5
Şubat 2018 Pazartesi,
turistik şehir -Siyam’ın yenilgisi demeye
gelen- Siem Reap’ta Pazartesi telaşı yok.
Aracın ön camının iki yanında, dibi
kırmızı püskülle süslü altın horoz ve altışar adet yerfıstığı salınmakta.
Kaptanın oğlu olduğu tahmin
edilen ufak oğlanın, isteyenlerin sırtına ufak darbelerle sessizce masaj
yaptığı tekneye geçen grup kanalla, Vietnamlı azınlığın yaşadığı Tonle Sap Gölü’ne bağlanır. Motorla yer
değiştiren, aralarındaki ulaşımın kayıklarla sağlandığı, variller üzerinde, sütlü
kahverengindeki kokusuz bulanık suda yüzen evlerden, birkaç kayığın yüzüstü
dinlendiği kıyıya yakın kayıkhane, bazısı iki katlı tekne evlerin, arka kısımda
tam teşekküllü kümes bulunanları, askılara asılı çamaşırların kuruduğu, bolca
saksı bitkisiyle çoğu seyyar bahçe… “Dört
kasaba hacimli bir yerleşke, 2 bin kişi burada, toplam 20.000 kişi nehri
kullanıyor. İçme suyu dışarıdan geliyor. Elektrik jeneratörler ve akülerle
sağlanıyor. Amerika bir arıtma tesisi yapmış. İletişim kazıklarına, satmak ya
da takas için elinde ne varsa onu koyup diğerlerine bilgi veriyor. Kamboçya
kimlik vermediği için karaya yerleşemiyorlar. Kiliseleri, okulları var... Ölülerini
karaya gömüyorlar.”
Ortası geniş hediyelik eşya
dükkânı; arka kısmı, büyükannenin hamakta bir bebeği salladığı, kedisiyle,
sunağıyla, ocağı, mutfağıyla ev; havuzlarda balık ve timsah yetiştiren büyük
yüzen ev: “20 Dolara bebekken alıp 5 yıl
besleyip büyüttüğü timsahları 800-1000 Dolara satıyorlar.” Diğer havuz kedi
balığı için. Aradaki kafeste ise küçük bir kızın kediyle oynar gibi oynadığı
koca bir yılan çöreklenmiş. “Tuvalet suya gidiyor…”
“Biri
İngiliz, diğeri gönüllü Vietnamlı öğretmenlerin gelip öğretim verdikleri Vietnam
ilkokulu”
önünde yavaşlayan tekneden inen grup bir sınıfı ziyaret eder; -Kamboçya’nın
sadece forma masrafını karşıladığı- yalınayak neşeli çocuklar belli ki bu
benzeri ziyaretlere alışkın; grubun şakır şakır fotoğraf çekmesi fazlaca
ilgilerini çekmez. 265 öğrencili okulun müdürü gelir, sabahçı öğlenci
düzenindeki okulla ilgili bilgi verirken ‘devletin öğretmen maaşını ödemediğini’
söyler, bağışları teşekkürle kabul eder. “Vietnam
ve Kmer dili öğreniyorlar.” Kreş başka bir binadadır.
Kayıklarıyla gelip kenarlarına
sıkıca yapıştıkları tekneden iki kadın, üç çocuk dilenmekte; birer Dolar alır, uzaklaşırlar,
grup yola koyulur. Kaptanın başı üzerinde bir yazı “Are you Happy, Please tip boat Driver”.
“Beş
yıl yaşarsan vatandaşlık hakkı doğuyor ama burada dünyaya gelmiş 3. kuşağa
karşın, eskiye göre daha yumuşak Kamboçya devleti istese de halk istemiyor… Gölün
Kuzey Güney iki ucu 120 km, yeni liman Mekong’a yapılıyor.”
Kıyıda Polis Merkezi, Göçmen Bürosu
binası; direkler üzerinde suyun ne kadar yükseldiğini belirten işaretler; kıyıda
ağacın tepesinde bir Akbalıkçıl, sırıklar üzerinde suyun ruhlarına adanmış bir
sunak; mezarlık; yavaş yavaş karada yerleşim yerleri; beyaz bayraklı tenteler
altında bir cenaze töreni… Teknelerin ardına takılı pulluk benzeri araç,
pervaneyi koruma amacıyla çamuru kazıyor.
Araçla, anayolda ilerlerken
yükseltilmiş evler; lotus ve pirinç tarımı yapılan araziler arasında üzerinde
cami işareti (?) bulunan bir bina. Khong Köyü’nde, iki ay rengârenk, şimdi
hasat sonrası çok az lotus kalmış tarlada fotoğraf molası: Duş başlığına
benzer, gevrek taze yeşil tohum haznesi, yenen tohumlar çok taze fındık
lezzetinde, sonra kurulup kavruluyor.
Araç zaman kazanmak için -öğle yemeği- kumanyasını almaya Le
Gout’a uğrar. Otelde, birlikte geçirilen günlerde nasıl kaynaşılmışsa, sıkı
sıkı sarılarak vedalaşılan bir çift daha Türkiye’ye dönmek üzere gruptan ayrılır.
Otelin karşısında ağaçlar altında yerlere oturmuş bir grup işçi öğle yemeğini
yerken grubun kalanı yola koyulur: Motosikletli bir yetişkinin önünde bir
ardında iki okul formalı, çantalı çocuk…
“Sağlık
sigortası var ama yok, Devlet dâhil herkes kendisi ödüyor. Patronlarla anlaşıp…
Aşı ücretsiz. Üniversite diplomasında denklik yok…” Pol Pot’un yaptığı kıyım
konuşulurken, tarım toplumu yaratabilme düşüncesiyle, ‘gözlük takıyor,
okur-yazardır diye insanların öldürüldüğünü’ anlatan Khan’ın, elektrik mühendisi
babası, büyükanne, büyükbabası öldürülmüş, ilkokul öğretmeni annesi okuma yazma
bilmezmiş gibi davranarak hayatta kalmış.
Üstü örtülü, bankları tek tük nilüferli
suya bakan ferah girişinde, öğle yemeğini tüketen grup Güzel Kadınlar Tapınağı’nı gezer:
“İsmi
çeviri hatası, kırmızı kumtaşı tapınak Şiva’ya adanmış, aynı zamanda Indra’ya. 10.
yy yapısı, işçilik çok güzel, 50’lerde restorasyon... Birkaç Apsara kaçırmaya
kalkan Fransız üç yıl hapse mahkûm olmuş.”
Eski kral ile kraliçenin
fotoğrafı altında yine bir mayın mağdurları orkestrası, bu kez gruptan bir bey
müzisyenlere katılır, beraberce çalarlar.
Araçların beklediği alanda bir
kadın tepeleme bir tepsi dolusu -kapalı-
minik midye üzerine sarımsaklı iştah uyandırıcı bir toz serper.
Laos’a geçmek üzere havaalanına
yollanan araçta veda konuşması yapan Khan,
“Turizmle geçiniyoruz” der, “Bizi
arkalarımızda ailelerimizle düşünün” ve teşekkür eder.
17:20’de, “abla”ya, düzeniyle Cancun’u
hatırlatan havaalanından kalkan uçak, 18:40’ta Laos, Luang Prabang’a konar.
Şenlikli, çok zengin gece pazarı, alışverişler için işaretlenerek kat edilir ve
sevimli garson Şarl’ın servis yaptığı Fransız restoranında akşam yemeği yenir.
Tonle
Sap Gölü görselleri:
Güzel
Kadınlar Tapınağı görselleri:
Tonle
Sap Gölü görselleri:
Apsara
Dansçıları gösterisi:
0 Yorumlar