Cep telefonundan habersiz komşusu kızını yollar, tezgâhı başında minikart üretmekte “abla”yı, öğleden sonra çaya çağırır; anneleri gibi kızları da “abla”nın çok sevdiği insanlar: Net bir şekilde kıza ve telefon numarasını kaydetsin diye aradığı anneye gelmeyeceğini bildiren “abla” kendince güçlü, karşı tarafı tatminden çok uzak gerekçesini aktarır:“Ben bu komşuluk işini beceremiyorum” der, “komşuluk ilişkilerinde çok üzüntüler yaşadım, o yüzden beni affedin”.
“Abla”, öncelikle orada olmayan kişilerin, sonra da bolca politikanın konuşulduğu oturumlardan elinden geldiğince uzak durmaya çalışır. 2006’dan beri gazete okumayıp TV izlemeyip sonunda televizyonsuz hayata geçmiş “abla” kendini olabildiğince temiz tutmaya çalışırken, amacı ne denli iyi niyetli olursa olsun bu toplantılar, emsal de teşkil ettiğinden, diğer katılımcıların, “aaa, ona gittin, bak bana gelmezsen darılım” türü sitemlerine yol açıp iyice zorlayıcı hale gelir.
Yazlık yaşamının başlarında, nasıl dengeleyeceğini ya da gönül kırıklığına neden olsa da reddedebileceğini bilmediğinden uyduğu, ona kahvaltı, buna kahve, şuna çay davetleri bir süre sonra, başka türlü geçirmek istediği zamanının tümünü işgal eder. İşin kötüsü bu katılımların hiç biri yeterli olmaz, insanlar hep daha fazlasını isterler; kahvaltıysa öğle yemeğine kalmazsan kırılır, çaysa –neredeyse- yatıya kalmadığına küserler. Bu sevgi yumağı –görünen- ilişkiler sürerken bir yandan aralarında imza toplar, yokluğunda ağaçlarını keserler, oturumlarda söylediklerini çarpıtıp kocalarını kıskanır “abla”yı birilerine yamamaya çalışır, başını bin türlü derde sokarlar.
Yaşamında ilk defa bir daveti, bu derece net –acımasız- biçimde geri çevirmeyi kendisi bile kavrayamazken, bu çok sevdiği insanları incitmemiş olmayı uman “abla”, birkaç gün öncesinin Mars, Uranüs kare açısı*ndan şüphelenir: Şimşekli, gök gürültülü fırtına sembolleriyle anlatılan bu durum hızlı, sürprizli değişimlere, beklenmedik gelişmelere yol açarmış. Fırtına sonrasında huzur ve dinginlik vadeden yazı, bunca gerginlik içinde “güven” duymayı önerir.
Yaşamı boyunca “başkalarının beklentilerini karşılayarak sevgiye ulaşacağı” yanlış bilgisini geride bırakıp “önceliğin kendi duygularının, isteklerinin olması gerektiği” bilincine yeni yeni varmış “abla” yarattığı fırtınanın, sevginin desteğiyle en biçimde yorumlanacağına “güven” duyar ve şimdilik mağdur görünenler için içtenlikle, huzur dinginlik içeren derin aydınlanma diler.
*https://moralev.com/2018/09/18/haftanin-enerjisi-elektrik-ve-ani-aydinlanma/
0 Yorumlar