Genç Yetişkin |
Afişe baktığınızda ilk gözünüze çarpan nedir? Benim direk gözüme “Up In the Air” ve “Juno” yazıları takıldı. Bundan dolayı hiç düşünmeden filmi izlemeye karar verdim. Ne yazık ki sonuç istediğim gibi çıkmadı. “Up In the Air”in yönetmen ve senaristi, “Juno”nun yönetmeni genç yetenek Jason Reitman, yönetmen koltuğunda arzı endam ediyor. Senaryo ise “Juno”, “Jennifer’s Body”nin senaristi Diablo Cody’e ait. 94 dakikalık ABD yapımı kara mizahın (?) baş rollerinde Charlize Theron, Patton Oswalt, Patrick Wilson, Elizabeth Reaser yer alıyorlar. 12 milyon $ bütçeye karşılık şimdilik 19 milyon $ hasılatı bulunuyor. Türkiye’de 30 Mart’ta gösterime giriyor.
Mavis Gray “genç yetişkin” denilen türde roman yazmaktadır. Boşandıktan bir süre sonra doğup büyüdüğü küçük kasabasına bir bahaneyle döner. Yaşamındaki boşluğu eski sevgilisi ile doldurmak ister fakat artık eski sevgilisi evlidir ve bir çocuğu vardır. Kasabası da beklediğini ona pek verecek gibi görünmemektedir.
“The Men Who Stare at Goats”, “Wedding Crashers”, “Legally Blonde”, “About Schmidt”, “Freaky Friday”, “17 Again”, “Reign Over Me”, “Up in the Air”, “Sideways” gibi projelerin müzik çalışmalarını yapan Rolfe Kent, Genç Yetişkin’de keyifli şeyler dinlememizi sağlıyor. Filmin genel havasına rağmen müzikler hiç de fena değildi. Gerçi filmin genel havası demek ne kadar doğru, emin değilim çünkü zaten hedef mutlu bir tablo çizmek değil. Mavis karakterinin ruhsal durumunu o kadar net ve doğal yansıtıyor ki o bunalım sizi de içine çekiyor. O kadar yalnız ve çaresiz olmasına rağmen güzelliği ve olmayan şöhreti ile kasabasında ilgi odağı oluyor; daha doğrusu o böyle düşünüyor. Med cezir misali gidip gelmelerle kafasında ayrı bir dünya yaratıyor ve kendini de buna inandırıyor. Bir iki cümleyle anlatmaya çalıştığımın özeti ise Diablo Cody çok sağlam bir senaryo yazıyor. Amacı öyküyü anlatmaktan çok karakterin en dibine kadar inmektir. Bundan iki önceki yazımda (“Tell No One”) senarist ne kadar öykü üzerine odaklanıyorsa, Diablo Cody de karakter üzerine odaklanıyor. Film bittiğinde Mavis karakteri ile ilgili kafanızda en ufak bir soru işareti kalmıyor.
Diğer yandan senaryo ne kadar başarılı olursa olsun filme çok ısınamadım. Belki o olumsuz hava beni uzaklaştırdı. Mekan, dekor, kostüm detayları da çok ilgi çekici değildi. Jason Reitman adına uyacak etkileyici sahneler, kurgu bulamadım. Gerçi tıpkı senaryodaki gibi kurgunun da Mavis’in sıkıntılı dünyasını yansıtmak için böyle tasarlandığını da düşünmek mümkün. Yalnız şunu da belirtmeden geçmek istemem: Afişe baktığınızda bu filmin türü için kesinlikle romantik komedi diyebilirsiniz. Lakin komedi ile alakasız, sadece bir dram (belki kara mizah) gözüyle bakabilirsiniz. Klasik bir dramdan ziyade daha modern bir şekilde ele alınıyor dram. Buram buram duygulandıran, ağlatan, vicdan azabı çektiren, acı yüklü bir öykü değil. Aksine gayet normal, herhangi bir moda girmeden izleyebilirsiniz.
Benim aksime film 2011 yılında eleştirmenlerden olumlu yorumlar almış. IMDB 6.9, Rotten Tomatoes 81, Metacritic de 71 puan vererek projenin çıtasını yükseltiyor. Bu sefer IMDB’nin tarafındayım J
Kim ne derse desin Charlize Theron çok güzel ve yaşlanmayan bir kadın! Filmde zaten fiziksel özelliklerini kullanarak popülerliği yakalayan bir karakteri canlandırıyor. Bu açıdan karaktere yakıştığına inanıyorum. 1975 Güney Afrika doğumlu oyuncu, “Monster” filmi ile en iyi kadın oyuncu Oscar ve Altın Küre ödüllerini kazanmıştır. “Monster” filminde gerçekten çok etkileyici bir performans sergilemiştir. Güzelliğinin ortadan tamamen yok olduğunu görmek isterseniz, bu filmi kaçırmayın derim. Beğenerek izlediğim “North Country” ile de en iyi kadın oyuncu Oscar, Bafta ve Altın Küre adayı olmuştur. “North Country”de oyunculuğu kuşkusuzu başarılı olsa da senaryonun etkisini de göz ardı etmemek gerekiyor. Charlize Theron’un beğendiğim diğer filmleri ise şöyle: “Sweet November”, “The Italian Job”, “Hancock”.
0 Yorumlar