Banner

Domuz Gribi Aşısı Oldum..Stop... Hayattayım..Stop..









Herşey bir anda olup bitti!



Hiç kimse kargaşalık yalnız Türkiye’de var demesin.



Daha geçen haftaya kadar “Ne? Aşı mı? Nein. Danke!” diyen ben, evvelki gün itibariyle aşılanmış bulunuyorum.



Çok değil, iki hafta öncesine kadar H1N1 uzaklardan takibettiğimiz bir haberdi. Amerika’daymış, Avrupa’ya atlamış, Ukrayna’da yerleşmiş, Almanya’da yayılıyormuş derken, bomba birden patladı: İki cadde ötemizdeki okuldaki çocuklarda görüldüğünden sınıflar tatil edilmiş!



Eczanelere koşuldu, dezenfektanlar alındı, el sıkma ve öpüşme yasakları devreye girdi.



Resmi ağızlardan, aşının doktor ve hastahanelere dağıtıldığı haberi geldi, aydınlatıcı broşürler posta kutularını doldurdu. Ve iki hafta sürecek ilk aşı kampanyası başlatıldı. Önce sağlık çalışanları, ardından riziko grupları aşılanmaya başlanılacaktı.



Riziko grubunda mıyız? Yoo! Öyleyse yaslanalım arkamıza, C vitamini ne güne duruyor? Elimizi de yıkayacağız ya durmadan. Yeter işte.



Sonra yeni bir haber: “Bazı yerlerde kurulan aşı merkezleri dolup taşıyor! Millet kuyruklarda! Herkes aşı oluyor.”



İyi de, hani önce riziko grupları aşılanacaktı? Şimdi niye herkes?



İsviçre’ nin idari yapısını tam bilmeyenler, anlamayabilirler. Efendim burada yerel idarelerin özerkliği büyük harflerle yazılmıştır. Bir konu merkezi idareden çıkıp, yerel idarenin kararı altına girince de, farklı uygulamalar çıkar ortaya. Sonuçta bazı yerlerde herkes aşılandı ve oralarda aşı maddesi ilk günde tükendi. Bu tükenme diğerlerini ateşledi ve onlar da diğer merkezlere yığıldılar. Madde oralarda da tez vakitte bitti. Bu arada aşı olması gerekenler aşısız kaldı ve ille de olması gerekmeyen herkes aşılandı.



Bu kargaşada eşim de doktoru tarafından aşılandığından, aldı mı beni de bir düşünce! H1N1 her taraftan hücum ediyor, üstelik de aşı tükendi! Ya aşı tekrar getirilip de bana ulaşıncaya kadar, virüs elini daha çabuk tutarsa?



Gerçi bir yandan H1N1 ‘in son derecede nazik ve anlayışlı bir virüs olduğu, insanı hafifçe okşayıp biraz sohbet ettikten sonra, yine kibarca çekip gittiği filan anlatılıyor ama, insanın aklında, başka haberlerde anlatılan, ciğerleri yanmış hastalar kalıyor tabii.



Çekinerek doktoruma telefon ettim, aşı ihtimali ne zaman olabilir diye. Hemen gelin demez mi? Meğer ona aşı ancak bir gün önce ulaşmış ve yeni başlamış aşılamaya.



Böylece aşıma kavuştum. Gerçi ilk gece kolumda uyuşma oldu. Bir hayli endişelendim ama sonra üstüne yatıp uyumuş olduğumu farkedince rahatladım.



Sonra biraz başım ağrıdı, sonrasında kendimi soluklarımı sayar, nabzımı kontrol eder bulunca anladım, aşının yan tesiri insanı hastalık hastası yapması!



Burada gazeteler idarelere ateş püskürüyor. Aşı olayının tam bir kaosa dönüştürüldüğü yazılıyor, sorumlular eleştiriliyor.



Bu arada benim yeni anne olan yardımcım ve bebeği, gittikleri sağlık merkezinden boş döndüler, aşının tekrar getirilmesini beklemek zorundalar.



Tanıdıklarım şaşkın. Kimisi doktorlarının tavsiyesi üzerine aşılandılar. Kimisi ne yapacağını tam bilemiyor. Doktorlar bile hemfikir değil. Bir arkadaşımın doktoru biraz beklemesini tavsiye etmiş.



H1N1 ‘in başka bir yan tesiri, yarattığı çelişkilerle dolu güvensizlik ortamı. Galiba her yerde böyle bu.



Evet, aşı oldum.



İyiyim valla.



Ölürsem haber veririm.

Yorum Gönder

3 Yorumlar

Adsız dedi ki…
Eğer ölürsen aşının değilde gittiğin yerin nasıl bir yer olduğu hakkında bilgi ver ki, yanına gelip gelmemek için karar vermek daha kolay olsun.

Aşı konusunda yaşadığın ülkenin yetkili insanları bizdeki gibi çelişkili sözler söylemediği için senin açından aşı olmak veya olmamak daha kolay olabilir.

Işık

Ama bizde işler öyle yürümüyor. Başbakan Sağlık Bakanını, X üniversitesinin bir pröfesörünü Y üniversitesinin profesörü yalanlıyor. Hiç bir bilgisi olmayan insanlarında çok doğal olarak kafası karışıyor.

Şimdi bir de Dünya Sağlık Örgütü virüsün değişim gösterdiğini açıkladı. Yani değişme uğrayan bir virüse yakalanırsanız olduğunuz aşının hiç bir etkisi olmayacak.

Kısacası risk grubunda değilseniz ve herhangi bir kronik hastalığınız yoksa en iyisi aşı olmamak daha akıllıca gibi.

Birde bazı bilim adamları normal gripten daha az zararsız ve hiç bir ilaç almasınız bile biraz dinlenin geçer diyor. Peki o zaman bu aşı olma panikliği nereden çıkıyor diye sormadan edemiyor insanlar.
uğur erhan dedi ki…
Nasıl becerdim bilemiyorum ama "Işık" imzası yazının ortasına denk gelmiş.

Umarım yorumu okuyan ve yayınlayanlar anlamıştır.
Unknown dedi ki…
Sevgili Işık, ben gittiğim yerden haber versem de insanlar söylediklerime inanmamak için binbir bahane bulur:)Haklısın, bizde aşının tatbiki konusunda kargaşa oldu ama aşı olup olmama konusunda Türkiye'deki kadar çelişki yaşamadık.Son habere göre Dünya Sağlık Örgütü Kanada'ya gönderilen aşıları geri çağırmış, allerjik etkileri tesbit edilmiş, Bu da herhalde tuz biber ekecek.Tam sağlıklı insanlar, normal korunma yolları ile durumu aşısız atlatmayı deneyebilirler. Sonuçta iş herkesin kendi kararına kaldı. Selamlarımla.