Tarih: 7 Nisan 2013
Saat:
20.01
Hayatımda bu dakikaya kadar yaşadığım en kötü anlardan
birisiydi. Bir insanın başına gelebilecek en nadir olaylardan ve yaşayabileceği
en kötü duygulardan birisi...
2 arkadaşım ve ben
burslarımızı almış alışverişin keyfini yaşıyorduk. Gezdik, dolaştık, alışveriş
yaptık ve yemek yedik. Saat yaklaşık olarak 18.30 a geliyordu. Arkadaşlarımdan
birinin aldığı kotu paçalarını yaptırmak için terziye vermişlerdi. Kotu
aldığımız yer bize bir buçuk saat içinde yapılacağını söylemişti. Terasta çay
ve sigara, sonra biraz daha turlamanın ardından tekrar kotu aldığımız yere
gittik ve olmadığını söyledikleri için ben biraz sinirlendim. Elemanlardan
biriyle AVM’nin altında ki terziye gittik. Kotumuzu aldık. Muhabbetimizi
ederek, yukarı çıkmak için yürüyen merdivenlere bindik. Ve işte o an…
Bir anne, elinde
içinde oğlunun da bulunduğu bir bebek arabası. Yürüyen merdivenden aşağı doğru
hareket ederken, birden bire bebek arabasının elinde kurtulması ve o ses; ‘’OĞLUUUM!’’
Arkadaşım ve ben
birden bire ne olduğunu anlamadan hemen bebek arabasının yanına koştuk. Ne yazık
ki o masum yüz kana bulanmış ‘’Anne’’ diyerek ağlayışlara boğulmuştu. Emniyet
kemerlerini acele bir şekilde açtık. Arkadaşım elinde bebek kapıya doğru
koşarken, ben de annenin yanında onu sakinleştirmek için saçma sapan sözler
söylüyordum ve koşuyorduk…
Kapıdan çıktık, yola
doğru koştuk ve bir arabayı çevirdik. Annesinin feryatları sanki bütün
İskenderun’u sarmıştı kulaklarımda. Hastaneye vardık ve acil servise hemen
aldılar bebeği. Anne hala üzgün ağlayışlar içinde ‘’ ben ne yaptım, Allah’ım ben
ne yaptım?’’ diyerek kendine kızıyordu…
Elimizden gelen her şeyi yaptık. Bebek şimdi
çok iyidir, sağlığı yerindedir diye düşünüyorum. Umarım öyledir. Yakın bir
zamanda hediye alıp ziyaretine gitmeyi düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.