi nasip etsin..Hatalarımızı bilmemiz hatalarımızdan dönmemize vesile olsun inşaAllah...

Hayırlı Cumalar...Allah yolunda bir ömür nasip olsun hepimize İNŞAALLAH...


2 yorum:

  1. Hayırlı Cumalar. Çok güzel bir yazı. Ne kadar şükrediyoruz acaba tüm nimetler için.. Bir kez daha düşünmeye ittiğiniz için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. @αѕαннαяα,
    Ben teşekkür ederim..Zerre kadar bir faydam olduysa ne mutlu bana..

    YanıtlaSil

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sayfalar