"Hariçten Gazel" mizahi söyleşileri artık "1milyonkalem"de..

- Merhaba sevgili “1 milyon kalem” okurları. İsmim Fethi. Artık mizahi söyleşilerim “Hariçten Gazel” başlığı altında her hafta bu bölümde. Gün gelir de acur bir okuyucu çıkıp “Hani söyleşi tarzı? Böyle rezillik görmedim azizim..” şeklinde isyan etme noktasına gelirse, şimdiden söyleyeyim araya çeşitli konularda durum öyküleri de serpiştirmeyi planlıyorum. Demedi demeyin.
- Öncelikle şunu söylemeliyim ki, bu ‘blog’un yazarı olmayı gerçekten istedim. Blog’da görev alan gönüllülerin yaptıklarını görünce gerçekten gururlandım. Ayrıca yazarların samimi ve içten üslubu beni bu oluşuma çekti diyebilirim. Elbette ki başka nedenler de var. Bilenler bilir; edebiyat ilham ve gözlem işidir, düşünsel bazda grizu patlamasıdır. Edebiyatçı da bununla orantılı olarak, düzenli olarak gözlemler( Bu süreç içinde beyin tonlarca ATP yer) . Gözlemlediklerini, filtreden geçirir ve bunu okuyucuya aktarır. Mizahçı, keza. Bu sebepten dolayı bu emek süreci, editörün kısıtlamalarına kurban gidebilir. Bu konuda “1milyonkalem” oldukça nitelikli. Sayfanın bu özelliği, ortaya çıkan ürünü nitelikli kılıyor.
- Ha, acur okuyucum yine kendini tutamayacak ve soracak “ O zaman neden her hafta yazacaksın?” diye. Her hafta yazmaya çalışacağım, ama yazamayabilirim de. Zira hala M.E.B bünyesinde olduğum için bu “her hafta” projesi sevgili bakanım Nimet Çubukçu’nun hoşuna gitmeyebilir.
- Aklıma gelmişken söyleyeyim, her yazımda bir “ödüllü soru” bulunacak. Bu sayede acur okuyucuyum sürekli soru sormayı bırakıp arada cevap verecek. Ve ben bu cevapları mail adresimde bekliyor olacağım. Acur okuyucuma buradan sesleniyorum, onu andım bu gece, kulakları çınlasın.
- Şimdilik bu kadar sevgili okur
- Fin.