Ben "Dersim"i aldım!

Birden bire her şey unutulup, gündemin konusu son sürat (her zaman olduğu gibi) değişti. Herkes şimdi Dersim'i konuşuyor.

Ben bir tarihçi değilim. Ve bu saatten sonra da biraz zor olurum. Ancak her zaman yapabildiğim elime geçen belgeleri ve bana anımsattıklarını sizlerle paylaşmaktır. Ve şimdi de aynı durum söz konusu.

Ankara ticaret odasının sitesinde, Ato başkanının ön sözüyle hazırlanmış olan bin dokuz yüzlü yıllardan bugünlere kadar olan çeşitli gazetelerin anasayfaları yayınlanmış vaziyette. Daha önce karşılaştığım bu siteye Dersim konuşulmaya başlanınca hemen aklıma geldi. Ve açıp tekrar baktım o döneme. Ve şu manşetlerle karşılaştım:


Bu haber bana her nedense doğu ve güneydoğu da ki kürtlerin özgürlük mücadelelerine karşılık üstlerine yağan bombaları görmezden gelen günümüzde ki yandaş ve burjuva basının manşetlerini anımsattı. 1

Yapılan bombalamalar büyükbir gurur kaynağıymış gibi lanse edilmiş.

Bu bombamalar sonucunda


Bu haber konulmuştu. Ama bir şey unutulmuştu, “acaba Dersim gerçekten tarihe karıştı mı?” Hayır karışmadı. Aksine tarih unutulmazlar arasına yerleştirdi Dersimi.


Ama katliamlar sürerken İnönü Ankaraya geçmişti, aynı güneydoğu bombalanırken şimdiki başbakan Recep Tayip Erdoğan, hiçbir şey olmamış gibi (sanki mühendismiş gibi) üçüncü köprü tespiti yapması gibi...



Bildiğiniz gibi bilimsellik açısından tek gazeteye bağlı kalmak doğru değil. Bu yüzden aşağıda diğer gazetelerin haberlerini de sizlere paylaşıyorum. Şu anki PKK durumu hakkında ne manşetler atılıyor ise aynı şekilde atılan manşetleri ve yorumları görünce şaşıracaksınız.


































Eski gazeteleri ve çeşitli yazılı kaynakları göz önünde bulundurunca kimi zatlar insanım diye ortaya çıkıp: “I. Dersim harekatında ölenlerin sayısı 265 kişidir. 
(Bkz. 1937 tarihli İngiliz raporu ve genelkurmay kaynakları). 

II. Dersim harekatında (1938 yazı) ölenlerin sayısı 2500 kişi civarındadır. 
(Bkz. 3. Müfettişlik raporu, İngiliz raporları ve genelkurmay kaynakları, 1935-1940 nüfüs oranları)

1938'deki II. Dersim harekatında, Cumhurbaşkanı Atatürk hastadır. İsmet İnönü' de başbakan değildir. İnönü, Atatürk tarafından 1937 de başbakanlıktan alınmıştır. 

1938'de Celal Bayar başbakandır. 

Dersim harekataından dolayı İnönü'ye saldıranların, asıl kayıpların verildiği II. Dersim harekatının baş sorumlularından Celal Bayar'a hiç ses çıkarmamalarının nedeni nedir dersiniz? “ Şeklinde açıklamalarda bulunuyorlar.

Ben bu zatlara “el insaf” demeden edemiyorum!

Az yahut çok kişi öldürmek bir tarafın haklı olduğunu mu gösterir? Tamam Celal Bayar hakkında ki tespit doğrudur. Ancak bu durumdan siyasi rant elde etmek de neyin nesidir?

Ayrıca yeri gelmişken belirtmek isterim: “Devlet özür dileyince hiçbir şey değişmiyor!”

Malum özür dilesenizde dilemeseniz de, tarih; Dersim gibi, günümüzde ki doğu ve güneydoğu da yapmış olduğunuz “bombalamaları da” ilerleyen zamanlarda Türkiye Cumhuriyeti'nin katliamları listesine alacaktır!

Ve son olarak , insanları tek tipleştirmek amaçlı Dersimde yapılan katliamlar için kemalist bir kişinin facebook da söylemiş olduğu şu sözler adeta AKP ve Kemalist rejim için adeta itiraf ve durumu özetler şekilde: Kemalist rejimin tek tip insan yetiştirdiğini söyleyen ampül kafalar; siz ne yapıyorsunuz, insanları zorla islami kalıplara sokuyorsunuz.

...

VOLKAN KAHYALAR