Üç ev yukarıda, eşinin babaannesinde tatilde kuzeni de aynı "abla"nın damadı gibi hal ve gidişten hiç memnun değil. Bilinçli davranalım derken gereğinden fazla yakından izledikleri, -egemenin, paranın gücün sahibi, toplulukları kontrol altında tutma amacıyla kasıtlı korku üreten- medyanın kurbanı, "abla"nın çok sevdiği bu insanların ortak konusu "çocuklar büyüyor, ne yapsak, nereye göçsek?.."
Damadı gibi kuzenine de "abla" dikkatini, odağını dışarıdan içe çevirmesini, içerde denge, huzur yaratmasını önerir: İçeride huzur sağlamadıkça dışarısı nereye giderse gitsin, kısa süre sonra orada da, en azından, -"abla"nın Karapati Sendromu diye adlandırdığı- bir uygunsuzluk yakalayacak ve yine kaygı duyacaktır.
Anlatır: "Bizim ikinci kedimiz Karapati kısırlaştırma ameliyatından döndüğünde, bir süre sonra ayıldı ve ayağa kalmaya çalıştı. Bir kaç adım attı, yıkıldı, sonra acıyla yeniden kalktı yine bir kaç adım... Bu böylece uzun zaman devam etti. Acısının nedeni yattığı yer değildi aslında, traşlanmış yan tarafında yarası vardı ve ne kadar yer değiştirirse değiştirsin yarasını, rahatsızlığını yanında taşıdıkça durumu değişmeyecekti."
0 Yorumlar