içimde haykırış var
başkaldırıyorum
kendime,kendimdeki susmazlığa...
avazım çıktığı kadar bağırmak
defalarca
yakmak kendi canımı
buz keskini bir gecede haykırmak yüzüme
yaşayan
ölü...
defalarca haykırmak ,
defalarca sesimi kesmek sessizce çığlık
çabalarımda boğmak,
kendinin katili olanlara gülmezden evvel,
bir kez daha
içime dönmek gömmek varlığımı yokluğuma,
serenat yapmak ruhuma...
bu
çığlık,bu sızı neden
kim için, ne için ,nereye kadar?
sorular dolanıp
ruhuma kördüğüm ediyorken tüm varlığımı,
yumruklarımı vurduğum görünmez
duvarlar bir,bir yıkılıyor üzerime...
zehir zemberek bu gece
katran sarısı
biz sızı delmekte ruhumu
hani ömür denen yazgı hep acımı
hep acıtır
mı,
yoruldum senden hayat
defalarca yoruldum,
yılmak istedim
,yılamadım
ağır bir zambak kokusu doluyor odamın karanlığına
acılar gibi
dem alıyorum nem kokan geceden,
sabaha uyanma korkusu taşıyan bir halet
bu
yokluğa yolculuğa hasret
ah ne susmak coşkusu hakim
içimde,
anlatılamaz
tekerrüründen korkulası bir soluk alış bu
acıtırsın
hayat
acıttıkça sen; ben kendime yüklenirim,
sağanaklar dolusu bir
karanlığa açarım kapılarımı,
sonra aklıma düşen çocukluğuma bakarda dalarım
öylece ,
gözlerimde sicim keskini seller misali bir deprem
başlar...
bakışlarını kaçırma telaşında bir kadın;
yeni bir güne uyanmanın
sancılı yaşayışındadır,
her gün doğumu defalarca ölmek olan...
0 Yorumlar