BEKLEMEYİN NAFİLE - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

6 Temmuz 2011 Çarşamba

BEKLEMEYİN NAFİLE


Bazen gitmek evladır, kalmak fayda etmeyecekse,

Kalmak evladır bazen, bir şeyler sizinle değişecekse
Zaten aşk, yanmak için olsa gerek, aşkın narından
Yanıp tutuşmak için olsa gerek, aşkın ızdırabından
Kaçarlar yandığını görüp, bir ceylan gibi sevdadan
Yatırma gemiyi su alır, sonra düşün bilemezsin halin nicedir
Hatırla Kalü Bela’dan sözünü, yoksa gündüz gecedir.
Götürmeyin, dur diyelim, her türlü haksızlık ve zulmete
Kaptırmayıp kendimizi arzulara ve nefsanî şehvete
Zamanların kıymetini bilelim, hak yolu bilip uyalım Ahmet’e

Gemi sensin, şoförü de sen, direksiyon sendedir
Hele ki, dünya denen bineğin dümeni her candadır
Zaman gelir delerler dibini, kötüler şandadır
Yitirirken eldekini, çakırkeyif haller belki şendedir
Kötüye dur diyemeyip, oturmayı bırak, aferin dercesine
Dile dil ver: ‘Kötülük karşısında susan, dilsiz şeytandır’ bilircesine.

Canı gönülden sevip bağlan, hangi sevda Ulu Yar’dan ötedir
Yanar aşk-ı sevdanın ateşi, alev gibi nardan ötedir
Canlar biz kaçtıkça, zulüm daha yüksek sesle gelir dile
Ezilen ve haksızlık görenleri, görmezden geldikçe hele
Canlar zalimin zulmü var, mazlumlara yaşatır çile üstüne çile
Yanlar da yatar isek, düzelmez kötülük, beklemeyin nafile…

Feyzullah Kırca
Akbaşlar köyü / Dursunbey

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sayfalar