Banner

ÇARŞAF KOKULARI



Bir koku, evet bu bir koku... Tanıdık, aşina...Herkesin hikayesine tanıklık etmiş, gizli bir koku...
Dün gece tesadüfen elime geçen bir koku. Alt tarafı bir çarşaftan, yıllar sonraya kalan bir koku. Beni göz yaşları içinde bırakan koku. Çocukluğuma ait, beni o eski günlere götüren koku.
Günlerden bir gün klasik ev işleri ile uğraşırken elime dokunu verdi, çocukluğumun kokularından biri...Evimizin en değerli eşyalarından birinin kokusu bu. Burnuma gelir gelmez tanıdım. Yatak odasının demirbaşı. Annenim çeyiz sandığı. Keskin koku, sık havalanmadığı için. Çocukluğumun kokusu. Hayallerimin kokusu. Umutlarımın kokusu... Her şeyin kusursuz olacağına inanışın kokusu. Huzurun kokusu. Aile olmanın öneminin kokusu. Naftalinle anne elinin birbirine karışmış kokusu.
O koku ki, benim kokum olması için her şeyimi verebilirdim. O kokunun benim kokum olmasını istiyorum. Üzerimden hiç çıkmasın. Karışıp rüzgara hiç savrulmasın istiyorum. O koku ile yoğrulmak istiyorum.
Gecenin bir yarısıydı. Hadi dedim değişik bir çarşaf ser yatağa. Değişiklik iyi gelir, insana. elime aldığımda önce hiç bir şey çağrıştırmadı. Ne de olsa bir çarşaftı. Sonra anılar saklandıkları yerden çıkıp gelmeye başladı.
Hatıralar canlandı bir anda. Küçüktüm annem özenle açardı, çeyiz sandığını. Tek tek alırdı içinden el emeği örtülerini, kendi için yaptığı, kızları için yaptığı, kullanmaya kıyamadığı.. Her bir parçası ayrı anı ile dolu. Kırk yılda bir açılırdı sandık... Hepimiz başına üşüşür, meraklı gözlerle bakardık. Bu sefer içinden ne çıkacak diye. O kısa zaman aralığında dokunabildiğimiz örtüler, iğne oyaları, yemeniler, tadını alamadan yerlerine konurdu.Biz aklımızda tutmaya çalışırdık, içindekileri.. Ağır ağır kapanırdı  ahşap kapısı.Hep bir sonrayı beklerdik. Şimdi içinde tam olarak neler vardı, anımsamıyorum. Bir çoğu bana, ablama gitti...Bazıları da konu komşuya düğün, doğum hediyesi olarak gitmiştir. Ama annem durur mu , üçüncü kızı içi dolduruyordur şimdi.
Dün gece, tesadüfen elime geçe bu çarşaf geçmişimle şimdi arasında bir bağ oldu. Hiç bir katını açmadan, kokusunun uçmasına izin vermeden, kaldırdım yerine. Ona sarılıp uyumak da geçti içimden. Yapmadım, yapamadım. anılarımı yitirmekten, sevdiklerime nazar değmesinden, onları kaybetmekten korktum..

17.EYLÜL.2011
HALENİN HARESİ YAZILAR
http://haleninharesi.blogspot.com/

Yorum Gönder

1 Yorumlar

ben de yastıgımı saklıyorum. gençliğimden kalma:). kaleminize sağlık.