Banner

EVLİ , MUTLU , ÇOCUKLU ...


         Evlilik kavramı ; oldum olası çok ilginç gelir bana dostlar. Nedenini halen çözmüş değilim. Düşünce gücümle ,soyut olan çok şeyi somutlaştırabildim zihnimde ama evliliğin halen bir resmini çizemedim.
Düşünün ki; hayatın belli bir döneminde kadar yalnız yaşamışsın,tek kişilik hayaller  kurmuşsun kendince, Sana karışan görüşen yok, Belli sorumluluklar hariç kimseye hesap vermezken,birden karşına biri çıkacak ve bir imza ile hayatına yön vermeye başlacayacak.
Çok garip dimi?  '' değil mi? ''  garip çok garip  ...

 Bunun nesi garip Sözün Özü ? diyeceksiniz , evet çekinmeyin söyleyin :))  Bende biliyorum bu doğanın kanunu,aile toplumun yapı taşı,evlilik,yuva,çoluk çoçuk çok önemli kavramlar farkındayım başım gözüm üstüne. Benim bu hayatta resmi varlığımda da bu kurum başrolde, her baktım yerde  o varken , neyi ? sorguluyorum bilmiyorum ama tuhaf geliyor bana ne bileyim ...

Kader kısmet (yazgı ) , tabi ki yazacağım şeylerin  açıklaması biliyorum ama  , içimde, taaa benden de  üçerü ben, benim böyle  düşünmemi istemiyor.

Senli yaşlarda veya sana yakın. Bir insan var gençlik hayallerinde onla veya onsuz, severek veya istemeyerek ,her neyse birine diyorsun ki gel bana yol arkadaşı ol. Teklif kabul ediliyor, sözler veriliyor ,tarihler alınıyor. Bir dünya masraf yapılıyor yeni bir ev kuruluyor. Ama daha önce ne güzel beleşten yaşıyorduk, şimdi ne gerek var bu kadar masrafa diyemiyorsun? Senin adına birileri hep karar alıyor sen genellikle emme basmatulumba gibi kafanı sallıyorsun , bişey diyemiyorsun eziksin, çünkü sen kaşındın  :))
Senden başka herkes, birden seni senden fazla düşünüyormuşşş gibi görünüyor. İnanıyorsun ister istemez. Bir düğün organize ediliyor adınıza 3-4 saatlik bir eğlence.  kadrajta göründüğün süre toplasan bir saat. evet birkaç saatlik gecenin kahramanısın. Başrolde sen ve müstakbel  eşin.
Sonra sen o müstakbel hanımınla hergün görüşüyorsun bazen oluyor sadece 7-24 onu görüyorsun. Allah korusun ya doğru kişi değilse eşin. İnsan nasıl ona tahhamül edebilir.
Bide senle özleşiyor o insan. Seni  yolda gördüğünde arkadaşların senden önce veya  sonra onu soruyolar. 


Binküsür kişilik düğün salonu kapalı gişle oynuyor sizin için. İyi tarafı gişe hasılatı size ait (taraflar çirkeflik yapmazsa şayet) size ait günün o saatleri , mekan sizin ve sen düğününe gelenlerin en az yarısını tanımıyorsun. Diğer yarısı meçhul.
Sen o arada dalmış gitmişsin vadesi yaklaşacak ilk taksitlere Sonradan öğreniyorsun ki düğündeki kalabalığın bir kısmı artık senin yeni akraban olmuş haydaaaa! Ciccii akrabaların hayatına girdi bile, bi hoş geldin desene :))
Benim akrabam bana fazla yük oluyor zaten bir de bu nerden çıktı diyemiyorsun. Artık çevren çok geniş , sırtın yere gelmez aslansın sen bidenesin , sen artık bir eniştesin veya yengesin ...

     Evlenen arkadaşlarımın hepsinin düğününde aktif rol oynadım. , Onlar mutluluk pozları vermeye çalıştığı sırada, ben de daldım bunları bir bir düşündüm...
Onlara da düşüncelerimi açtım ama ilerleyen yıllarda yarısı doğruladı kimi iş bildiğin gibi değil dedi bana akıl fikir verdi. Kimi  '' herşeyi boş ver de çoçuk bir başka oluyormuş lan'' diyebildiler buruk ve mağrur bir şekilde ...
Kimi aman olum evlenme biz evlendikte noldu dedi. Felan filan söyledikler,  bi kulaktan girdi diğerinden çıktı.
İster evlilikten korkuyorsun sen ondan böyle söylüyorsun dea. İster bastırılmış duygular dea. Ne bilim ne derseniz deyin kabulümdür ama size bişey söylim mi ? :
Evlilik çok garip bir şey beaaa ...




Yorum Gönder

0 Yorumlar