- Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Anlık olamadığım için hep kızmışımdır kendime.Bazı şeylerin sadece geçip gitmesine izin veremediğim için... Bazen zamanı durdurmak istiyorum.Sadece durduğum yerde birkaç saatliğine ihtiycım olan nefesi alabilmek için... Bazen öyle anlar yaşıyorum ki donsun ve haftalarca onu yaşasam.Şey gibi, elinizde tuttuğunuz bir eşyanın birden parmaklarınızın arasından kayması...O katı cisim yakalayamadığınız anda sıvıymış gibi hisssettirir kendini size, hızla parmaklarınızdan avucunuzdan aktığını hissedersiniz.Belkide ihtiyacım olan o anlar çok hızlı geçtiği için bir şekil veremiyorum onlara.Katı cismin düşerken sıvılaşması gibi...
Küçük takıntıları olan bir arkadaşım vardı.Saç çizgisinin çok solda olduğunu, sağ eliyle sol elinin birbirinden farkını, topkek paketlerinin kırışmış olmasını takıntı haline getirirdi.Rahatsızlık derecesinde değildi hatta böyle olmasından zzevk alırdı.Benim farketmediğim şeyleri böyle ilgi çekici bulması hoşuma giderdi.Sonra ailesi bu durumu sorun haline getirdi ve tedavi olması gerektiğini düşündü.Çocuktuk... Ailelerimizde çocuktu.... Herneyse işte bir süre tedaviye gitti yaz sonu tekrar geldğinde kantinden aldığımız topkek paketlerini eleştiren, pencereden dışarıyı izlerken görebildiği her evi renklerine göre gözleriyle işaretleyip sıralanışlarının aslında yalnış olduğunu bu yüzden baktığımızda bu kadar yorulduğumuzu anlatan o kız yerine defterinin kenarları katlanacak diye ataç bile kullanmayan devamlı susan başka birisi gelmişti.Bir daha onu eskisi gibi görmedim.Gözlerine baktığımda bile hissediyordum içindeki o şey gitmişti.Yeni halina uyum sağladı tabi ama o seneden sonra onunla bir daha konuşamadım... İşte o kızın tedavi öncesindeki halini eminim ki bir tek ben hatırlıyorum.Sonrasında çok popüler ve güzel oldu evet ama onu o ypan öncesiydi.Onun hatırladım ve onu öyle hatırlayanın birtek ben olduğumu anlayınca üzüldüm, özledim...
Evet bugün onu özledim... Birilerinin bana bişeyler anlatırken onun gözlerinde gördüğüm şeyleri görmeyi özledim... banyoda girişte soldan 3. fayansın üstündeki kararmaların nasıl farklı olduğunu anlatırken hissettirdiği, bana ''o fayans farklı... eminim kendini diğerlerinden farklı hissediyordur'' derken gözlerinde gördüğüm şeyi görmeyi özledim.

1 yorum:

  1. İlginç bir bakış açısı olmuş tedavilik görünen birine bakış açınız.
    Bence de her şey, o sıradışılığın gerisinde saklı.
    O kişide veya başka şekilde tezahür etse de başkalarında.
    Hayat böyle bakabilmekte herşeye...

    YanıtlaSil

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sayfalar