VAR MI BENİM GİBİ KIŞ MASALI ÖZLEYEN? - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

24 Mayıs 2014 Cumartesi

VAR MI BENİM GİBİ KIŞ MASALI ÖZLEYEN?

"Bir vapur geçer Boğaz'a doğru. Nazım usulcacık okşar vapuru, yanar elleri..."

VAR MI BENİM GİBİ KIŞ MASALI ÖZLEYEN?


Kara gün kararıp kalmaz diyen annem...Seni bugün daha bir yanarak özlesem de...Yalnız değilsin dedirtiyor dünya....Yanarken de, yakılırken de, özlerken de...Biraz önce gelip gitti en yakında oturan kardeşim, bakıştık ve yirmi beş dedik sadece, içimizden hiç gitmesen de yıl dönümüdür madem, yine hoş geldin özlem....
Ama yalnız değiliz işte, henüz anlayan var bu özlemin dilinden. Henüz aynı atıyor nabızlarımızda aynı yerde toplanmasak da beş kardeşin beşindeki o özlem.
Biliyor musun annem bugün yurdumuz bir kez daha sallandı....Ege mavilerini salladı deprem...Can kaybı yok...Ne iyi. Bin şükür. Bir şükür.
Malı artık kim düşünüyor ki canlar gitmesin derken....Çünkü hiç ders çıkarılmıyor afet ölümlerinden. "Fıtratında var" diyor hiç utanmadan yetkili diller,hiç birisi insanca sorumluluk bilmeden.

Bugün Batı Cephesi'nde birileri "eli kanlı ve uzun adam geldi" derken utanıyoruz ülkemizi böyle tanıtanlardan. Ona "seni istemiyoruz, sevmiyoruz" derken Batı'nın bir köşesi, diğer bir köşesinde bir güzel adama da "iyi ki varsın!" diyor ve ALTIN PALMİYE ödülünü sunuyor ürettiği film için.

Kış Uykusu bir kış masalıdır mutlaka, bir ruh arınmasıdır Nuri Bilge Ceylan'ın yüreğinden. İzlemedim, izlediğimde 'Uzak' kadar ıssızlaşacaktır yüreğimizdeki hiç bir sıkıntıya benzemeyen bu sıkıntı ve bir 'Mayıs Sıkıntısı' esintisinde geçilecektir kış masalı özlenen gecelere.

Ödülünü alırken yapılan konuşmalarıyla da yüreğimize yerleşiyor yönetmen. "Yalnız ve Güzel Ülkem'e adıyorum " demişti bir önceki ödülünü ve bu yılki ödül konuşması da aynı güzel insan tacını alıyor hepimizden.
Çünkü "son bir yılda canımızı yakan her genç ölümü için ve Soma'da maden'de ölümü bulanlar için adıyorum!" demiş teşekkür konuşmasında ürettiği filmle gelen ödülü...
Son bir yıl çoğumuzu aynı ateşle yakıp, kavurdu, bir damla su ister gibi bir nebze iyi şey olsun artık çığlıklarına terk etti günü, soldurdu umudumuzu.
Birileri bu ülkede ölen gençlere siyaseten, beceriksizlikle, kinle saldırıp öldürdükleri halde o ölülerin arkasından bile kin kusuyordu.
O güzel insan ise emeğinin ödülünü adıyor gençlikleri, yaşayabilecekleri, güzellikleri, umutları, düşleri ölümle ömürlerinden çalınmış insanlarına....

İşte bunları görünce yine diyorum ki....Ah annem...Güzel şeyler de oluyor dünyada...Sana özlemimizin yirmi beşinci yılına giriyorduk ki ülkemize güzel bir ödül getirdi Nuri Bilge Ceylan, Kış Uykusu'ydu filminin adı, masal gibiydi güzel insanlara umudun tadı...onu yaşattı diyeceğim.

O güzel insan, o güzel atlara binip gidenler kadar sevgili bize. Senin güzelliğin kadar yakın yüreğimize ve yüreğimizi onarıcı bir merhem. Bize hep iyi gelenlerden, ilaç gibi dediğimizden ve gitmeyenlerden. Bizi kahırlarla baş başa bırakmayan nesilden....
Altın Palmiye getirdi bize Yol filminden tam otuz iki yıl sonra.... İşte bu güzelliği anımsayacağım tarihi sorulunca....Kahırları, kara günleri unutmayacağız ya...Neden olanlarını unutmayacağız ya...Hesapları sorulsun diye umutlanacağız ya...İşte bu güzellikler dayanma gücü veriyor tüm kahırlara ey güzel annem.

24.5.2014. GEBZE. ÜNSAL ÇANKAYA.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sayfalar