Büyük Düğün |
Bizdeki gösterim tarihi henüz belli olmadığından fırsatını bulmuşken hemen seyretmek istediğim Büyük Düğün’de dikkati hemen çeken oyuncu kadrosudur. Bu kadronun yer aldığı proje ne kadar kötü olabilir ki zaten? Yönetmenliğini ve senaristliğini Justin Zackham üstlenmiştir. 2006 tarihli Fransız “Mon frere se marie” (My Brother is Getting Married) adlı filmden uyarlanmıştır. 90 dakikalık ABD yapımında Robert De Niro, Katherine Heigl, Diane Keaton, Amanda Seyfried, Susan Sarandon, Robin Williams yer alıyorlar. Romantik komedi, komedi türlerini kapsayan film 32 milyon $ bütçeyle çekilmiştir. Hasılat ise şimdilik 35 milyon $’dır.
Ellie ve Don'un evlatlık oğulları Alejandro evlenmeye karar vermiştir. Fakat Alejandro’nun biyolojik annesi, Don ve Ellie’nin yıllar önce boşandığını bilmez. Don’un uzun süredir beraber olduğu Bebe ise sırf Alejandro için bu oyuna katlanır. Lakin mutlu aile oyunu oynamak hiç de kolay değildir!
Birbirinden ilginç ve hepsi ayrı telde çalan karakterleri nerede bir arada bulabilirim diye sorarsanız; bu aile diyebilirim: Sadece huzura ve keyfine odaklı baba Don, yıllar önce en yakın arkadaşının aldatmasıyla yıkılan ve kendini seyahate adayan Ellie, Don’un çocukları uğruna Don’un eski karısıyla yeniden bir araya gelmesine katlanan Bebe, bebekleri olmadığı için bunalımdaki Don’un kızı, Alejandro’nun Amerikan rüyasına kapılmış güzel ve seksi kız kardeşi, dini inancı tam ve aileyi kutsal gören (!) Alejandro’nun biyolojik annesi hem kafanızı allak bullak edip şaşırtıyor hem de vaktin su gibi akıp gitmesini sağlıyor. Bu kadar fazla karaktere rağmen detaylandırmalar fena değil. Karakterlerin huyunu suyunu, arzu ve hedeflerini saptayabiliyorsunuz. Diyaloglar gayet doğal; felsefi boyutlara ulaşmıyor. Tüm bunlarla birlikte bu kadar zıt karakterlerin bir araya gelmesi kurguda problem yaşatıyor. Neden bu kadar karakter var? Niye hepsi birbirinden farklı? Bir erkek (kayınvalidesi hariç) 3 kişiye anne diyor! Böyle geniş yürekli (!) bir aile olabilir mi? Her şeyi kaldırabiliyorlar. Ellie en yakın arkadaşıyla kocasını basıyor ve ayrılıyor, sonrasında geri geliyor ve onların evlenmesi için çabalıyor. Herkes ailenin garip ilişkilerini güllük gülistanlık kabulleniyor. Hayali bir ortam var. Bu açıdan doğallığı yakalayamıyor. Bir de 90 dakika olmasına rağmen o kadar çok olay yaşanıyor ki, takip etmekte zorluk çekiliyor. Komediyi her daim ayakta tutmaya çalışsa da yorucu bir bütünlüğe sahiptir.
İşin içinde düğün varken kostümlerin göz alıcı olmasını bekledim. Sonuç: Hayal kırıklığı. Evde yapılan sade bir düğün olsa da göze hitap eden kıyafet, makyaj, saç tasarımı yoktu. Hele filmin içinde 7 kadın varken! Evin yazlık havası gayet güzel; hele manzara muhteşemdi. Türüne göre kamera açısı, renk ve kontrast ayarlarında cezbedicilik yok. Zaten IMDB’den 5.3, Rotten Tomatoes’tan 7 (100 üzerinden 7!) almıştır. Rotten Tomatoes biraz abartmış olsa da IMDB’nin puanı hayli gerçekçi. Böyle güçlü kadro için daha başarılı senaryo arzu ediyor gönül. İzlenmez mi? Elbette De Niro, Keaton, Sarandon için izlenir. Sadece beklenti olmadan, sinemaya gitmeden, çıtır çerez eşliğinde.
Bir de kafamı kurcalayan bir soru var: Robert De Niro acaba borç batağında mı? Üst üste vasat filmlerde oynama sebebi nedir? Hadi kadro tamam da o kadar başarılı filmden sonra bu senaryoda yer alma sebebi nedir? Neyse ki karakter kendi içinde komik de kurtarıyor.
http://seyirci-koltugu.blogspot.com/
http://seyirci-koltugu.blogspot.com/
0 Yorumlar