Banner

Masal Gibi Bir İnfaz


Hani küçükken çocuklara anlatılan bir masal vardır.

Biri vurdu,

Biri pişirdi,

Biri yedi,

Diye.

İşte tam bu masala uygun bir olay yaşandı Diyarbakır’da.

18 yaşındaki Gülseren Tanrıkut adlı gen kız önce üvey kardeşinin tecavüzüne uğruyor. Ve bu olayı örtbas etmek için genç kızı başka biri evlendiriyorlar. Ama genç kız bakire çıkmadı diye, babasının evine götürülüyor.

Tabi bu kez de adı dul kadına çıkıyor. Genç kız ailesine yük olamamak için bir işyerinde sekreter olarak çalışmaya başlıyor. Kendi kazandığı para ile kendisine elbiseler alıp kendi masrafını karşılayıp giderken. Mahalle dedikoduları kaynamaya başlıyor.

Yok eve geç geliyor, askılı elbiseler giyiyor diye kızın ailesi üzerinde bir çevre baskısı oluşturuluyor. O çok “temiz aile” “ailemize leke sürdü” diye bir araya geliyor ve kızın ölüm fermanını veriyorlar.

Gülseren adlı genç kızın ağabeyi kollarından tutuyor, kardeşi debelenmesin diye ayaklarından tutuyor ve babası da bir kablo ile boğuyor. Baba birde kız tanınmasın diye, bir naylon poşeti yakıp kızın yüzüne damlatarak yüzünü eritmiş. Ve iki kardeş genç kızın cesedini alıp 50 metre uzaklıktaki bir okulun duvarının dibine bırakıp gitmişler. Cesedi bir hafta sonra annesi teşhis etmiş.

Mahkeme, babayı ve büyük oğlunu önce müebbet hapis cezasına çarptırılmış. Ardından babanın cezasını iyi halden 30 yıla, büyük oğlunda cezasını da yaşı küçük olduğu için 15 yıla indirmiş. Anne Hatice ve diğer kardeş beraat etmiş.

Bu nasıl bir namus anlayışıdır, bir kıza üvey kardeş tecavüz ediyor, olay aile içinde örtbas ediliyor. Bu da yetmezmiş gibi başka biri ile evlendiriliyor. Bakire çıkmadığı için baba evine gönderiliyor. Sonra da mahallenin dedikodusu yüzünden “aile şerefimize leke sürdü” diye genç kız infaz ediliyor.

Hem de masallarda ki, biri vurdu, biri pişirdi ve biri yedi gibi acınası bir eylem şekli ile.

Yorum Gönder

11 Yorumlar

fethiyıldırım dedi ki…
güldünya katliamı,keza. senaryolar neredeyse birebir. aylin aslım'ın güldünya'ya yazdığı bir şarkı var, "güldünya".sözleri yaşananları özetlemektedir.
HüseyinSYK dedi ki…
Ataerkil aile yapısı içinde kadın bir mal gibi görüldüğü için ve din bunu destekler mahiyette hükümler içerdiği için..Erkeklerin eko-egemen olduğu bu çağda..kadın gerçekten sermayeye büyük oranda ortak olmadıkça bu tür haksızlıklardan asla yakasını kurtaramayacaktır..Kadın erkek için bir tür çağdaş köledir...Bu düzen değişmeli kadının daha eşit olduğu yeni bir düzen kurulmalı ve kadının özellikle okuma ve öğrenme hakları gözetilmelidir..Son olarak kadınlara sözüm. Bakın hanımlar size bu zulmü layık gören erkekleri de onlara boyun eğen kadınları da siziler yaratıyor ve yetiştiriyorsunuz...Cellatını eli ile yetiştiren bir mahkum gibi davranmayı artık kesin lütfen...
uğur erhan dedi ki…
Hüseyin Soykök,

Bak bu konu da çok haklısın, töre denilen cinayetlerin perde arakasına bakıldığı zaman, yine bir kadının ağırlığı görülecektir.

Tabi erkek çocuklarını yetiştirenlerde sizin dediğiniz gibi kadınlar olduğuna göre, kadınlarımızı sanırım biraz daha farklı bir eğitimden geçirmek mi gerekiyor acaba?

Gerçi erkek egemen bir toplumda yaşadığımızdan dolayı erkeklerinde işine geliyor kadınların bu halde olması.

Yorum için teşekkürler.

Saygılar
uğur erhan dedi ki…
Fethi yıldırım,

Evet Güldünya'lar ve ismini bile bilmediğimiz bir sürü doğuda, akdenizde, karadenizde kısacası ülkemizin tüm bölgelerinde infaz edilen yığınla kadınlarımız var.

Sorun sistem sorunu olduğu için altından kalkabileceğimizde pek sanmıyorum.

Saygılar.
Ness dedi ki…
Öldürüp yakan, diri diri gömen..
Aklım almıyo, yüreğim dayanmıyo.. :(
dinden destek bulduklarını sanmam ama öğretilmeyen ya da yanlış öğretilen bir din anlayışından destek buldukları kesin. atatürk memleket şeyhler, mollalar memleketi değildir demiş demesine de memleketin yarısı şeyhten molla'dan geçilmiyor. üstelik modern anlamda din eğitimini köstekleyen bir başka kesim de bu cehaleti dolaylı yoldan destekliyor. kadınların katillerini yetiştirme ve bozuk gelenekleri korumaları ise apayrı bir dram. anaerkil bir toplumuz ve analar kocalarını değil ama oğullarını dövmekle başlamalı işe...
uğur erhan dedi ki…
Ness ve Erkan Bal,

Yorumlarınız için teşekkürler.

Saygılar. Işık
leithygurumi dedi ki…
nasıl bir baba kızına böyle bir şeyi yapar! Aklım almıyor demeyeceğim çünkü hala kendi ailem içinde de kadının söz hakkı yok! Elinde maddi özgürlüğü olmasına rağmen söz hakkı olmayan nice kadın tanıyorum!
Adsız dedi ki…
:(( Yasemin D. Vardı birkaç sene önce de bu acı katliamın bir benzerini yaşayan...
uğur erhan dedi ki…
CAt ve Efsa,

Ne yazık ki o kadar çok ki, bu sorunları yaşayanlar saymakla bitmez.

Ama bu tür infazlarda bitmez, hani hep eğitim şart. Eğitim verilsin biter gibi bir anlayışda var ya. İşte o da kocaman bir yalan.

Yorumlarınız için teşekkürler.

Saygılar. Işık
ayse dedi ki…
İlk defa burada okuyorum bu haberi. Aklım almadı, bu nasıl insanlık!! Onu bırakın devletin yaptığı nasıl cezalandırma!!? Bu ve bunun gibi töre cinayetlerinin cezası caydırıcı olmadıkça daha çok okuruz böyle haberler. 30 yıl demişler; ancak öyle bir ülkede yaşıyoruz ki bu insan(!) 15 yılda hapisten çıkabilir.. Çıktığı zaman da namusunu temizleyen "baba" olur çevresinin gözünde.