Banner

[1mk] BARIŞ'I KURBAN ETMEK

Barış Ünver'i pek çoğunuz duymuştur, uzun zamandır beyn.org adresinde blog tutan bir arkadaşımızıdır. Başbakanı zaten duymayanınız yok ... Başbakan tutmuş Barış'a dava açmış...

Barış başbakana öcalanın ruh ikizi demiş, daha sonra bir şekilde başbakanın görevlileri artık kimse bunu görmüş ve Barış'a dava açmış. Bizim gibi gerçek ismi ile yazan bloggerlara ulaşmak zaten mesele değil, Barış da kolay hedefti ve davayı yedi.

Barış'ın yaptığı yanlış tamam, onun çıkıp bu ülkenin başbakanına, terör örgütü lideri azılı bir cani ile ruh ikizisin deme hakkı yok ama sırf bunun için çıkıp dava açmak da biraz abes. Ki işin sonunda 2 yıl hapis cezası varken...

İnternetten insanlar çok kolay atıp tutuyor. Küfürler hakaretler gırla gidiyor ve insanlar bunu çok doğal birşey zannediyor. Halbuki internet bir iletişim aracıdır. Burada söylenenlerin, telefonda ya da yüzyüze söylenmesinden farklı birşey değil.

Fakat insanlar kilometrelerce uzakta olunca ya da bir nickin ardına saklanınca son derece cesur oluyor bu da içlerindeki negatif yanlarını ortaya çıkmasında etkili oluyor. Küfür, taciz pek çok şey son derece doğal bir hava içinde gerçekleşiyor.

İnsanların artık şunu anlaması gerek: İnternet gerçek ! Bu yazılarımız, yaptıklarımız nefes aldığımız, yemek yediğimiz dünyanın bir parçası. Bunun için yüzyüze denilemeyecek olan şeyleri burada bir oyun havası içinde söyleyemezsiniz.

Ben sırf bu durum için geçen yıl bir imaj çalışması yaptım ve internet profillerimi yenileyip, Orijinal Delikanlı nickini terkedip, internetteki profilimi gerçek ismim Yılmaz Barış ile devam ettirdim.

İnsanlar bu işin ciddiyetini anlamalı, hatta bazılarına caydırıcı cezalar verilerek bunun yanlış olduğu herkese hissettirilmeli ama .... ama Barış yanlış kurban. Pek çok internet portalında Başbakana sayısız hakaretler, küfürler ediliyor. Bu kadar şey varken Barış'ı kurban etmek son derece haksızlık.

--
2/07/2011 11:35:00 PM tarihinde Yılmaz Barış tarafından 1mk adresine gönderildi

Yorum Gönder

8 Yorumlar

  1. çok üzüldüm.Onun için ne yapabiliriz?Nasıl destek olabiliriz?

    YanıtlaSil
  2. uzuldum. resmen kurban secilmis. hakaret edenlerin hepsini iceri tikmaya kalksalar disarda adam kalmaz. kabak Baris'in basina patlamis.

    YanıtlaSil
  3. Üzücü bir durum. İnternet arkasına gizlenip kimsenin kişilik haklarına da hakaret etmemek lazım. Bu da ayrı bir gerçek.

    YanıtlaSil
  4. silivri'deki bos odalari simdi de blogger lar ile mi doldurmaya azmettiler acaba :(

    YanıtlaSil
  5. Çok haklısın. Sadece yazının ana fikrine katılmıyorum! Hakaret eden sonuclarına katlanmalidir.

    Yüz yuzeyken ya da telefonda birine hakaret etseniz bu sadece o kisiyi bağlar. Cezanızı orada da kesebilir -ki ben öyle yaparım- siz e dava da açabilir. Bu o kisinin bileceği bir şey. Ancak siz yüzlerce olmasa bile onlarca kisinin okuduğu ya da okuyabileceği bir mecra da bunu yaparsanız sonuclarına katlanmalisiniz.

    Kendi adıma şahsı muhterem için hiç bir şey yapmam.ve başına geleceklere de üzülmüyorum!

    Ama buradan sakın söyle bir sonuc çıkmasın; ister başbakan ister başka bir yonetici olsun kıyasıya elestirebiliriz. Elimizde somut bilgiler varsa bunlarla suclayabiliriz dahi. Ama kendi ismimizle yazıyoruz diye istediğimizi de yapamayız.

    Özgürlük dediğimiz şey bir degerinin sınırında biter!

    YanıtlaSil
  6. Herhangi bir internet sayfasında,sizin şahsınıza benzeri bir hakaret edilmiş olsa,tepkiniz ne olurdu??
    Ben asla peşini bırakmaz sonuna kadar hakkımı arardım,bunun içinde hertürlü mücadeleyi verirdim.
    Başbakan da bu toplumun bir vatandaşı,oda bir birey olduğuna göre,böyle bir hakareti kabul edememesi gayet normel.
    Heleki internette paylaşmak!!!

    YanıtlaSil
  7. interneti sınırsız hakaret edebileceğimiz bir mekan olarak görmemek gerekir. belki devlet büyüklerinin ayranı kolay kabarıyor ama gerçek isminizle de yazmasanız sizi ip numaranızdan 2 dakikada bulurlar. yıllar önce bir avusturyalı bayan bloggere hakaret ettiği için bir arkadaşı ifadeye almışlardı Türkiye'de. Başbakanın dava açmasının farklı bir tarafı da var. bunu Özal'da yapmıştı, gazeteciler, yazarlar otokontrolü gerçekleştirmeye yanaşmıyorlar, her türlü hakareti edip, kendilerine dokunulmayacağını düşünüyorlardı, ama dokunuluyor işte. Ben isterim ki Barış dilini ısırsın, başbakan da davadan vazgeçsin. Bir de son zamanlarda gündemde olduğu için belirtmekte fayda var, muhatabınız kim olursa olsun hakaret etmek "fikir özgürlüğü" olarak ele alınamaz. Bunu bilerek yazar çizersek, daha az sorunla karşılaşırız sanırım. Belki hoşgörü beklenebilir yöneticilerden ama birileri elinin ve dilinin ayarını kaçırıp "satılmış, satmış, hırsız vs" derse, herkesin de bir istiap haddi var. Olan diğer blogger'lara da olur... Özgürlüklerimiz, kendimizi ifade etmek içindir. Küfretmek için değil. Birileri küfredebilsin diye düşüncelerimi belirtme ve konuşma hakkımı feda edemem şahsen...

    YanıtlaSil
  8. basbakan yada baskası buna karşı dava vs acıp bunu kabul etmediğini ortaya koymazsa kabul etti, bak gıkı bile çıkmadı denmez mi?
    sessiz kalınırsa birde o mana çıkar ortaya. birine kızıyoruz diye illa ki hakaret etmemiz mi lazım?

    YanıtlaSil

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.