yazan: halenin haresi
Tamı tamına 28 yaşımın sonlarına doğru hissetmeye başlasam da, yaşlanıyor olmaktan korkum yıllar yıllar öncesine dayanıyor. Çocukluğumdan beri her yeni yaşımda, pastanın üzerine eklenen her yeni mumla birlikte içimde karışık bir sevinç yaşardım. Geride bıraktıklarımla, yeni yaşayacaklarım arasında kalmış hissederdim kendimi.. Bir burukluk olurdu içimde. Heyecanla, kaygı birbirine karışırdı. Eski yaş bitti diye üzülürdüm. Bu his büyüdükçe beni terk etmedi. Aksine katlanarak büyüdü. Nostaljik bir yapım var sanırım. Değişimi oldum olası sevmem. Eskiye şeyleri atmaya kıyamam. Eşyalardan değil o eşyalarla yaşadığım anıları da beraberinde atacağımı sanırdım.
Yıllar işte bu kaygılarımla birlikte geçti. Daha 25 im de başladı kaygını çanı. Eyvah 30 u ma az kaldı.. Ooo daha kariyer yapacağım, çocukta, evlenecek biri lazım diye içimde kemirgen hislerim oldu nur topu gibi.
27 yaşımda tanıdım hayatımın erkeğini, tanıştık gezdik,hareket ettik, sonra pek çok şey nedeniyle hayatımız kısıtlandı , otura otura, düşüne düşüne oturmaya ve düşünmeye alıştık. Başladık şişmeye, kiloda aldık. Sosyal ve aktif hayatımız duruldu. Huzuru bulduk ya hareket etmeye ihtiyaç duymadık. Ne yanlışmış meğer şimdi iyice anlıyorum. Bu durumun etkilerini üzerimden atmak için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.
Şimdi farkettim ki 30 yaşına gelince insan bir tuhaf algılıyor hayatı. En azından bende öyle oldu. Hayatla işim bitmiş gibi geldi. Sanki artık daha az gülüyor, daha az eğleniyordum. Keyifli gençlik yılları gerilerde, çok uzaklarda kalmıştı. Koşuşturma içinde kendimizi unutmuştuk.
Aslında hayatta pek çok zorluğu aşmış olmanın keyfini hissetmenin önemini şimdi şimdi anlıyordum. Hayatımızın zorluklarla kurulmuş düzeninin yeni güzellikler yaşamanın zeminini oluşturduğunu şimdi anlıyorum. Olgunluğun penceresinden baktığımızda göreceğimiz dünyanın ne kadar farklı olabileceğini şimdi anladım. Hayatın tam ortasında olmanın ne büyük bir farkındalık yaratabileceğini şimdi anladım. Eski toyluklarımızı düşündüm, onları hatırlamanın ne eğlenceli ve keyifli olduğunun şimdi farkına vardım. Kendimizi ifade etmek için çırpınışlarımızı ve büyüklerin bizi anlamamasının ne kadar sinir bozucu olduğunu, artık sözü dinlenir bir olgunluğa ermenin, fikrinin sorulmasının hazzını şimdi şimdi yaşadım. Mutlu olmak için beklentilerimizin neler olduğunu, bunların karşılanan ve karşılanmayan kısımlarının neler olduğunu gördüm. Umduklarımla, ulaştıklarım arasında ki farkları gördüm. İçimde ki yaşlanmaktan korkan kız çocuğuna yılların ikimiz üzerindeki etkilerini sakince izah ettim. yazım, çizdim anlattım. Şimdi o da ikna oldu. Biz artık mutluyuz...
1 Yorumlar