"Benim hıyarlığım" - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

25 Haziran 2014 Çarşamba

"Benim hıyarlığım"













Her şey bu kadar basit işte. Bir kişi çıkacak; 

“ Benim başörtülü bacıma saldırdılar, üstleri çıplak iki yüz kişi üstüne işediler” 

diyecek ve biri de kalkıp; 

“ Evet doğru o görüntüleri ben de izledim” diyecek.

Aradan bir süre geçtikten sonra o iddiaların doğru olmadığı, sadece o an ki yapılan protestoları manipüle etmek için ortaya atılan koca bir yalandan ibaret olduğu ortaya çıkacak. 

Tüm bunlar yaşanırken ortaya çıkıp hiçbir açıklama yapmayacaksın, her şey bitmiş, hatta unutulmuş bir durumdayken. Ülkenin gündeminde bambaşka şeyler varken bir röportajın arasına;

"Ben de anlamadım aslında. Benim hıyarlığım, atmamalıydım o tweetleri. O tweetleri atarken tam olarak şurada oturuyordum."

Sözlerini söylemek ile her şey hal olmuş olacak.

Şimdi sormak gerekiyor, olmayan bir görüntüyü sen nasıl ve nerede izledin. Hadi birilerinin böylesi yanlış söylemlerine kendini inandırmak istedin. Bunu kamuoyuna neden inandırmak istedin. Hayal gücün bu kadar mı yüksek, yok hayal gücün falan değilse o zaman ne içiyorsan bize de söyle biz de içelim çünkü çok güzel kafa yapıyor. 

Ülkenin o günkü yaşadığı olayları göz önünde bulundurursak, böylesi bir açıklamanın nelere mal olacağını tahmin edemedin mi. Yoksa ettin de olmasını istediğin eylemler, senin gibilere inanmayıp niyetini boşa mı çıkardılar. 

Şimdi kalkıp, “ben de anlamadım”, “ben hıyarım”, “ o tweetleri atarken şurada oturuyordum” demenin ne anlamı var. Şarkı gibi değil mi? 

Şurası göz göze geldiğimiz yer, eskiden kavun idim şimdi döndüm bir hıyara, seni nasıl sevdim bir türlü anlamadım.

Bu zat bir zamanlarda “Yetmez ama evet” çiydi. 

O zatı muhteremlerin de büyük çoğunluğu gazetelere röportajlar verip, ay biz bu kadarını tahmin edememişiz bizi kandırdılar deyip günah çıkardılar. 

Şimdi bunlara sormak lazım;

Sizler hıyarsanız,
Sizler yaptığınız bir işi anlamıyorsanız,
Bu kadar çabuk kandırılıyorsanız,
Bu kadar çabuk fikirlerinizden dönebiliyorsanız,

Nerede kaldı sizin aydın, yazar, gazeteci, araştırmacı, sanatçı gibi ünvanlarınız. 

Yazılarınızla, analizlerinizle, kitaplarınızla, araştırmalarınızla, kamuoyuna yön vermeye çalışıp insanları bir yere kanalize etmeye çalışıyorsunuz. Bunda da hakkınızı yememek lazım başarılı oluyorsunuz. 

Ama aradan bir süre geçtikten sonra, o söylediklerinizin yüzde bir milyon karşı görüşleri dile getirip, bizi kandırdılar, biz bir şeyden anlamıyoruz, biz hıyarız derseniz. Hepsi bir yana sadece hıyarlık baz alınır. 

Sizlerden ricamız kendi düşünceleriniz kendinize saklayınız, gidin oturun evinizde, bakın ülke de hayat eskisinden çok daha güzel olacak.

Not : “Benim hıyarlığım” diyen kişi İsmet Berkan’dır.  

2 yorum:

  1. Yazınızı beğeniyle okudum. Benim de hıyar konulu bir yazım var. Hürriyet gazetesinde Yalçın Bayer'in köşesinde çıkmıştı.

    YanıtlaSil
  2. kes yapıştır, tak takıştır ile kamu oyunu galayana getirmek amaçlı yapılan face ve tvet mesajları kim tarafından yapılırsa yapılsın bir cezası olması gerekir. dünyanın bilmem neresinde yaşanan bir olayın görüntüsünü ülkemizde yaşanmış gibi gösterip paylaşan ve bununla sevmediği gurup, kişi, parti, mercilerle ilgili aleyhte kamu oyu oluşturmak için yapılan paylaşımlarda aynı şekilde cezasız kalmamalı.

    YanıtlaSil

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sayfalar