Düşenin Yardımcısı Olmuyor ! mu ? - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

3 Kasım 2010 Çarşamba

Düşenin Yardımcısı Olmuyor ! mu ?

Bir kaç hafta önce yakınlarımızda fakir bir ailenin varlığından bahsedilmişti.Biz de arkadaşlarla toplanıp  tanışmak için gittik evlerine.Ev dediğime bakmayın yaşadıkları yer bir baraka.Camları ve kapısı yok sadece tuğladan yapılmış bir baraka.Bir gün fotografını da çekip yayınlamak istiyorum ki beni çok daha iyi anlayın.Gittiğimizde bizi bahçede hanımefendi karşıladı.Kendimizi tanıttık ve sohbet etmeye başladık.

Hanımefendi , 30 yaşında 6 çocuklu biri.Bu ikinci evliliğiymiş ve eşi şimdi siroz hastasıymış ve Ramazan ayında ameliyat olmuş. İlk evliliğini baba zoruyla 13 yaşında yapmış ve şiddet gördüğü için ayrılmış ilk eşinden.Sonrasında bu eşiyle evlenmiş 2.evliliğini yaptığı için de dışlanmış.Ailesi onu arayıp sormuyormuş, hali vakti yerindeymiş ailesinin.. ''Yine de sormuyorlar.'' diyor.''Şimdiye kadar çok sıkıntı çektik ama böyle çaresiz hiç kalmamıştık'' dedi.

Burada bir bir tavuk çiftliğinde bakıcılık yapıyorlarmış ve yer sahibi evde vermiş onlara ,hem orada kalıp hem de çiftlikle ilgileniyorlarmış.4 ay çalışmışlar ama iş sahibi paralarını vermemiş ve bir gün oradan çıkmalarını istemişler.Paralarını da (3 bin tl) da vereceklerini söyleyip vermemişler ve onlar da beş parasız ortada kalmışlar.Sonrasında bu aile o iş sahibini mahkemeye vermiş ve ceza almış iş yeri (sigortasız işçi çalıştırmaktan)  Sonrasında, eşi hasta olduğu için hanımefendi bir çok yere başvurmuş yardım alabilmek için.Fakat yanında çalıştığı kişinin belediye de ve çevrede  itibarı fazla olduğu için tüm kapılar kapanmış yüzüne.Diyor ki:'' İnsanlar, size ev vermişler siz gitmemişsiniz diyor gelip.Ben deli miyim ki ev verilmiş olsa burada bu eziyeti yaşayayım'' Ben neden hakkımı alamıyorum diye sitem ediyor haklı olarak.Ve sohbetimizin sonunda ihtiyaçlarını öğrenmek için sorduğumuzda bize şöyle dedi:'' Gelip hal ve hatırımızı sormanız bile destektir benim için!!'' Bu sözün üzerine daha fazla oradaki konuşmalarımızdan cümleler aktarmak istemiyorum ...

Biz sohbet ederken çocukları (2 küçük erkek ) etrafta dolaşıyorlardı ayakları çorapsız...İçeride bir de 3 aylık bebek vardı.3 kız da okulda..

İnsanların bazıları , neden o kadar çok çocuk yapmışlar, neden aileleri onları dışlamış, memleketlerine dönsünler gibi şeyler söylüyor.Kimi densizler de onları milliyetçilik saplantıları yüzünden uzaklaştırmak istiyorlar yine diğer densizler de eşi içki içiyor diye umursamaz davranıyor.Bunların hiç biri bizi ilgilendirmez ki ! Öncesi beni neden ilgilendirsin hiç bir şey o insanların orada soğukta susuz,elektriksiz,evsiz, yiyeceksiz kalmalarına göz yumma hakkını vermez bize..O çocukların orada aç olduğunu bile bile onları yok sayanları Allah ıslah etsin..Yazacak çok şey var. Gördüğümle yorum yapmam doğru olmaya bilir..Ama ben çocuklar için çok üzülüyorum...Kim ne derse desin insanların(ki özellikle çocukların ) orada o şekilde yaşıyor olmalarından rahatsızlık duymayan insanlar ,insanlıklarından uzaklaşmış demektir...

O insanlar velev ki yanlışları olan kişiler olsun bu bizlerin onları yok saymamızı haklı göstermez..Ne olursa olsun ihtiyaç anlarında onlara yardımcı olmalıyız..Olmak zorundayız ..Eğer ki ''Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.'' sözünü biliyorsak çok daha özen göstermeliyiz bu tip konulara...

Ve bu gün şükürsüzlüğümden ve densizce şikayetlerimden dolayı öyle utandım ki anlatamam...! Rabbim tabiki hepimizden daha merhametlidir ve hayatta herşeyin bir hikmeti vardır..Biz bütünü göremeyiz ...Rabbim çaresizlerin dostudur kimin neye ihtiyacı varsa versin inşaAllah...


D

1 yorum:

  1. düşenin yardımcısı olmak lazım, bu insanlar ne yer ne içer, üşümez mi. 6 çocuk! çok zor bakması. belediyelerin böyle zor durumda olanlar için aylık ödemesi oluyor diye duydum. belki de başvurmuşlardır bilemedim. elimden ne geliyorsa yapmak isterim bu aile için.

    YanıtlaSil

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sayfalar