30
Ocak 2018
sabahı kahvaltı, puslu da olsa şahane Parfüm Nehri manzaralı…
Grup hafif yağışlı kapalı
havada, kahvaltı sonrası yürüyerek vardığı nehir kıyısında girişinin iki
yanında, tenis topu büyüklüğünde gözleri olan iki ejderhayla süslü tekneye
biner. Kırmızı plastik sandalyeler dizili içerisi ılık. Aralarında, “abla”nın
kendisi için kitap ayracı -20.000 Dong- ile torunu için ahşap ejder yapbozun -5
USD- yer aldığı, ortada ve pencere kenarındaki tezgâhlara serili hediyelik eşya,
grubun ilgisini hak eder nitelikte… Chan, “Evleri
bu, teknenin arka kısmı kendi evleri” diye anlatır, “oğul evlenince daha küçük bir tekne yapıp ayrılır. Ailenin tek geçimi
bu. Hue sanat, özellikle resim
şehri, buradan alabilirsiniz… Nehirde adacıklarda da yaşam var. Suya temas
ettiğinde hoş koku salan bitki yüzünden adı Parfüm Nehri… 1968’de Têt bayramında 36 bölgede aynı anda başlayan
ayaklanma burada, Hue’de bastırılamıyor.” Teknenin altından geçtiği köprü -Iron
Bridge- parçalanmış. Kontrol noktasına yaklaşılırken içeri giren gruba Chan
açıklama yapar: “Yeni yıl dolayısıyla
para lazım; turistlerin ayakta durması yasak, içeride olmazsak ceza keserler”
Tekneden inip basamaklardan çıkılarak
ya da eğimli asfalt patikayı izleyerek 1601 tarihli Thien Mu Pagodası’na varan grup, manastırın hikâyesine kulak verir. “Cennetten gelen kadın manastırı, anlamına
gelen adını, tepede belirip ‘buraya kim gelir de bir manastır yaptırırsa ülkeye
hâkim olacak’ diyen kadından alır… Rahip adayı, doğa seni dinginleştirecektir
öğretisiyle bonsai yetiştirir.”
Taş kameriyede dingin,
istikrarlı yaşamı temsil eden kaplumbağanın sırtındaki stelde yer alan 1715
tarihli Budizmi öven metnin karşısında, sekizgen şekilli yedi katlı, Mutluluğun Kaynağı Kulesi. Bahçede bir
başka kameriyede, sesi 10 km öteye ulaşan çan, ana mabette ise şişkin karnı
Dünyanın kötülükleri ile doluyken gülen, tunçtan büyük bir Buda heykeli ile
havarilerinin bir de cehennemin on kralının heykelleri yer almakta.
Adım başı yerden yükseltilmiş bonsai
düzenlemeleriyle dolu arka bahçede kırmızılı beyazlı balık dolu arkların ötesinde
üstü kapalı girintide, 1963’te, rahiplerin askere alınmalarını, Saygon’da
meydanda kendini yakarak -sonradan CIA’in
tezgâhı olabileceği söylenen-protesto eden din adamını kente getiren mavi
araba* sergilenmekte.
Kütüphanenin ötesindeki alçak
binalar önünde Chan, duvardaki günlük çalışma panosunu göstererek anlatır; “Bir manastırda çocuğunun olması aile için
onur… 21:30’da yatarlar, gündelik program 03:30’da uyanmalarıyla başlar. 04:00
meditasyon, Kral Ashoka zamanında dört kitap haline getirilen -Budist metin- sutraların
okunması ile sürer. Öğle yemekleri bağışlardan gelir. Çocuk oldukları için eğlenceye
ayrılan zaman da var… Hue nüfusunun %60’ı Budist.”
Ufak bir aralıktan, masalara
dağılmış bir grup gencin yemek yediği görünen yere yakın kuytuda biri basket, birkaç
top…
Buda’nın altında oturduğu ağacı
geçen grup, yüksekçe bir duvarın ötesinde, ‘68’de Têt bayramı bombalaması
sırasında çoğunluğu harap olan eski güzel mezarları fotoğraflar. ‘97’de yapılan
anıt, savaş sırasında sağ kalanları toparlayıp örgütleyen rahip anısına
dikilmiş.
Pagoda çıkışı eğimi izleyerek
aşağı inen gruptan birkaç kişi, yolları üzerinde bir davet aldıkları eğlenceye
katılır, güzel zaman geçirirler.
Grup araçtan iner, yoğun
motosiklet akışını yarar, çepeçevre 10 km boyunca su dolu geniş hendeği,
köprüyle aşıp üç katlı kapıdan Hanedanlık
Sarayı’na girer. Sağlı sollu devasa dokuz top, dört mevsim ile toprak,
metal, ağaç, su, ateş olmak üzere beş elementi temsil etmekte.
Avludan ve yine hendek
üzerinden aşan bir diğer köprüyle ulaşılan görkemli kapının yöneticilere
ayrılmış kısmından geçilir.
Kırmızı balık dolu havuza bakan
köprü başında, para atılan şeffaf bölümüyle balık yemi kutusu.
Karşılama bölümünden girilen
sarayda fotoğraf çekimi yasak, “abla” kaleme kuvvet: Taht on altı sütunlu,
üzeri üç katlı altın oymalı saçakla, çevresi iri altı adet vazoyla süslü.
Bariyerle sınırlanmış taht çevresi hariç zemin koruyucu örtü ile kaplı. “Topraklara hâkim tüm felsefelerin ölçülü
bir bileşimi şeklinde inşa edilmiş. Alınlıkta şiirler yazılı; biri soyadları ve
unvanların nasıl aktarılması gerektiğiyle ilgili, bu sayede kişiler sarayla
bağlarını kanıtlayabiliyorlar. Ironwood, böcek almayan ağaç sütunlar kraliyet
rengi sarı boyalı… Armoninin olduğu bir saray deniyor ama mükemmellik Tanrı’ya
ait olduğundan bir karo ters döşenmiş.”
Kaya bahçeleri, havuzlar,
hendekler, tapınaklarıyla geniş saray maketini inceleyen grup, “valide sultan”a
da ayrılan binaya bakıp bizdekine benzediği fikrine varır.
Kahve molasını izleyen rota,
havanın serin olması yüzünden grubu ilgilendirmeyen, -kadın erkek, diz, sırt,
bel, göğüs çatalını gösteren giysiler üzerine bir çarpı konmuş- pano geçilerek
girilen Unesco Dünya Mirası listesinden Mor
Yasaklı Şehir: “30 yılda yapılan
şehir, bombalama sırasında birkaç günde harap oldu, restorasyon zor ve
zahmetli, surda alçı süsleri görebilirsiniz.” Üstü kapalı galerilerde
fotoğraflar önünde anlatılan, “’49’da
çekilmiş valide sultan fotosu; 1800’lerde giyilen tek tip tunik pantolonlu, bir
diğerinde ejder esinli çarık biçimli çizmeleriyle gruplar; biri, 7-8 yaşlarında
kral olup 16 yaşında dayanamadığı Fransız hâkimiyetine karşı ayaklanma başlatıp
kaçan, sonra yakalanıp sürüldüğü Afrika’da ölen, bazısı bir hafta, hatta üç gün
hüküm süren on bir kral… Sonuncusu mezarını vergi artırımıyla yaptırmış.
Kralların kalanları Avrupa’da, kapıları çalınırsa, neden olmasın, deniyor ama…”
Ayakkabılarını girişe bırakan
grup, kırmızı ve sarı rengin hâkim olduğu, sağda maske, kostüm, solda bambu ud,
sitar, keman, davul benzeri çalgı sıralı camekânlı, ortası oturma bölümlü Kraliyet Tiyatrosu’na girer.
Dansçılarla müzisyenlere ait mavi ışıkla aydınlatılmış sahne, zemini
açıldığında su kuklası gösterileri için. Acente kitapçığına göre “Zarif Müzik ya da Tören Müziği anlamına
gelen Nha Nhac, UNESCO tarafından “Sözel ve Elle Tutulamayan Dünya Mirası
Şaheseri ilan edilmiş.”
1821’de imparatorun sakince
kendi başına kitap okumak için yaptırdığı Kütüphane’ye
ulaşan koridorun taş oyma pencerelerinin her biri ayrı motifli. Grubun, önünde
toplu fotoğraf için bir araya geldiği, bina girişindeki sütunlar cam ve seramik
bitki motifleriyle, çatı ejder, tek boynuz, kaplumbağa, anka kuşu figürleriyle
bezeli.
İçerde, masa gibi bir
yükseltide yastıkla oturan kişinin önünde, çok tanıdık alçak bir rahle
bulunmakta. Cariyelerin havuzuna bakan bir diğer cephede alınlık, kuşaklar boyu
eğitimi simgeleyen üç bilge adam kabartması ile süslü.
Öğle yemeğinin yeneceği, Saray
içindeki üst düzey görevlilere ait bahçeli evlerden biri, bir mandarine ait;
yemek sonrası bir hanım değişik formlu bıçaklarla, nasıl havuçtan kuş,
salatalıktan nilüfer gibi süslemeler yaptığını uygulamalı olarak gösterir.
Araç, bir yanı Vietnamlıların,
diğer yanı zamanında Fransızların oturduğu Parfüm Nehri’ne paralel yol alır;
Chan’in demesine göre ‘şehirde gezerken nehir birkaç kez geçilecek’. Kral
geçerken halkın çiçekler attığı yeri, Leydi Buda Barışın Pagodası ve kralların
yağmur için kullandıkları yeşil mabet alanı izler.
Fransız sömürgesi döneminde
göstermelik kral Khai Dinh mozolesi,
öncekiler ahşap ağırlıklıyken beton, alçı, çelik, -Japonya’dan, İspanya’dan
gelme- cam kullanıldığından farklı. Fransa’da bronzdan bir heykelini döktüren
Dihn, beğendiği toprağı gasp edip mezara başlar. İki yıl sonra ölünce oğlu,
vergi artırımıyla mezarı tamamlar. Beş kademeden oluşan alanda mezar, önünde
değişik rütbeli askerler ile at ve fillerden oluşan maiyetinin heykellerinin
yer aldığı tepenin içine çelik bir tünelle yerleştirilmiş. Güç ve sonsuzluğun
ifadesi klasik iki sütun, merdiven trabzanlarında cam gözlü (bir yerde bira
markası da okunan Japonya’dan gelme şişe dipleri) ejderler, nemden, yeşilden
siyaha koyu renklere bürünmüş.
En üstteki alanda kapalı
kısımda Khai Dinh, alçıdan rengârenk püskülü saçaklı tente altında tahtında
oturur durumda. Duvarlarda alçı sıva üzerine muhteşem güzellikte dört mevsim
panoları, tavanda dokuz ejder yer almakta. Ünlü ressam gelip gidip kendisini
rahatsız eden kralın ziyaretlerine, yapmakta olduğu resme ayağıyla devam ederek
son vermiş. Çinko yapraklı çelenkler Fransa’dan; uzun yaşam, bilgelik sembolü
kaplumbağa üzerinde de Khai Dinh’in kendi fotoğrafı. Tam karşıda, bakımda Buda
heykeli, kalın bulut tabakası altında puslu.
Araca binen grup, mezarların
suyun doğusunda olması prensibine uygun olarak Parfüm Nehri’nin sol kıyısında
yer alan Minh Mang Mozolesi’ne
yollanır. “1841’de ölen, 400 cariye, 138
çocuklu Minh Mang’ın mezar alanı bir önceki gibi ama yatay bir alana serili.”
Hendeklerle çevrili heykelli, göletli geniş bahçede anmaya gelenlerin kalacağı köşkler.
Dönüş yolunda grup rehberi,
Vietnam’da anlatılan, sivrisineğin yaratılış öyküsünü aktarır: “Çok güzel bir kadın yıllarca kendisini bir
mandarinin almasını bekler, neden sonra bir çiftçiyle evlenir. Bir zaman sonra
mutsuz ölür, koca, bir yıl üç gün sonra yasa son verir, ölü kadınla nehre
açılır. Yolda kırmızı gözlü, beyaz saçlı Doğu’nun ruhuna rastlar, ondan
karısını geri ister. Adamın verdiği üç damla kan kadının ağzına damlatılınca
kadın geri gelir. Beraber dönüşe geçtikleri sıra rastladıkları mandarin
beğenince kadın onunla gider. Koca karısını arar, bulur ve üç damla kanı geri
ister. Kadın saç iğnesini çıkarıp üç damla kan verdiğinde sivrisineğe dönüşür.
O günden beri verdiği üç damla kanın peşinde dolaşır dururmuş.”
“Yolumuz
Fransızlar’ın yaptığı
Kuzey-Güney tren hattını kesiyor, hala
kullanılan yol bir uçtan diğerine 32 saat sürüyor.” Aracın birlikte
beklediği motosikletli kalabalık, far kısmı pencereli şeffaf yağmurluklara
sarınmış. “Hue’de iş çıkışı eve gidenler
iki tek atıp öyle gider, işe gidenler ise kahve içip öyle… Bun bo geleneksel
çorba.”
18:00-18:35 arası grup, başlangıçta
saraya çiçek sağlayan Dong Ba Pazarını
gezer. “Kaju 15 USD ve pazarlık payı
1/5’tir.” Toparlanmakta olan pazarda, karavana büyüklüğünde tencerede ciğer
ezme; karides, balık salamura; şekerle işlem görüp kurumuş meyve, kuru, yaş
sebze, pek azı tanıdık baharat, ne işe yaradığını ancak Vietnamlı aşçıların
bilebileceği, tavanlara dek mutfak gereçleri…
Parfüm Nehri’ni son kez kesen
grup otele dönerken, yol üzerinde Fransızlar döneminde yapılan ilk bina ile Danimarka
teknolojisiyle üretilen (Hue+Danimarka) HUDA etiketli bira tanıtımını görürler.
Yemeğe giderken otel önünden
başlayarak adım başı, işyerleri önünde minik birer masada yer alan meyve,
pirinç, çorba, su, çiçek, tütsü düzenlemeleri dolunay dolayısıyla atalara saygı
sunuları. The Temple Restaurant’da spagetti ve ekmek, ufak bir değişiklik.
Sohbet Gecko Bar’da sürer.
Thien
Mu Pagodası görselleri:
*1963
Saygon Protestosu görselleri:
https://www.google.com.tr/search?q=1963+saigon+monk&hl=tr&tbm=isch&tbo=u&source=univ&sa=X&ved=0ahUKEwj5k9T-z-HZAhXEjCwKHRhpBZMQsAQIRg&biw=1051&bih=518
Khai
Dinh Mozolesi görselleri:
https://www.google.com.tr/search?q=Khai+Dinh+mozolesi&hl=tr&tbm=isch&tbo=u&source=univ&sa=X&ved=0ahUKEwjq9KjCzuHZAhVJlCwKHWDOA6cQsAQIJg&biw=1051&bih=518
Minh
Mang Mozolesi görselleri:
Geleneksel
çorba bun bo görselleri:
Dong
Ba Pazar görselleri
0 Yorumlar