“Abla”ya Göre Hâl ve Gidiş 36 (Sopa ve kozalak) - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

12 Eylül 2018 Çarşamba

“Abla”ya Göre Hâl ve Gidiş 36 (Sopa ve kozalak)

 
Kuzey Ege’ye dönüşünün ertesi sabahı Gemiyatağı Koyu’ndaki evinden çıkan “abla”, Martı Koyu’ndan geçerken eklenen, önceki yıldan tanışı, kendisiyle yanak yanağa dans eder gibi yürümeyi seven kahverengi beyazlı Afgan tazısı kılıklının yanı sıra siyah, siyah beyaz, kirli beyaz, sayıları üç ile beş arası değişen köpekle gündelik Karatepe yürüyüşlerine başlar.
 
Yakın zamanda, “sağlıklı bedenlerde bile kolların en zayıf yerler olduğunu” söyleyip “abla”nın dikkatini konuya çeken masajcı komşusu, birkaç hareket önerse de, her şeye her zaman kendi yorumunu katma eğilimindeki “abla” hemen, yürüyüşlerine orta boy bir kozalak ekler. Çamların bol olduğu tepeye tırmanışı başında, araç girişini engelleme amaçlı, kuytudaki bariyeri geçer geçmez, yol boyu sağlı sollu serili kozalaklardan birini seçer. Önden arkaya alıp vererek, göğsü önünde ileri geri, içten dışa, dıştan içe daireler çizerek, başı üzerinde el değiştirerek, yoruldukça ev yapımı daha hafif figürlerle kol kaslarını yürüyüşü boyunca çalıştırır.
 
Yaklaşık 400 m. olduğu söylenen Karatepe’nin, yangın tehlikesine karşı buldozer marifetiyle açılmış toprak yollarında yavaş yavaş tırmanırken çaprazlar yapıp yürüyüşünü zora sokan köpek tayfası, “abla”nın ikinci günden sonra gözde aksesuarı kozalağı, sopasıyla değiştirmesine neden olur.
Böylece “abla”, evden çıkarken, önceki yıl budamalardan ganimet bir dalın budaklarını törpüleyerek yaptığı sopasıyla, tırmanıp inişi boyunca, kozalak figürlerine benzer biçimde, faydası ilgilenenlerin yaratıcılığına kalmış egzersizlerine devam eder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sayfalar