Kafesteki kuşların yürekleri
Nasıl pırpır ederse;
İçim pır pır eder, seni özlerim…
Belki hak etmeyen gözlerimle
Gökyüzüne bakar, yolunu gözlerim.
Kendimden geçsem
Yudumlayıp seni içsem,
Yine sana doyamam ki…
Yüreğim seni özler.
Gece mehtabı nasıl gözlerse,
Şu günahkâr yüreğim
Seni bekler, tüm benliğimle seni özlerim…
Yüreğim seni özler.
Dört bir afakta yorgun gözlerle,
Seni bekler, tüm benliğimle seni özlerim…
Geleceksin belki, geldiğini görecek şu gözler
Kim bilir ne zaman, hangi şafakta,
Cehalet alıp götürürken bizi
Varlık âlemi yeniden gelmeni bekler.
Gönlümde açan gül yüzlü sevgili,
Sadece senin yolunda var hakikat yolunun izi
Gönlümün efendisi, güllerin efendisi, gülün kendisi…
Sayende insanlık cehaleti ve zulmü yendi
Kötülüklere giderken,
Kaybetmeye mahkûm yolumun önünde
Ben şeytana ve nefsime yenilerek giderken
Gayya kuyusunu çok aramadan bulmaya…
Sen varsın yolumun üstünde,
Kurtuluşa çağırmak için
Bir elime ayı, diğer elime güneşi deyip
Hak yolun tebliği için dimdik ayakta duran
Kurtuluş nehrinin bendi…
Kafesteki kuşların yürekleri
Nasıl pırpır ederse;
İçim pır pır eder, seni özlerim…
Belki hak etmeyen gözlerimle
Gökyüzüne bakar, yolunu gözlerim…
Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey
0 Yorumlar