Yıkık dökük harabelerin
arasında; hayata tutunmaya çalışan, titrek yapraklarıyla, Güneş ışığını arayan, bir cılız papatya idi ''O''...
Son kez baktı gökyüzüne
doğru. Artık dayanacak ne gücü kalmıştı, ne de takati.
Yaprağının üstündeki çiğ
damlasına, sessizce söylendi. ''Hadi git artık!''
-Hayır! Dedi çiğ
damlası. ''Sen ki mücadeleden yılmadın bunca zaman. Yitip giden umutlarının son
damlasıyım ben... Gitmeyeceğim.''
Papatya, eğik
boynunu biraz daha eğdi...
''Güneş doğmuyor artık baksana.'' Dedi.
Düşen çiğ damlası mıydı toprağa? Yoksa yitirdiği
son umudunun kırıntısı mıydı?
Bilinmez...
Sabah, tan yeri ağarırken... Güneş, ilk ışıklarını
salarken yeryüzüne, çoktan yitip gitmişti papatya sessizce.
Güneş doğmasına doğmuştu ama nafile...
1 Yorumlar