2
Şubat 2018 Cuma
sabah, koltukları ufakça aralıklarıysa dar araçta yerini alan grup Ha Long’a
gitmek üzere hazır. Yolcuların ilk işi, bir gece önce alışverişi yapılan, ünlü
markaların çakmalarından oluşan alışverişlerini birbirlerine gösterip
kıyaslamak. “Abla”nın gözü hızla geride kalan Hanoi caddelerinde; esintili serin
havada geleneksel şapkalı, maskeli incecik bir genç kız, eski İstanbul sokak
yoğurtçuları gibi omzundaki sırıktan sallanan tepsilerde yiyecek satmakta. Bir
tabelada coffee anlamına “f” kullanmadıklarından “cap-hee”.
Quen, Hanoi’nin başkent
oluşunun 1000. Yıldönümü dolayısıyla yapılan, yol kenarı boyunca 4 km uzanan,
yaşam, tarım konulu güzel seramik panoya dikkat çeker. Têt kutlamaları şerefine
kiraz ağaçları pembecik çiçekli; kapı önlerindeki sunaklarda sarı meyve
zenginlik, kırmızı olanlarsa şans için. AVM’ler yabancı yatırım ve şehrin yeni
bölümünde. “Denizden 70 km uzaktayız”
diyen rehber, Fransızların yaptığı köprüyü geçerken Amerikan bombardımanının
izlerini gösterir. “25 Aralık 1975’teki
son savaş B52’lerle; ellerindeki füzelerin menzilini uzatabilmek için
mühendisler yeni bir itici eklemiş, bu, Amerikalıların çekilme kararını
kesinleştirmelerini sağlamış. Savaş boyunca adam başına 250 kg bomba düşmüş. 31
milyon nüfusun 5 milyonu savaşta hayatını kaybetmiş. Vietnamlılar ‘Nehre
atacağınız her bomba bir B52 pilotunun hayatına mal olur’ diye şantaj
yapıyorlar, bu, haber kanallarınca Dünya’ya duyurulduğundan su temiz kalıyor.
Napalm etkisinde kalan askerlerin çocukları fiziksel, zihinsel özürlü; el ayak
küçük, kafalar büyük. 3.5 milyon özürlü var.”
Trafiğin yoğun olduğu otoyolun
boşlukları şaşırtıcı büyüklükteki ağaçlarla yeşillendirilmekte. Tarlalarda, -grubun kahvaltıda tatma fırsatı bulduğu
buharda pişmiş tatlı- patates hasadı yapılmakta ve yol boyu 5’er kiloluk
torbalarla satışta.
Mola yeri, çok ve çeşitli turistik
eşya satılan büyük bir yer; buna karşın hizmet o derece başarılıdır ki, bir ara
arkadaşlarını kaybedip arayan -bir başına
bulması imkânsıza yakın- “abla”, durumu ve kendisini izleyen çalışan
marifetiyle, zarifçe onların yanına götürülür.
‘96’dan beri, daha çok engelli
ve yoksul aile çocuklarının, kasnaklara gerili kumaşlar başında ikişerli
gruplar halinde, ipek pamuk iplerle, haftada altı gün, sekiz saat, düğüm
atmadan çalışarak, bazısı gerçek saçla Çin iğnesi tekniğiyle tablolar işledikleri,
-siyah beyaz ustaları çok az-, sanatçının %65 aldığı atölyede bilgi veren
minicik kadın, ‘alışveriş edenin tabloyu işleyenle fotoğraf çektirebileceğini’
söyler.
Araca yerleşip yola koyulanlara
Quen’in dağıttığı kozhelva benzeri şekerleme ile Mudurnu helvası benzeri
fasulye ezmeli tatlı ile ilgili aldığı not “abla”nın aklına “Yeni şeyleri eski bildiklerinizle
açıklarsınız. Bilmediğinizi bilmezsiniz” diyen kanal bilgisini getirir, “Kim bilir” der kendi kendine “neler bilmiyorum…”
Ha Long körfeziyle ilgili
anlatılan; “Alçalan ejder anlamına Ha
Long, Pasifik’e açılır. Çinlilerle savaşırken kendinden yardım isteyen
Vietnamlılara yardım eden ejder, yavrularını beslemeye körfeze dönüp alçaldığı
sıra göğsünde biriken süt denize saçılır, bundan 2000’i aşkın ada doğar.
Dağlarda 284 milyon yıl önceki yükselmenin izleri görülebilir. Daha yakın
dönemde deniz altında oluşan, yerlilere uzun zaman barınak olan mağaralar 1200
m -ilki 700, ikincisi 500 m- yükselme sonucu ortaya çıkmış… Körfezin en büyük
sıkıntısı kirlilik, Temiz Ha Long Projesi başlatıldı.”
Araç, pirinç tarımı bilgisi
almak için suyla dolu bir çeltik tarlası kıyısında duraklar: Kadife ceketli,
geleneksel şapkalı, lastik çizmeli yaşlı bir kadın meraklıların yanına ulaşır,
anlatır: “Pirinç suyla yumuşamış toprağa
atılır, yeşillendikten sonra ilk aşamada ürün böcekten kireçle temizlenir,
yeniden ekilir, sararınca biçilen demetler dövülerek pirincin başaktan
ayrılması sağlanır, toplam süreç 4 ayı bulur. Son olarak toprakta kalan kısım
kazılır, yakılır.”
Yolda “abla”nın gözlemi sürer:
Sıkça Karaoke salonları, eski yerli filmlerdeki konuşmaları hatırlatan NHA NGHI gibi, N’lerle başlayan
tabelalar, çok az Dünya markası, foot massage tabelaları, Kuzeye doğru artan
sıklıkla kırmızı Çin fenerli bina süslemeleri, alçak sıradağlar önünde ağaçlı
bahçelerde, dar cepheli güzel evler…
Ha Long’a 30 km kala taze
ananas molası: Adedi 10.000 Dong; tepesinden tutulan ananas genç kız tarafından
önce soyulur; sonra delikleri, aynı yönde çevirip diyagonal kesilerek
temizlenir, gruba ikram edilir. “Abla”nın izlenimi, bahçeden uzaklaştıkça
suyunu yitiren meyve tazeyken çok daha lezzetli.
“Unesco
Dünya Mirası listesinde yer alan Ha Long Bay başlangıcındayız. Günlük gelgit 30
cm ile 1,5 m arası. İnci oluşumunun 4-10 yıl sürdüğü, kültür incisi tarımı
yapılan istiridye çiftlikleri… Yüzer ada gibi görünenler karides ve balık
çiftlikleri… Şu anda en önemlisi, turizm, inşaat ve eğlence sektörü açısından,
yabancı yatırım.”
İskelede araçtan inip yan yana
duran teknelerden, dar balkonu çepeçevre dönen La Vela Cruise’a binen grup, ‘kaybederlerse 50 USD ödemek zorunda kalacakları’ uyarısıyla
anahtarlarını alır, odalara dağılırlar. Klimanın sıcacık ısıttığı odadan
balkona çıkan “abla” kız kardeşine konu mankenliği yaptığı sıra karaya çıkan deniz
uçağını gözlemekteyken, birbiri ardı sıra yola koyulan onlarca deniz aracı gibi
kendileri de, arkaya bağlı kayıklarıyla körfeze açılırlar.
Yaklaşık aynı sayıda İtalyan, tekneyi
“abla” grubu ile paylaşmakta. Yemek salonu katında tekne personeli, gemi
kuralları hakkında bilgi verip kendilerini tanıtan şefleri ile birlikte
alkışlanır. O arada program belirlenir: Yemek ardından Sürpriz Mağarası, 17:45-
18:45 happy hour, kayaking, 1 saat masaja 30 dk hediye… “Abla”nın kız
kardeşinin, ‘inci çiftliği gezisine mi
katılsak, masaja mı gitsek’ kararsızlığı, grup rehberinin az ve öz
açıklaması ile çözülür: “İstiridye
açılır, içinde bulunan dişi erkek organ buluşturulur, ortaya bir katalizör
konur, bunu tehlike olarak algılayan istiridye yalıtmak üzere sarmaya başlar,
yapay inci böyle elde edilir. Doğal olanı için, istiridye içine bir kum tanesi
kaçacak da…”. “Abla” dörtlüsü, coğrafyanın tartışmasız en meşhur etkinliği
masaj için adlarını yazdırırlar.
Öğle yemeği, “abla”nın en eski
gezilerinden, Çin Guilin’deki karstik yapıyı hatırlatan dağkayalar arasından
kayarak geçtikleri sıra yenen sıra dışı bir yemek olur.
Turuncu can yeleklerine
sarınmış grubu taşıyan kayık, teknesinde yaşayan beyaz bayraklı balıkçıyı geçer,
1600 kilometrekare alanlı Ha Long Körfezinin 10.000 kilometrekaresini kaplayan
mağaralardan Sürpriz Mağarası’nın
bambu iskelesine yanaşır. ‘Biletlerin gider gösterildiği için hep geri alındığı’
bilgisi ardından taraçalarla bölünmüş sağlam trabzanlı basamaklara yönelen grup
tırmanışa geçer.
1901’de Fransızlar bulduğunda
insanların yaşadığı mağarada, farklı zaman dilimlerinde meydana gelmiş, biri
gelgitin yarattığı dalgalı oluşum ile diğeri sızıntıların ürünü, her yüzyılda 3
cm uzayan sarkıtlar, hayranlık uyandırıcı iki farklı oluşum.
Üç odadan küçük olanıyla
başlayan mağara yürüyüşünde yerel rehber, hayvanlara, Buda’ya benzetilen
oluşumları işaret eder. En büyük –üçüncü-
odada dibinden kırmızı ışıkla aydınlatılmış, penise benzeyen oluşum, yerel
rehber tarafından ‘tam karşıdaki kaplanı işaret eden parmak’ olarak açıklanır.
Oluşumlar, fil, yaşlı adam,
bereket şans bolluk ilham eden yumurtalarıyla kaplumbağa, ejder biçiminde devam
eder. Yağmur mevsiminde dolan ve içindeki yaşamların böylece döndüğü çöküntü
havuz, çıkışta da ‘devin sallandırdığı ayaklar’ fotoğraflanır.
Güneşin geçen yıl sadece beş
gün görüldüğü loş körfezde kısa bir yolculukla tekneye dönenler üst güvertede
çay kahve ikramıyla karşılanır.
Kayaking’çiler ayrı bir
tekneyle plaja kanolara binmeye giderlerken, inci çiftliği yüzen barakalarının
yanında yavaşlayan teknede bir grup, yemek dersi için yemek salonunda
toplanmaya başlarsa da, başta aralarında yer alan “abla” ile kız kardeşi akşam
yemeğine dek süreyi masaj için ayırmışlardır, kalamazlar. İzleyen 1.30 saat
boyunca kardeşler, işlerini çok iyi yapan iki kızın becerikli ellerinde, tüm
bedenlerinin ve ekstra olarak da yüzlerinin özel bakımı sonrası kendilerini
gençleşip güzelleşmiş hissederek yemeğe katılırlar. Yemek sonrası grubun
kaynaştığı güzel sohbetle, şarkılarla sürer.
Ha
Long Körfezi görselleri:
0 Yorumlar