Banner

Bir Milyon Yürek

Bir milyon yüreğin nasıl attığını görmek gibisi yok. Aynı amaca yönelik, sevgi dolu bir çabanın hayata geçmesi için bir birinden habersiz bir milyon yüreğin aynı şekilde coştuğunu düşünmek gibisi var mı?

İşte biz birmilyonkalem.com sitesi olarak bunu başarabilmek için çabalıyoruz.

Doğrusunu söylemek gerekirse bizim çok şey yaptığımız söylenemez. Sadece kıvılcımı tutuşturmak bizim görevimiz, diğeri duyarlı yazarlarımıza ve okurlarımıza kalıyor.

Onlarda bunu en güzel şekilde yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyorlar.

İnsanların ve belki de özellikle yazarların, sanatçıların, işadamlarının sosyal hayata katkı sağlama gibi bir misyonları da var. İnsanlar yaşadığı yere elinden geleni yapması gerektiğine inananlardanım. Bu nedenle “zaten yapıyoruz” demeden, bu tür kampanyalara “usulen” değil, “yürekten” destek vermek gerekir.

Çünkü insanlar, kendi mutluluğundan önce, bir başkasının mutlu olmasından çok büyük haz duyabiliyorlar. Kampanyalar da böyle bir şeye kapı aralıyor.

Prensip olarak “yardım” adı altında yapılan kampanyalar yerine “hediye” adı altında yapılan kampanyaları daha çok tutanlardanım. Bu nedenle de bugüne kadar sitemizin başlattığı dört kampanya da “yardım” yerine “hediye” demeyi uygun gördük. Bunu belki de birbirimize söylemeden içimizden gelerek yaptık.

Ve hediyeleri en çok hak eden çocuklara yönelik kampanyalar yürüttük. Çünkü “Öncelikle Çocuklarımızın Yüzü Gülsün” dedik…

“Öncelikle Mutlu Olmak Onların Hakkı” diyerek her kampanyamızda onlara seslendik…

Onlar için bir milyon yüreği olanları harekete geçirdik. Bizim yaptığımız kıvılcımı tutuşturmaktı, sizse desteğinizle her bir yana mutluluk saçtınız.

“Her Çocuğun Bir Masalı Olsun” , “33 Okul 3003 Öğrenci İçin El Ele”, “Bir Kitap da Sen Bağışla, Bir Ufuk da Sen Aç” kampanyalarından sonra Bir Milyon Kalem sitemizce başlatılan “Adıyaman’da Bir Çocuğum Var” kampanyasını da gönül huzuru içerisinde tamamladık.

Yılbaşı yaklaşırken, “kendinize, yakınınıza veya en sevdiğinize hediye alıyormuşçasına hediyelerinizi alın, özenle paketleyin ve çocukların adına gönderin” diyerek başlatılan kampanyada beklenenden çok daha fazla katılım oldu.

Çocuklarımız hiç tanımadıkları, yüzlerini görmedikleri ve belki de hiç görmeyecekleri ağabeylerinden, ablalarından, kardeşlerinden gelen hediyeleri açarak yüzlerinden tebessüm oluştu.

***

Kampanyanın başından bu yana yoğun bir mesai harcayan sitemiz editörleri Dr.Şebnem Soysal ve Erkan Bal ile yazarlarımızdan daha şanslı konumda olduğuma kuşku yok.

Çünkü onlar hediyelerin gönderilmesi için yoğun mesai harcıyor, bense alınan hediyelerin yansımasını görme şansını da yakalıyordum.

İlk duyduğundan bu yana farklı bir heyecanla kampanyaya destek veren Sosyal Hizmetler İl Müdürü Sayın Murat Demirkol da az yorulmadı; “Sadece hediye almaları yetmez” diyerek onlara Gönüllü Annelerle birlikte “Yılbaşı Eğlencesi” de düzenledi.

Polisevi’nde yapılan eğlencede çocuklar Mehmet Aslan ve Ozan Duymaz’ın birbirinden güzel şarkılarıyla coşup eğlendiler.

Geceye Adıyaman Valisi Sayın Ramazan Sodan ve ilin değerli bürokratları da katıldı.

Bu gece çok özeldi o kadar özeldi ki, herkes “resmiyet”i unutup, çocukça davranmanın hazzını yaşadılar.

Vali yardımcısı Aydın Börü, Sosyal Hizmetler İl Müdürü Murat Demirkol’la birlikte halay çektik, oynadık, çocuklarla mutluluğu paylaştık.

Gecede gazeteciler sahneye çıktı, yuva çalışanları, idarecileri hep birlikte sahnede çocukların daha fazla eğlenmesine katkı sağladı.

Bütün bunlar bir milyon yüreği yakalamak içindi.

Amaç, hepimizin içerisinde olan o sevgiyi çekip çıkarmak, başkalarına da örnek olmaktı.

Anlatmakla bitiremeyeceğimi biliyorum ama şunu bütün samimiyetimle söyleyeyim ki, “Yurdun dört bir yanından hediyeleri özenle seçip, paketleyip, isimleri yazarkenki duyguların burada yansımasını görmek gibisi yoktur.”


İnanın bu yansımayı görmek, salondaki 200-300 kişinin yerinde bir milyon yüreğin çarptığını bilmenin heyecanı anlatılmaz…

İşte bu nedenle törene giderken içimde acayip bir duygu vardı, eşim sebebini sordu; “bilmiyorum” dedim.

Birlikte salona gittik, çocukların mutluluğuna ortak olduk.

Onlarla birlikte eğlendik, onlarla birlikte oynadık ve bir milyon yüreğin yanımızda olduğunu görerek içimdeki bütün sıkıntıları atıp kendime geldim…

Ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim, bu da yaşadığım yere bir sitemdir; kampanya çerçevesinde gelen yüzlerce hediye arasından ne yazık ki Adıyaman’dan tek bir hediye yoktu…

Gerisini söylemeyi gereksiz buluyorum…

Yorum Gönder

2 Yorumlar

BigaripWomen dedi ki…
Ne güzel kaleme almışsınız, valla ordaymış gibi hissettim. Çok mutlu oldum çook.
Evren dedi ki…
bazen mum dibin aydınlatmaz ya... bazen en yakın el uzanmaz...
dilerim 2010 mumların hem dibini hem uzakları aydınlattığı bir yıl olsun... her bir ışık her bir çocuk yüzünde gülümseme olarak takılı kalsın...