Banner

Sosyal Medya Kavramının Gelişimi ve Geleceği

Sosyal Medyanın Ortaya Çıkışı


İnternete erişimin daha az olduğu ve pek çoğumuzun internet kullanmadığı ilk zamanlardaki sitelerin çoğunluğu sadece sahiplerinin girdiği içerikten ibaret olan, yorum bile yapılamayan internet siteleriydi.

Daha sonra bazı sitelerin yorum yapılabilme özelliği ile kullanıcılar internette etkileşim oluşturabilmenin ilk adımlarını atmış oldular. Sonrasında ortaya çıkan Blogger, ekşisözlük gibi sitelerden sonra kullanıcılar artık kendi içeriklerini internet ortamına aktarabilmeye başladı.(1999)

Blogger ve ekşi sözlükten sonra pek çok blog servisi ve sözlük sitesi açıldı. 2001 de açılan Vikipedi'nin içeriği tamamen internet kullanıcıların katkıları ile oluşturulmuş ve şu anda dünyanın en büyük internet sitelerinden biridir.

Bu kısımda sosyal medyanın içerik oluşturma açısından olgunlaştığı söylenebilir. Artık pek çok yeni içerik üretilmekte ve internette yer alan bilgi hızla artmaktadır.


Blog ve internet siteleri çoğalınca ortaya çıkan sosyal imleme siteleri, blogları ve diğer sitelerdeki içerikleri kategorilendirmeye, kaliteli içerikleri listeleme imkanı sunmuştur ve bu sitelerde tamamen kullanıcıların katkılarıyla büyümüş olan sitelerdir. Sosyal imleme siteleri ile de hızlı paylaşımın ilk adımları atılmıştır. 

Myspace kendi üzerinde blog, hızlı paylaşım ve arkadaşlık üçlüsünü birleştirerek günümüzde kalıplaşmış sosyal ağ sitesi profilinin ilk örneklerindendir.(2002)

2003-2004 yıllarında fotoğraf paylaşım siteleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Sosyal medya paylaşımının çok büyük bir kısmı fotoğraflardan oluşur. Photobucket ve Flickr kullanıcıların kendi çektiği resimlerini yüklemelerine ve web ortamında albümlerini oluşturabilmelerine olanak vermektedirler. Sosyal medyadaki en çok görsel içeriğin üretildiği platformlar olmuşlardır.

2005'te ise Youtube yayına girmiştir. İnternette en çok vakit harcanan, yer kaplayan içeriktir video ve Youtube video paylaşımının başlangıç noktasıdır diyebiliriz. İnternette en hızlı yayılan içerikler hep videolar olmuştur. Youtube paylaşılabilen video içeriğinin ilk ve en büyük kaynağıdır.

Facebook sosyal medya denildiğinde akla ilk gelen, en çok üyeye sahip olan ve en çok kullanılan  sosyal mecra. 2004 yılında kurulan site zamanla gelişerek sosyal medyanın gövdesi diyebileceğimiz bir büyüklüğe ulaşmıştır. Facebook kullanıcılarının gerçek isimlerle üye olma zorunluluğu getirmesi çevirimdışı ve çevrimiçi ortamı diğer bir deyişle gerçek ve sanal dünyayı birbirine bağlamıştır. Metin, fotoğraf ve video paylaşımlarının merkezi haline gelen facebook şu anda sosyal medyanın en büyük mecrasıdır.

Twitter sosyal medyanın şu an geldiği en son noktadır desek yanlış olmaz sanırım. Twitter 3G teknolojisinin getirdiği hıza cevap verebilmiştir. Bir olayın, konunun birkaç saat içinde ülke ve dünya gündemine gelmesine olanak sağlayabilen Twitter, iletişimin en hızlı olduğu sosyal mecradır. Sosyal medyanın en büyük özelliklerinden biri olan hız Twitter ile gelmiştir. Üstelik hızla üretilen ve dolayısıyla çöp bilginin de çoğaldığı bu ortamda gerekli bilgi çok kolay bir şekilde ayrıştırılabilmektedir de.. Twitter'da anlık mesaj iletisi, anlık fotoğraf paylaşımı yapılmakta ve son olarak Vine ile anlık video paylaşımı da mümkündür.

Sosyal Medya Nedir?

Sosyal medya nın şimdiye kadarki sürecini anlattıktan sonra "Sosyal medya nedir?" sorusuna kısaca şu cevabı verebiliriz : "Sosyal medya, kullanıcıların internette aradığı ve kullandığı içeriği gene kendilerinin ürettiği bir platformdur."

Sosyal Medyanın Geleceği

Google Plus bunların hepsinin bir sonraki noktasıdır diyemeyiz ama öyle olması amacıyla ortaya çıkmıştır. Google kullanıcıların kişisel bilgilerini elde ederek, yapılan arama sonuçlarında kullanıcıların kendilerine özel sonuçlar sunmayı hedeflemektedir. Facebook ve Twitter özelliklerini birleştiren Google Plus, Google arama ağıyla birlikte önümüzdeki semantik web çağının en büyük oyuncularından biri olmaya adaydır.

Facebook sosyal ağ arama özelliği ile asla durmayacağını ve sürekli olarak ileri doğru adım atacağını göstermiştir. Kullanıcılarının kişisel bilgilerini kendi isteğiyle yüklediği, en çok kullanıcı bilgisini elde eden yani kullanıcıları en iyi tanıyan ağ Facebook, kullanıcının ne istediğini de tahmin edebilme yetisine en çok yaklaşan sistemdir. Ne var ki kullanıcılar aramalarını Facebook'ta değil Google'da yapmaktadır. Bununla birlikte Facebook'un kendisi dışında web arama yetisi de yoktur, en azından görünen yüz kısmında...

Facebook ve Google sosyal medyanın bir sonraki adımındaki en güçlü 2 oyuncu, en güçlü iki sosyal medya mecrası olacaktır. Sosyal medya pazarlama da bu iki mecra üzerinde gelişecektir ama sosyal medya Google ve Facebook'tan ibaret olmadığı gibi, sosyal medya da sosyal medya pazarlamadan ibaret değildir.

Önümüzdeki süreçte çevrimdışı yaptığımız hemen herşey online ortama taşınacaktır. Online kalmak için ise masaüstü, diziüstü bilgisayarlara hatta tabletlere ve akıllı telefonlara olan mahkumiyet bir yerden sonra sona erecektir. Yeni gelişen teknolojiyle üretilen yeni araçlar, yeni sosyal mecralar yaratacaktır.

Eğitim, sağlık muayenesi gibi faaliyetlerin online ortama taşınması çok da uzak değildir. Herşeyin dijitale akacağı önümüzdeki süreç köklü değişimleri beraberinde getirecek ve sosyal medya tanımı belki daha farklı bir şekle bürünecektir. Değişen ve yeni doğan gereksinimleri en hızlı karşılayan yeni mecralar hızla büyüyecek ve bu değişime ve gereksinimlere cevap veremeyen, hıza yetişemeyen mecralar ise şimdiye kadarki süreçte olduğu gibi zayıflayacak ve sonlanacaktır.

Sosyal Medyanın Gelişimi ve Geleceği yazısı daha önce Yılmaz Barış Kişisel Blog'da yayınlanmıştır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar