"Yemek ve Ben." Fazla değil bundan bir-kaç yıl öncesine kadar bu iki kelimeyi aynı cümle içinde kurmak düşünülemez iken, şu dünyanın nelere kadir olacağını anlamamış olmalıydım herhalde. Evet, şu dünya nelere kadir. Daha kim bilir neler yaptırtacak bize.
"Eveeett, Hanımlaarr..." diye söze başlamam lazım olsa gerek herhalde ama bunu yazan bi erkek olduğuna göre... Eveeet hanımlar ve beyler, bugünkü yemeğimizin adı yok. Çünkü uydurma bi' şey. İllâ bi isim istiyosanız; "Patatesli karnı deşilmiş patlıcan" biraz uygun bi isim sanırım.
Malzemelerimizi miktar vermeden söyleyeceğim; çünkü yiyecek kelle başına göre değişir miktar. Malzemelerimiz; öncelikle patlıcan ve patates, daha sonra domates, biber, kıyma, kuru soğan, isteğe bağlı sarımsak ve çeşitli baharatlar(Bu da ahçının hünerlerine kalmış). Yapım aşamasında ise, bildiğimiz "karnıyarık" yemeğine benzerlikler muhakkak olacaktır. Öncelikle patateslerimizi ve patlıcanlarımızı bir miktar yağda kızartıyoruz. Kızarma işlemi bitince karnıdeşilmiş patlıcan için iç harcı yapacağız.
İç harcı için; kıymaları az yağda kavuruyoruz. Kavrulduktan sonra küçük küçük doğranmış kuru soğanlar ilave ediyoruz. Soğanlar pembeleşince biber, bir süre sonra domatesler ilave edelim. Ben domatesleri rendelemiştim. Ardından patlıcanların karnını deşiyoruz ardından yapmış olduğumuz iç harcını uygun bir şekilde deştiğimiz patlıcanlara ilave ediyoruz.
Daha sonra tepsiye patatesleri ve karnıdeşilip iç ilave edilmiş patlıcanları yerleştiriyoruz. Daha sonra isteğe göre domates ve biberle üstünü süsleyebilirsiniz. Ardından biraz salçaya su ilave edip karıştırdıktan sonra tepsinin üzerinde gezdiriyoruz. Veee fırına yolculuk. Ben fazla dayanamadım yarım saat sonra fırından çıkardım ve dayanamadığım için fırından çıkmış halinin fotoğrafını çekemedim. Ortalama 45 dk. veya 1 saat fırında kalırsa tam kıvamında olur diye tahmin ediyorum. Ve ta daa, karşınızda patatesli karnı deşilmiş zavallı patlıcan yemeği. Afiyet bal şeker olsun efendim.
Bir sonraki yazılarda sizlerle birlikte olmak ümidiyle...
Halil İbrahim Öztürk / Kişisel blogum: Bâğistan-ı Cinân
- Genel
- Edebiyat
- __Şiirler
- __Öykü
- __Kitap
- __Mizah
- __Bilim Kurgu
- Makaleler
- __Günlük
- __Denemeler
- __Gazete
- __Köşe Yazıları
- Kültür Sanat
- __Sinema
- __Tiyatro
- Özel Günler
- __23 Nisan
- __Kadınlar günü
- __Anneler günü
- __Babalar günü
- __Sevgililer günü
- __Öğretmenler günü
- Kampanya vs.
- __Anket
- _Röportaj
- _Günün konusu
- _Günün sorusu
- Seyahat
- _Gezi
- _Tatil
- _Fotoğraf
- Spor
- _Yarışma
- Sağlık
- _Yemek
3 Yorumlar
Epey emek verilmesi gereken bir yemek bu üstelik.
Görüntü şahane..Tadı da öyledir eminim..
Tebrik ediyorum....
Fırından çıktıktan sonraki görüntüsü ve lezzeti, verilen emeği sonuna kadar hakettiğini kanıtlar türden. O yüzden klasik bir karnıyarık yerine, herkese 'fırında, patatesli, karnı deşilmiş patlıcanı' öneririm. :)
Aşçılar gibi en iyi terziler de erkektir bu ülkede..Çünkü kadının dışarıda çalışma şansı olmadığı tarihlerden kalmıştır...
Ama sen aşçı değilsin. ''Şu dünya nelere kadir dediğin için'' şaşırdım ve tebrik ettim..
Yoksa iş mi yani..Çok kolay onu yapmak..
Sadece biraz zaman istiyor :)