[.] Bir Şehri Sevmek - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

16 Temmuz 2010 Cuma

[.] Bir Şehri Sevmek

"*Sivas'ın güncel nüfusu 301.000'dir"


Değerli büyüğüm Ahmet Turan Alkan'ın '91 yılında yazmış olduğu satırları büyük bir heyecanla okudum."Altıncı Şehir" ifadesi Sivas'ı temsil ediyor evet, fakat bu hikaye tüm Anadolu'nun hikayesidir...


"Bırak ya hu sevecek şey mi şaştın" demeyiniz; ben Sivas'ı seviyorum. Bunda bir fevkaladelik yoktur, herkes doğduğu büyüdüğü şehri sever. Ama bazen sevgiyi alışkanlıkla karıştırırız. Şairin, "Bir aşk oluverdi aşinalık" diye anlattığı şey güzeldir ama sevginin alışkanlığa dönüşmesi kötüdür; içinde sevgi olmayan her bağlılığın kötü olduğu gibi. "Ben Sivas'ı seviyorum" derken uzun uzun düşündüm: "Beni buraya bağlayan alışkanlıklrım mı yoksa başka bir şey mi?" diye. Kararımı burada değil başka yerlerde verdim; güzel şehirlerde; tabiatıyla, iklimiyle, güzellikleriyle insanı sarıp sarmalayan, Sivas'tan daha güzel, daha gelişmiş yerlerde de düşündüm Sivas'ı. sonuç hep aynıydı; Sivas'a dönmek gibisi yoktu ve şair yine onikiden vurmuştu.
Sizde bu duyguyu mutlaka yaşamış olmalısınız. Mesela Ankara'dan veya İstanbul'dan Sivas'a döneceğiniz zaman daha otobüse adım atar atmaz bir rahatlama duyarsınız. Sonra tekerleklerin her dönüşünde artan bir sabırsızlıkla kilometre levhalarını takip edersiniz.Sivas sevgisi büyür aşikar bir sevinç ve neş'eye dönüşür. Bir sabah erkeninin iç titreten soğuğunda istasyon caddesinin tenha kaldırımlarına atılan ilk adımda farkedersiniz Sivas'ı sevdiğinizi.
Bir sabahçı kahvesinde kazan simidini çaya katık ederken çevrenizde oturan kişileri hiç tanımadığınız halde onlara yakınlık duyduğunuzda farkedebildiğiniz bir şeydir bu. Öğle vaktinin kalabalığında akşamın alacakaranlığında farkedersiniz gidecek bir yeriniz vardır. Sevdikleriniz vardır ve Sivas o anda sevdiğiniz herkesle ve her şeyle bir olur.
Burası sizi ürkütmeyen endişelendirmeyen korkutmayan emin bir beldedir. Şaşırmazsınız olamdık bir sürprizle karşılaşmanın tedirginliği yoktur bu şehrin sokaklarında.
Burada deniz yoktur ne ufuk çizgisine kadar dalgaların hışırtısıyla öpüşen bir kumsal ne portakal ve limon çiçeklerinin baş döndüren rahiyası ne de olağanüstü güzelliklerin baştan çıkardığı bir şehir büyüsü.... Geniş caddelerin, yemyeşil parkları, sevimli ve aydınlık binaları ile modern bir şehir çizgisi de bulamazsınız. Sivas Sivas dediğiniz iki yüzbin* küsür nüfuslu, asıl mevcudunun yarısını gurbet ellere göndermiş pek de bakımlı sayılmayan yazı ferah ama kışı zehir zemberek bir Orta Anadolu şehridir. Sivas'ı hiç görmeyen bir yabancı için Sivas Çifte Minare ve Gökmedrese'den ibaret gerisi her yerde bulunabilir.
Nedir öyleyse bize Sivas'ı sevdiren odun kömür parası vermekten illallah deyip de soluğu Antalya'lara Bursa'lara atanları bile rahat bırakmayan o iç sızısı nedir?
Memleket sevgisidir Sivas'ta selamlaşmaya bile üşendiğiniz yedi kat yabancılarla gurbette sizi sarmaş dolaş ettiren... Memleket hasretidir. İnsanca bir şeydir..... Sevgidir.

...

Kaynak: Altıncı Şehir syf 23-26

--
7/16/2010 03:14:00 PM tarihinde BERATAKYUZ tarafından . adresine gönderildi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sayfalar