3
Şubat 2018
Cumartesi sabahı “abla” ile kız kardeşi -genelde
odalara yapılan etkinlik anonsu bu saatte uygunsuz görülmüş olacak ki- saat
kurar, sessizce kalkar, hazırlanır ve üst güverteye çıkarlar. Saat 06:30; bir
gece önce sözleşmiş “abla” dörtlüsü, serin, nemli, puslu, gri gök altında beyaz
giysisiyle parıldayan Thai Chi hocası rehberliğinde günü selamlamak üzere, beş
İtalyan beyle birlikte ikişerli dizilirler. “Abla”nın, çocukluğunda anneannesinden
öğrendiği Thai Chi’yi anlatan, delişmen Çinli rehber Li’nin, bacaklar hafifçe
açık, kollar yavaşça büyük yuvarlak bir daire çizerken “anneannem bir karpuz aldııııı,” bir kol göğse paralel durur
diğeriyle dikey kesme hareketi yaparken, “ikiye
böldüüüü”, kolunu ileri uzatıp, diğerini çekerek “bir dilimini bana verdiiiiii, diğerini kendi aldıııı” diyen sesi
halâ kulaklarında…
Hoca grubu selamlar, yavaş dengeli
hareketlerle çalışmaya koyulur. Gündelik giysileri içindeki dokuz kişilik grup
elinden geldiğince hocayı taklit eder. Çalışmanın son kısmı, herkesin, önündeki
kişinin sırtına masaj yaptığı bölümdür; “abla” ülkeden binlerce km uzakta hiç
tanımadığı bir İtalyan beyin sırtını, omuzlarını ciddiyetle ovalar. Sonra
herkes arkasını döner ve az önce kendisine masaj yapanla ilgilenir. Toplam
yarım saat süren bu çok özel etkinlik ne yazık, olayın harici tek şahit
olmadığından fotoğraflanamaz.
Körfezde dağkayalar arasına
dağılmış tekneler tepesinde ufacık figürler, kendileri gibi sakin, yumuşak
hareketlerle devinmekte; güneş görünmeye direnmekte.
Odaları boşaltan ve ufak tefek
atıştırıp yine kayıkla, bu kez, Dünya’nın etrafını uzaydan dönen ikinci kişi
kozmonot Ti Top’un, Rusya ile dostluğu gösteren heykeli dikili adaya varılır.
Kalın ip trabzanın desteklediği tırmanış 15 dk sürer. Tepede, sekizgen çatılı
rasathane, Dünya’nın her bir yerinden ziyaretçiyle iğne atılsa yere düşmez
durumda.
İnişte incecik kumlu kumsala
varanlar, denizden bir hanımın çıkışına şahit olurlar; hava 15 derece civarı
ama hanım pek şikâyetçi görünmez.
Tekneye dönüşte,
katılımcılardan bir hanımın Bangkok’a geçip yoluna yalnız devam etme niyetiyle
motorla ayrılışına rastlayan grup el sallayarak yolcuyu uğurlar. Kahvaltı
sonrası grubun tanık olduğu; koridordaki havlu çarşaf yığını giderek kabarırken
bir sonraki misafirler için hazırlanmakta odalar, hızla temizlenmekte.
11:00 civarı tekneye veda eden
grup, hızla büyürken şantiye görünümü arz eden yerleşimi geride bırakır. “Vietnam’dan ayrılıyoruz. Vaktimiz var,
uçağımız 19:30 civarı Siem Reap’a iniyor. Kamboçya Pol Pot yüzünden eğitimsiz.
İki gün kalınacak, alışverişlerinizi USD ile yapabilirsiniz. Siem Reap büyük
bir şehir, ceplerimize dikkat!”
Havaalanına gidilirken bir kez
daha taze ananas molası verilir. Salkım saçak elektrik tellerinin bağladığı,
geriye doğru uzamış evlerin güzel cepheleri kırsalda da dar. Kasaba girişleri
bir tür tâk ile belirlenmiş.
Araç durur; grup kısa patikayı
yürür, karşılıklı iki ejderha arasında ying yang figürüyle süslü alınlıklı tâkı
geçip Halk Mezarlığı’na girer. “Beden et
kemikten ayrılsın, ruh uzaklaşsın diye üç yıl geçici mezarda bekletilir. Üç yıl
sonunda kemikler çıkarılıp şarapla yıkanır ve urneye yerleştirilip kalıcı
mezara konur. İlk töreni ölenin kardeş çocuğu, ikincisini oğlu yürütür.
Topluluk belediyeye ödeme yapar, evsiz, kimsesizler o şekilde defnedilir.”
İki üç katlı, Çin tarzı çatılı, bazısı tek renk sade iken bir diğeri renkli nakışlı;
hatta zümrütle süslenmişi de varmış.
Yol üzerinde muz bahçeleri, arada
bir çimento fabrikası… “Ülkede üç yıl
yaşayanın mülk edinme hakkı var.” Bir soru üzerine, “Sezonluk tarım işçisi ayda en çok 150 USD kazanıyor ama sadece hasatta,
inşaatta çalışıyorsa en fazla 300 USD.” “Laz fıkranız var mı?” sorusu, “Yok; kırsalda sözlü edebiyat geleneği
sürüyor, bizimkiler mitolojik” yanıtı alır.
Çok düzgün, yemyeşil bir tarla
önünde araçtan inilir; kişniş, nane, soğan, marul arkları arasında çok yaşlı bir
kadın şapkasını geri kaydırır, elinde bir demet yeşillikle gruptan birkaç hanım
arasında güler yüzle poz verir.
“Dört
yılda bir seçim yapılıyor, devlette yozlaşma var, politikasını karşıymış gibi
sürdürse de herkes rüşvet alıyor”.
Quen antikomünist, karısı komünist parti üyesi, evde siyaset konuşulmuyormuş. “Yeni nesil savaşı unutmak istediğinden
apolitik”. “Abla” Vietnamlıların eşcinselliğe karşı tavrını merak eder: “Kabul görüyor, evlilik yapabiliyorlar,
popüler şarkıcılar var.”
Kapısında tantanalı bir tanıtım
yapan elektronik market, grubun beklentisi karşılamaz, yola devam edilir. Mola
ardından, 15.000 kişinin çalıştığı Samsung fabrikası ve nihayetinde ‘Kuzey
Vietnam yolculuğumuzda bize eşlik ettikleri için rehberimize ve şoförümüze
teşekkür ederek’, Kamboçya’ya geçmeye hazır grup, havaalanında iner.
20:30’da Kamboçya, Siem Reap’a
inip fotoğraflarına 30 USD ekleyen grup, rehberin bu sayıyı biraz daha
yükseltmesiyle harekete geçen görevlinin gayretiyle, çok beklemeksizin giriş
işlemini tamamlar, esintili, 27 derece şehre katılır.
Grubu sayan yerel rehber Khan Türkçe
“hoş geldin, merhaba” der ve şoförü
tanıtır “Hien”. “Bir kraliyet şehri,
turizm odaklı bir kent, tuktukla geçerken, fotoğraf çekerken dikkatli olun,
pasaportlar otelde kalsın… Kendi dininden, kendi dilini konuşan, kendi insanını
katleden Pol Pot zamanında ülke, nüfusunun %30’unu yitirdi. Doğal olarak erkek
nüfus az. ‘92’den sonra BM desteğiyle yavaş yavaş eğitim, gelişme başladı.
Sağlıkta İsviçre yardım etti. Siem Reap eski, Phnom Penh yeni başkent.
Nehir üzerinden geçip otele
ulaşan grup, dinlenmek isteyen “abla” dışında yeniden geceye karışır. Sonradan
kız kardeşinin, rastladıklarında gösterdiği, spatulayla kazınan dondurma, adım
başı koltuklarda ayak masajı, Pub Street, Siem Reap güzellikleri…
Thai
Chi hakkında:
Siem
Reap görselleri:
0 Yorumlar