Onyedi Dakikalık Aldatma.. - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

31 Mayıs 2010 Pazartesi

Onyedi Dakikalık Aldatma..


Bugün, onun doğum günü..

Bu ne bir itiraftır, ne bir özür, ne de bir günah çıkarma..

Bu, öldürdüğüm birinin doğum gününü kutlamaktır sadece..






Yüzü gibi kalbi de temiz bir kadındı..

Komik bir olay sonucu benimle tanıştı..

Sohbet etti,

gülümsedi,

anlattı,

kaynaştı..

Beni istemeyen tüm ailesini karşısına aldı,

günlerce eve gitmedi,

sağda-solda yattı..

Beni istemeyen bütün arkadaşlarına rest çekti,

hepsi ile bağını kopardı..


Hem ailesine hem arkadaşlarına beni kabul ettirdi..

Aileler tanıştırıldı, toplantılar yapıldı..

Yirmialtı yaşında, benim tarafımdan,

çok aşağılık bir şekilde aldatıldı..


Sadece onyedi dakika süren bir orgazmdı..

Üstelik beraber tuttuğumuz evde,

beraber seçtiğimiz halının üzerinde..

Halının üzerinde öylesine serilmiş bir battaniye,

battaniyenin üzerinde zevkten inleyenler vardı..

Hayat suyu, sadece onyedi dakikada aktı..



Günler sonra, kadın, kadına söyledi..

Kadın duydu, ağladı..

"Ben, öldüm" dedi..

Oysa o gün yeniden doğdu..

12 yorum:

  1. "Değdi mi" diye sormak istedim sadece, o erkeğe.

    YanıtlaSil
  2. Efsa ;
    O erkek, insanları yüzüstü bırakmayı çok sever.. İçine kötülük işlemiş bir kere.. Bu sebeple olsa gerek; o kadını yüzüstü bırakmış olmasına rağmen, onyedi dakika süren orgazm için değer, diyor..

    YanıtlaSil
  3. Kimsenn değelerini sorgulayacak değilim elbette. Ama bu bir bahane değil "insanları yüzüstü bırakma" olayı. Bundan birisinin zevk alabileceğini düşünemiyorum. En azından vicdanı olan birinin.

    YanıtlaSil
  4. Efsa ;
    Ben de o erkeğin vicdanı olduğunu düşünmüyorum zaten Efsa..

    YanıtlaSil
  5. Neden yok sence? Bir insan vicdanını nasıl kaybeder?

    YanıtlaSil
  6. Efsa ;
    Çok kötülüğe veya haksızlığa uğramış biri, tüm bunlara rağmen sabır gösterir, kimseyi incitmemek için uğraşır.. Birini incittiğinde geceler boyu uyuyamaz, vicdan azabı duyarmış.. O kadar rahatsız olurmuş ki bu durumdan, huzursuz ve stres sahibi ve özgüveni yitik biri olmuş.. Sonra zamanla bile bile kötülük yapmaya başlamış.. Kötülük yaptıkça vicdanı artık sızlamamaya, kötülüğü sıradan birşey olarak kabul etmeye başlamış.. Vicdanının sesini duymamak ona bir huzur vermiş.. Huzursuzluğun huzurunu yakalamış..

    YanıtlaSil
  7. Yaşlanacak kadar yaşarsa; tekrar sormak isterim kendisine aynı sorumu.
    "değdi mi" diye.

    YanıtlaSil
  8. 17 dakikalık zevk sonrası belkide bir ömür boyu pişmanlık... Duyarmı?

    bence pişmanlık duyar. duymasaydı bu şiiri yazmadı. değer miydi?

    değseydi yine bu şiir yazılmazdı.

    YanıtlaSil
  9. (¯`·._)SİYAH KELEBEK(¯`·._) ;

    Hemen ifade edeyim ki; ben şiir yazabilen biri değilim.. Cümleleri alt alta sıraladım, hepsi bu.. Şiir işi, usta kalemlerin işi..Beni hayli hayli aşar..

    Bu yazıyı yazarken en başta yazdım böyle bir yorumun geleceğini düşünerek :

    "Bugün, onun doğum günü..

    Bu ne bir itiraftır, ne bir özür, ne de bir günah çıkarma..

    Bu, öldürdüğüm birinin doğum gününü kutlamaktır sadece.."

    YanıtlaSil
  10. Çocuk pismanlik olmasa hatirlama da olmaz ve hatirlamadigin birinin dogumgununu kutlamazsin genelde... sanirim kendine bile itiraf etmek istemedigin seyler var bu satirlarda.

    YanıtlaSil
  11. A-H ;
    Sana göre öyle.. Ama ben kendimi biliyorum.. İçimde ne pişmanlık, ne bir üzüntü ne de bir vicdan azabı var.. Yaşanacakmış, yaşandı.. Yine olsa yine yaşanır..

    YanıtlaSil

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sayfalar