Banner

Fütursuz Melankoliler..-3



- Herkese "edepsiz" bir merhaba. ( Bu nasıl bir giriş yareppim, resmen başlamadan bitiş.)

-Şunu söylemeden geçemeyeceğimi düşünüyorum çünkü bunu söylemeden geçtğim taktirde bunu söylemeden geçmenin verdiği eziklikle büyük acı çekerim; geçen gün Dünya Nutella Günü'nü kutladık ve program şu şekildeydi:

AÇILIŞ: Yurt genelinde en yakın bakkaliye/market'ten -ebatı mühim değil- Nutella alımı.

PROGRAM: 1-)Merkezi cafelerde "Amelie" gösterimi.
2-)Ekşi Sözlük birinci nesil yazarları için beş dakikalık saygı duruşu ve hemen akabinde içinde "abi bana yazarlık vermediler kuran çarpsın en az bi' 5 yıldır yazarlık bekliyorum" sözü geçen Ekşi Sözlük muhabbeti.
3-)Nutella kaşıklaması ve " mmmm bu tada bayılıyorum" ses efektinin beledye anonslarından halka duyurulması
4-) Bob Marley posterlerinin yarıya indirilmesi
5-) Yann Tiersen eşliğinde halay çekmece
6-) "Hocam allahın her günü Nutella alamıyoruz ki.. Aldığımız taktirde de hemencecik bitiyor zaten" ızdırabı çeken öğrencilere Nutella yardımı ve kitap önerisi.

KAPANIŞ: 7-) "xd xd" gülücüklü feysbuk muhabbetlerine geri dönüş.

Ne yalan söyleyeyim, şokella'nın hakkı yeniyor bu coğrafyada. Bu da ayrı bir konu.

-Geçen gün çoklu arkadaş ortamında ki tekli arkadaş ortamı nasıl birşeydir bu hala tartışma konusu, kendimden beş gömlek üstün bir laf ettim. Ne dediğimi şu an hatırlamasam da, o sözü söylediğim için kendimle hala gurur duyuyorum. Hatta bahsi geçen sözü söylemek için ortamın sessizleşmesini beklemiştim duymayan tek kişi kalmasın diye. Sözü söyledim ve bir arkadaşım bana dönüp "abi bütün bunları popüler olmak için yapıyorsun değil mi" dedi. Bu noktada tek kelimeli cevap veremezsiniz çünkü az önce söylediğiniz sözün sorumluluğu sırtınızdadır. Aynı entellektüel duruşu sergilemeniz gerekmektedir. "evet" yada "hayır" cevabınızı takiben yine aynı kalitede, aynı çözünürlükte süpersonik bir cevap vermeniz gerekiyor. "Tabi" dedim. "Tabi" dememin sebebi de evetçilerden ve hayırcılardan farklı olma telaşıydı. Ve ekledim : "Tabi olm maksat popülerlik. Bak mesela, "oğlum" demedim dikkatini çekerim, "olm" dedim, neden? Tabii ki de popüler olabilmek için. Herkes gibi benim de bir popim var sonuçta. Evet oynadım, ve btrdim. Bak dikkat et, "bitirmedim" demedim, "btrdim" dedim"..

O günden itibaren o ortama çağırılmadım. Tekli arkadaş grubunun ne demek olduğunu da o günden sonra anladım. Siz siz olun, olur olmadık yerlerde afilli laflar etmeyin sevgili okuyucular. Çünkü o sözler size ait değil, bunu bilesiniz. Şimdi, dağılın ulan !..



- Feysbuktan inciler: "Küçükken Büyüklerimize Karşılık Verince "Cevap Verme,Taş Olursun Taş" Derlerdi..Artık Adriana Lima Annesine Ne Dediyse..! xD"
İşte sana bu yüzden tam olarak ısınamıyorum feysbuk.

-Annannlerden milliyetçi tavır: Pilav yapmayın pilav!...

-7 yaş altı kızlar korosu : Benim sadık yarım Halis Toprak'tır..

-Geçen hafta yazdığım yazıdaki kelime yanlışlığını bulan, ve bunu utanmadan sanal ortamda herkesin içinde yüzüme söyleyen O.Ö'ye teşekkür ediyorum. Evet, kelimenin doğrusu halüsinasyon'dur. Kalemim sürçmüş, e olur böyle şeyler.

-Artık demir almak günü gelmişse zamandan, AŞTİ'den Ayvalık'a otobüs kalkar 17. perondan.




-Geçen gün sembolistler, beynimin tam anlamıyla ırzına geçtiler. Olur olmaz objelere anlam yükler oldum ve bu objelerin en "olmaz"ı da oklavaydı. Evet sevgili okuyucu, yanlış anlamadın. Tam anlamıyla methiye düzdüm oklava'ya. Hatta işi biraz daha büyütüp, Fuzuli'nin "Su Kasidesi" gibisinden bir kaside yazmayı planladım dizelerin uyaklanışı " -oklava" şeklinde olan. Ancak tek bir dize bile yazamadığımdan, yattı güzelim "oklava kasidesi" projesi. Acur okuyucuma ödev olsun, dizelerin sonu "-oklava" şeklinde biten, 986 beyitlik bir kaside yazılacak. Yazabilecek adam bana mail atmasa da olur, ben onu bir yerlerden duyarım zaten.



-"Ekşi Kasidesi" : Sen şimdi Hürriyet başyazarlığını bırakıyorsun ya, herşey biraz ekşiyecek..

-Yazımı bitirmeden önce şunu söylemek istiyorum; bence Sav- Kılıçdaroğlu münakaşında Kemal Kılıçdaroğlu rakibini "soyadı" farkıyla büyük bir hezimete uğratabilecek güçte. Bunu hissediyorum.
Edepsiz bir bitiriş : "Fin."

Yorum Gönder

3 Yorumlar

  1. doğrucu tavrınızı taktir ettim, ancak 2. telafuzun da yanlış olmasında ince bir espri yatıyor zannımca.

    YanıtlaSil
  2. durumu şöyle özetlersek, yazı ilk yayınlandığında kullanılan sözcük "halisülasyon"du, ve böyle kullanılmasının nedeni mizahi olmasıydı. Ancak kelimenin "esas" doğru hali sizin tarafızınızdan da söylenildiği gibi halüsinasyon'dur. Ancak yanlış anlaşımlara müsaade etmemek için,espriden ödün vererek kelimeyi düzelttim. İnce şakaları da es geçmemek lazım. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.