-Her konuda kitapla okuruz.Hayatı anlama çabasıdır biraz da bu..Okuyarak öğrenmek isteriz okuruz okuruz okuruz...Öyle çok bilgi ediniriz ki ya da öyle sanırız.Ama açlık çeken , çaresizlik çeken biri kadar yaşamış sayılır mıyız bilemiyorum..Hayat denen bilinmeyen ,okuyarak öğrenilmiyor bunu öğrendim tüm okuduklarımdan.
Hayat,herkes için ayrı bir roman.Herkes kendi romanını yazıyor yaşadıklarıyla çektikleriyle dersleriyle çaresizlikleriyle mutluluklarıyla hüzünleriyle..Kimi düşünmez hiç bir şeyi ve mutlu mesut yaşayıp gider hayatın içinde.Dünyada yaşananlar umurumda değildir çekilen eziyetler umurunda değildir bir yerlerde kendinden başka hayatlar vardır ama onu ilgilendirmemektedir bu.Birileri açtır susuzdur çok da önemli değildir bu.Bunu nasıl başarıyorlar bilemiyor.Sadece gördüğü an ''Ahh yazıkk'' deyip unutabilmeyi nasıl başarıyor insanlar.Önemsememeyi nasıl başarıyorlar.Ya da dünyaya sadece kendi menfaat pencerelerinden bakıp başka hiç bir şeyle ilgilenmemeyi nasıl başarıyorlar...Bilemiyorum ve artık yargılamıyorum da...Dedim ya her hayat ayrı bir roman ve her romanın yazılışında bir hayır vardır ...
Dünyaya,dünya insanlığını kurtarmaya mı geldik diyenler de olabilir...Hatta ''Banane ya dünyanın bilmem neresinde birileri savaştaysa. benim mi suçum bu.'' diyenler de oluyor duyuyoruz.Onlarında kendilerince haklı yanları vardır (!) ki ben böyle konularda hiç bir şey yapamasa da ''Banane''denmesini asla anlamayacam mantıklı da bulmayacam...Sonuçta çaresizlik içinde olan bir insan sizinle hiç bir bağı olmasa bile bir insan işte ,siz nasıl olur zulüm ve haksızlıklar karşısında ''banane''diyebilirsiniz ,diyebiliyorsunuz...Garip !!
-Etrafımızdakilerle ilgili bile vurdum duymaz tavırlarımız oluyor yazık diyorum bu halimize..Kendim de dahilim bu duruma..Elimde bir tek ''utanma duygum'' kalmış.İlgisizliğim ve müslümanlığın/insanlığın gereklerini tam olarak yerine getirememenin ezikliğiyle.Dün çok güzel bir insanın sitesinde bir sahabenin hayatını okudum(bakınız,Usta ve Çırak) Ve bir kes daha anladım nerelerde olduğumuzu insanlık adına..Dünya eğlenceden ibaret ve biz dünyada ebedi kalacakmış şeklinde bağlanmışız bu duruma..Her ne kadar bilsek de fani olduğumuzu bunu hayatımızın gerçeği olarak dahil edememişiz yaşantımıza.Yediklerimize, içtiklerimize, giydiklerimize, evlerimize yığdıklarımıza ve doymayan nefsimize bakınca hak vereceksiniz bana...
Ne kadar az düşündüğümüzü Rabbimiz de sık sık söylemiyor mu bize!! Çok az düşünüyoruz çok az şükrediyoruz fazlaca da şikayet ediyoruz dünya yaşantımızda...Ara sıra düşündüğümüzde de (ki gerçekten düşündüğümüzde) utanıyoruz, kendimize kızıyoruz, korkuyoruz ve bir süre sonra yine yeniden aynı boşluk haline geri dönüp hayata devam ediyoruz.Çok nankörüz...Hayatı bizden istenilenler doğrultusunda değil de nefsimizin yönlendirmeleri doğrultusunda yaşıyoruz ve doymak bilmiyoruz...
Tüm bu yazdıklarım çoğulu içine alır şekilde yazılsa da öncelik kendim için...Kendi kendime muhasebe gibi bir şey...
Ölümlü olduğumuz ve her şeyin hesabını vereceğimiz gerçeğini sürekli düşünsek çok daha farklı kişiler olurduk herhalde..!!
3 Yorumlar
+1