"RAMDA"- köşe yazım - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

2 Ağustos 2011 Salı

"RAMDA"- köşe yazım


2011 Senesinin 11 ayı yine sultanlığı lütfettiği Mübarek Ramazan Ayı’na “Hoş geldin Ya Ramazan” mahya ışıkları tadında bir yazı yazma merakı doğurdu bana bu hafta…

Peki Ramazan kelimesinin anlamını merak ettiniz mi hiç?

İnternet üzerinde yaptığım araştırmada karşılaştığım olası tanımlamalardan birini sizinle paylaşmak istiyorum:

“ Ramazan, yaz sonunda güz mevsiminin evvelinde yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına gelen "ramdâ" kelimesinden alınmıştır” diyor.

Tam da bence bu sene Ağustos ayına tekabül eden Ramazan ayı için geçerli bir tanım bu…

… Dermanı kalmamış bir vücudun terbiyesi… Bereketin timsali yağmurun toprağı ıslatması misali temizlenmeye müsait…

Hani Ramazanda “Akşamladıklarında ağızlarının kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzel olur” denir ya: Hatırla güneşten kavrulmuş toprağa düşen yağmurun sebep olduğu o kokuyu… Çamur’un kokusu şiirsel gelir insana o anda…


Ve bilinir Ramazan ayında yapılan dualar ve ibadetler daha bir kabul olur, vakıf olur ruha… Bu kısım ile ilgili haddim değil elbette bilgi vermek hele de pek sayın hocamız Mehmet SÖNMEZOĞLU demişken “Ramazan ayı mesajı” diye köşe yazısında…

Ramazan size hatırlatılması gereken günahların sevaba dönüş yolculuk bileti olarak düşünün.

Açları düşünün… Allah için aç iken… “Yok canım aç mı kalmış bu zamanda?” demeyin…
Var hala ne yazık ki!

Sizlere “Ramda” tadında arındırıcı bir sevap sabunu gibi güzel Ramazanlar diliyorum…

Ve bu Ramazan’da yapmanız gerekenleri yapmak istediklerinizle buluşturun diyorum…

Hımm… Ne yapabilirsiniz peki yardımcı olmadan yazımı bitiremedim…

Sevgili Okur; bu ramazanda yapman gereken şeyleri istemen doğrultusunda aşağıdaki şıklardan hangisi senin isteğine uygundur?

a) Bir iftarı tonton teyzeler ve huysuz amcalar ile(Darülaceze’de) geçirmek
b) Bulunduğunuz mevkide yetim ve öksüzleri tespit ederek onlara bayramlık katkısında bulunmak; kırmızı pabuç, Jean, kareli gömlek, tüllü elbise v.b gibi.
c) İlinizde bulunan tüm camileri tespit edip bir program dahilinde 30 günlük ramazanda belirlediğiniz farklı camilerde teravih’e gitme programları yapmak
d) Komşunuz, dostunuz ya da akrabanıza habersiz bir şekilde bir paket tatlı ile davetsiz iftar’a gitmek
e) Küçük kendi bütçenize göre ramazan kutucukları tasarlayın içinde çoraptan tutun, çikolataya, bisküviye, bakliyata, hazır çorbalara v.s. yer verin. Ve işinizde ya da okulunuzda gün içerisinde tanıdığınız ihtiyaç sahibi hissettiğiniz hiç tanımadığınız birine “Bu senin kutun, bende unutmuşsun” diyerek takdim edin..

Ve inanın bunların “hepsi” şıkkı da mevcut ama asla bu ramazan “hiçbiri” şıkkını seçmeyin… Daha çok arttırın, yorum katın ama yok saymayın…
Güzel Ramazanlar…

Gazete'deki yazıyı da yorumlamak isterseniz tıklayın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sayfalar