Banner

Artık düşen dökülen yaprakları toplama zamanıdır









Artık düşen dökülen yaprakları toplama zamanıdır.





Uzun zaman dır yazmadım, yazamadım. İnsan hep aynı kalamıyor. İlgi alanları değişiyor, Farklı şeylere ilgi duyup bazen ondan bile sıkılabiliyorlar ki, ben çok çabuk sıkılan ilgi alanlarını çok sık değiştiren biriyim. Size içeriden yazıyorum. İçeride olmak demek her gün aynı olmak demek. İlgi alanlarım farklı yönlere kaysada size hep aynı yerden sesleniyorum.



İlgi alanlarım hep içeride değişiyor. İçerisi dışarısından çok farklı. İçeride olan bir insanın ilgi alanlarıda hep içinde olduğunuz mekanda değişiyor. Takip ettiklerinizin yerini başka ilgi alanlar alabiliyor. Ama bu ilgi alanları ya Televizyon yada Bilgisayar ortamında sık sık yer değiştiriyor.



Genelde içeride olan biri olarak daha çok Tv ve İnternet ortamlarında vakit geçiriyorum. Durum böyle olunca aslında yazacak çok şey doğmuyor. Ama bu gün ilgi alanım buraya kaydı. Canım yazmak istedi.



Hayatta her şeyin bir sonu vardır. İçinde yaşadığımız Dünya'nın bile bir sonu var. 2006 yılında başlayan ortalığı kasıp kavuran Reşat Nuri Güntekin'in Yaprak Dökümü adlı eserinden günümüze uyarlanan dizisi artık 29 Aralık akşamı sona eriyor. Yayınladığı ilk günden beri bir tek bölümünü bile kaçırmadan izledim. İçinde kendimden çevremden, Ailemden çok şey buldum.



Yaprak Dökümü dizisi, hepimizin hayatlarından birer kesitti belkide. O dizi bizim bir yansımamızdı aslında. Diziler hayayımıza girdiği günden itibaren Televizyon alemine daha çok bağlandık. Diziler bizim olğunlaşmamızı, bazı gerçekleri görmemizi, bakış açılarımızı değitirmemiz gerektiğini gösterdi ki, hepimizin bakış açıları bir nebze olsa bile değişmiştir. Yaprak Dökümü dizisi bana, özellikle ailenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha öğretti. Gerçekten Aile demek kocaman kökleri sağlam olan, bir Ağaçtı. Ve bu ağaçtan dökülen her yaprak o büyük ağacı her nekadar zayıf düşürsede hiç bir zaman yıkmazdı. Kökü sağlam bir ağaç Yaşadığı en zor şartlarda bile ayakta durabilirdi.



Kökü sağlam bir aile olmak, yaşlı kökü sağlam bir ağaç gibi ayakta kalabilmek çok zordur. Bunu bu şartalarda şimdi ki ortamda yapabilen çok azdır aslında. İşte bu yüzdendir eskilere özlemimiz. işte bu yüzdendir, böyle aile dizilerine bağlanmamız.



Hayat bazen bir dizi gibidir. Her gün yeni bir bölümü çekilir. Sen hep başrolde olsanda, karakterler hep değişir. Ne zaman sen gidersen işte o zaman dizi biter son finalle kanal değişir.









İşte böyle...



Dizi bitiyor. Ama hiç unutulmuyor. Umarım ve dilerim ki, sizin diziniz mutlu son ile final olur.



Sevgiler...

Yorum Gönder

2 Yorumlar

Asahhara dedi ki…
Bende öncelerden yaprak dökümü hiç izlemeyen, hatta bu kadar bunalım dize ile dalga geçen biriydim. Denk geldi bir kaç bölüm izledim ve sonra bırakmadım. Beni bu diziyi izlmeme iten karakter Fikret'tir. Fikret'in sabrına yumuşak huyuna ve hep merhametli yanına vuruldum. Bende oysa bu duygular çokda belli olmuyordu. Dediğiniz gibi dizilerde kendimizi bulabiliyoruz. Çok güzel bir yazıydı. Teşekkürler. Zevkle okudum.
sevgili αѕαннαяα Aynı pencereden bakmışız kendi yaşam çizgim Fikretle uyum sağlıyor. Tam olarak değilsede ben fikrete baktığımda kendimin yansımasını gördüm. karakter yapısı olarak, aileye bağlılığını kendime benzettim çoğu zaman. Güzel yorumunla renk kattın sonsuz teşekkrler.