KÜRESEL ISIRMA! - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

24 Aralık 2012 Pazartesi

KÜRESEL ISIRMA!

KÜRESEL ISIRMA Medya ikide birde küresel ısınmayı ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyor. Isınma değil ısırma oluyor bu; duygu ve düşüncelerimizi altüst ediyor, ruhumuzu karartıyor. Saygın haftalık haber dergisi Time, felaketi önlemenin pratik yollarını açıklamış. Bu önerileri sıralayıp yanına yarı şaka yarı ciddi yorumlar yapacağım. İsteyen güler, isteyen bu işin şakası yok, git, dalga geçecek başka bir şey bul diye somurtur, artık orası sizin bileceğiniz iş... İşte öneriler ve benim yorumlarım: 1- Mısır yakıtı kullanın. Böyle yapılırsa küresel ısınmaya yol açan gazların atmosfere salınımı yüzde yedi düşermiş. Bu öneriye nasıl gülmezsin? Benzin kullanmazsak ikide birde benzine kim zam yapacak, devlet nasıl gelir elde edecek? Mısırdan etanol gazı üretimiyle kim uğraşacak canım hem! Al sana bir masraf kapısı daha. 2- Evinizi izole edin. Evlerin izole edilmesi ısınma enerjisini yüzde kırk azaltırmış. İzole mizole bilmeyiz biz. Durduk yerde masraf çıkarmayın başımıza. Hadi kendi evi olanlar neyse, evini kiraya verenler bunu yapar mı, yapsa bile kiraya zam yaparak kiracılardan çıkarmaz mı? 3- Ampulleri değiştirin. O kadar dert yandığımız, yaka silktiğimiz halde biz başımızdaki ampul partisini değiştiremedik, bunu nasıl yapacağız? Hadi canım sende! Neymiş çevre dostu ampuller varmış. Çevreyi takan kim be! 4- Sokakta LED ampul kullanın. Emrin olur! Cadde aydınlatmalarının 18 ayda bir yenilenmesi gerekiyormuş. Şu kaldırım yenilemelerini bir bitirelim, düşünürüz. Yüzde 40 daha az elektrik harcayan LED ampuller iki kat daha pahalıymış ama 5 yıl kullanılıyormuş. Bu pahalılığın acısı gene vatandaştan çıkarılır, bu bir. İkincisi, beş yıl kim sabredecek? Belediye her yıl bir faaliyet yapmazsa çalışmıyor diye kimse oy vermez o belediye başkanına. Geç beyim bunu, geç! 5- Ciplere ağır vergi... Cipleri sesi çok çıkan beyler, bayanlar kullanıyor. Sosyete tefe koyar da çalar bunu yapmaya kalkanları. Neymiş; karbon gazını atmosfere cipler iki kat fazla salıyormuş. Salsın varsın, kime ne, tasası size mi düştü? 6- Organik kıyafetler giyin. Al işte bir masraf kapısı daha. Organik kıyafetler ateş pahası olur. Üstelik en basit bir gömlek bile, organiktir beyim aldatmacasıyla dar gelirlinin bütçesinde delik açar. 7- Yolculuğu paylaşın. Özel oto saltanatını kim yapacak sonra? Buna önce bakanlar, milletvekilleri önayak olmalı, makam arabalarına tek değil, üçer dörder binmeli. 8- Jeotermal ısıtma. 13 dereceye kadar ısıtılan suyun merkezi bir sistemden binaya dağıtılarak, doğal gazlı ısıtmaya destek sağlanabilir ve enerji tüketimi düşürülebilirmiş. Anlat anlat! Heyecanlı oluyor...Daha doğal gazı yaygınlaştıramadık, bunu nasıl ve ne zaman yapabileceğiz acaba? 9- Hybrid otomobil. O da ne mi? Elektrik ve benzin olmak üzere iki motora sahip olan hybrid otomobiller, yüzde yirmiye varan yakıt tasarrufu sağlıyormuş. Dur bakalım, önce tüplü araba işini tamamlayalım, ona da sıra gelir. Ne zaman mı; balıklar kavağa çıkınca... 10- Ekolojik makyaj. İçerdiği kimyasal maddelerden dolayı kozmetik ürünlerin bir çoğu çevreye zarar verdiği için bitki özlerinden yapılan organik makyaj ürünleri kullanılmalıymış. Çevreye zarar vermesi önemli değil, kadınlara yarar sağlıyor mu, işte bütün mesele bu. Kadınlar kendilerini daha güzel gösterecek makyaj malzemelerini kullanırlar, gerisi fasa fisodur! 11- Kırmızı et yemeyin. Böylece ısınmaya yol açan sera gazlarının oranı yüzde 4 azalabilirmiş. Dünyada 1.7 milyar inek, 1.5 milyar koyun varmış. Biz yemezsek bunlar çoğalıp da başımıza dert açmaz mı? Kurban olarak tavuk, kaz mı keseceğiz yani? Durduk yerde adamı dinden imandan çıkarmayın. 12- Plastik kullanmayın. Plastik doğadan bin yılda temizleniyormuş. Yılda 500 milyar poşet kullanılıyormuş. Plastik terlikleri çöpe mi atalım yani? Kese kâğıdından, fileden poşete terfi ettik. Attan inip eşeğe mi binelim kardeşim? 13- Geri dönüşümlü kâğıt kullanın. Geri dönüşümlü kâğıdın üretimi yüzde 60 enerji tasarrufu sağlıyormuş. Yılda 900 milyon ağaç kâğıt üretimi için kesiliyormuş. Geri dönüşümlü denilen şey de nedir, bir gösterin de görelim, ona göre karar verelim. Yöneticilerimiz kullansın önce de, bize örnek olsunlar, değil mi ya! 14- Toplu taşıma kullanın. Demin olmaz dedik ya canım, 7. maddede. Niye ısrar edip duruyorsunuz? Neymiş, otobüse binmeliymişiz! Biz arabayı niye aldık öyleyse, hem forsumuz düşmez mi toplu moplu yerlerde? Adamın canını sıkmayın. 15- Bekleme modu. Evlerde harcanan elektriğin yüzde yetmiş beşini bekleme modunda tutulan televizyon ve bilgisayar gibi elektronik cihazların harcadığını ortaya koyuyormuş. İzlediğimiz diziler belirtilen saatte yayınlanmıyor ki, yayınlansa bile hemen araya reklâmlar giriyor. Dizi yayınlanacak diye beklemeyelim mi yani? Bir zevkimiz var, onun da içine etmeyin! 16- İnik lastiklere dikkat! Havası inik lastiklerle dolaşmak benzin tüketimini yüzde on oranında arttırıyormuş. Ne lastiğinden söz ediyorsun sen hemşerim, don lastiğinden mi? Lastiğinizin inik olması bir şey değil; yeter ki havanız inik olmasın! 17- Küçük evde oturun. Dalga mı geçiyorsunuz, bizde büyük evde oturacak para var mı? Parası olanlar da küçük evlerde oturup bizim seviyemize inemezler. 18- Eski kıyafetinizi verin. Eski kıyafetlerin eritilip yeniden kumaş haline getirilmesi yüzde 76 enerji tasarrufu sağlayabiliyormuş. Eski kıyafetlerimizi çöpe atarız biz. Kime vereceğiz, kim eritecek, böyle şeylerle kim uğraşacak? Geç bunları geç! 19- Gökdelene izin verin. Cam dış cepheye sahip olan gökdelenlerin ışıklandırma ve ısıtma giderleri, beton yapılara göre daha azmış. Biz izin vermesek de gökdelenler gittikçe çoğalıyor. Ne izniymiş bu, izin isteyen yok ki hem. Çevre daha çok kirlenir, göz zevki bozulurmuş, takan kim bunları? 20- Kravat takmayın. Hiç güleceğim yoktu. Kaç kişi takıyor o medeniyet yularını? Serbest bırakılsa çoğu resmi daire çalışanları, değil takmak, yanından bile geçmez. Kravat niçin takılmayacakmış biliyor musunuz; Erkek çalışanların tümü kravat takmazsa, klimalar daha az çalışır ve daha az enerji harcanırmış... 21- Pamukluları atmayın. Pamuklu kıyafetler, sentetik madde içermediği için geri dönüşüm yapılamıyor. Ne kadar çok giyilirse o kadar kârmış. Dar gelirliler zaten eskiden beri yapıyorlar bunu ama bir giydiğini bir daha giymeyenler böyle bir şey yapmaya kalksalar seviyeleri düşer, hemen dedikodular başlar... 22- Ofis değil evde çalışın. Böylece ulaşım nedeniyle ortaya çıkan sera gazları azalırmış. Patronlar evde çalışanları sevmezler ki. Hem işi bitince evde oturup durur mu çalışan kişi, biraz hava alayım diye dışarı çıkıp dolaşmaz mı hiç? 23- Karbon gazı denize verilmeli. Atmosfere her yıl salınan 7.3 milyar ton karbon gazının yüzde onu okyanus tabanında depolanabilirmiş. Savaşmaktan buna zaman ayırabilirler mi büyük devletler, ya atılan bombaların, silahların yaydığı gaz nereye gidecek? 24- Yazın pencereyi açın. Klima yerine bir pencere açarsanız yıllık 22.7 ton olan kişi başı karbon gazı salımınızı 1.8 ton azaltırsınız, deniliyor. Geçenlerde bu öneriye uyup pencereleri ardına dek açayım dedim, içeriye kirli hava ve gürültü doldu... 25- Bahçenize bambu dikin. Çapı geniş dallara sahip olan bitkiler, saldıklarından daha çok karbon gazını emebiliyormuş. Bahçe verin de dikelim. Yukarda gökdelenden söz ediliyordu. Bahçeli evler yıkılıp apartman, gökdelen yapılırsa bahçe mi kalır be! Anlaşıldı, bizimle dalga geçiyor bunlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sayfalar