Müzaheme - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

29 Ekim 2010 Cuma

Müzaheme


zahmetsiz geçiyordu günler.. pencereden nasıl gözüküyorsa o kadar saydam bir hayatı yaşıyordum.. yalnızlık; bilinenin aksine insanın omuzlarına tonlarca ağırlık koymuyordu.. annemin makyaja yabancı yüzü, ellerindeki titrekliği görmemi engellemiyordu.. ay sonlarında nefti rengi bozuk para cüzdanına, iki'ye katlayıp koyduğu kağıt paraları, çekmecenin içerisinde görünce benim için boşuna uğraşıp durduğuna üzülüyordum..


annemin sadece ay sonları uğradığı, merdivenlerini çekinerek çıktığı o ev; babamın memurluk maaşından arta kalan, annemin ikinci evliliğine tanık olan ve evliliğinin bitmesine sebeb gösterilen Nişantaşı'nın miladı dolmuş binalarından birinin dördüncü katı'ydı.. 1984 yılında kapısından kovulan annemin, yine aynı kapı eşiğinden aradan onca yıl geçmiş olmasına rağmen, çekinerek girdiğini hissederdim..ve bu his öyle büyürdü ki içimde konuşulacak bir şeylerin kalmadığı vakit annemin dışa vuramadığı, içinde gizli yaşamak zorunda olduğu, hıçkırıklarını dinlerdim..


1980 yılı'ydı.. beni karşılarına oturtup konuşmaya çalışan iki insanın çaresiz ve anlamsız hareketlerle ayrılma kararını açıklamalarını bekliyordum.. bu karara günlerdir kendini hazırlamaya çalışan biri olarak onların dilinden aynı cümleyi duymak içimi acıtmamıştı.. ikisinin de hayatta olmalarına rağmen onları kaybediyor oluşuma üzülmüştüm sadece..


çünkü; çocuklar bazen kaybederler.. kaybetmeye alıştırılmak ya ayrılıkla olur ya da gidiş bileti alınmış fakat dönüş biletine mühlet tanınmamış seyahatlerle... babam; dört yıl ertelediği annemin devam mücadeleleri verdiği evliliğini, annemi evden kovarak sonlandırmıştı.. bir pazartesi'ydi ya da bir perşembe ... şu an hatırladığım tek şey; pencereden baktığımda hayatımın o gün saydamlaşmaya başladığı..


o evlilikte bana gizli tutulan ve söylenmesi yasaklanan cümleler vardı.. babam konuşmamayı tercih etmişti.. ben ise; merak etmiyormuş gibi davranmayı seçmiştim.. böyle olmak zorundaydı belki de..


çünkü; çocuklar önlerine konulanı, üzerlerine serileni örtmek zorundadırlar.. çünkü; çocuklar müzaheme kadar güçlü olamazlar.

Sayfalar