Update Edilmiş Bilgi Yığınları - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

30 Temmuz 2011 Cumartesi

Update Edilmiş Bilgi Yığınları

                 Anakin gibi gezerken ve kendimi şeytani bir kötülükle Dark Side’da bulmuşken, Tilkilerim bile yaklaşamadılar yanıma. Zeus ise ağzını dahi açamadı. Üzüldüm.

             Beynimde düzenli olarak “update edilen” (yani güncellenen) bilgiler yığını var. Sürekli bir artış, çoğalış, yığılış, itiş, kakış var kafamda. Önce seçimler vardı kilitlenmiştim ne güzel tek konu tek yazı tipi iktidar gibiydim oh mis! Daha sonra seçimler bitti, seçtirdik gittik, kışın kömüre yazın pirince tav olduk, harika olduk kısaca. En sonunda da gündem şöyle bir sallansın, saçmalasın, ekonomi, siyaset, dünya meseleleri konuşulmasın diye “Şike Skandalı” çıktı. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım başta olmak üzere İBB Sporlu futbolcu İbrahim Akın, Beşiktaş Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Serdal Adalı, Sivasspor’un (eski) kalecisi Korcan Çelikay, Eskişehirspor Teknik Direktörü Bülent Uygun, Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, Galatasaray’ın eski futbolcusu ve Eskişehirspor Sportif Direktörü Ümit Karan, Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz, Fenerbahçe Asbaşkanı İlhan Ekşioğlu’nun da aralarında bulunduğu birçok ünlü isim var. Fenerbahçe, Sivasspor, Eskişehirspor ve hatta Trabzonspor küme düşecek Bank Asya 1. Lig’de mücadele edecekler deniyor. 3 dalgadır gözaltı ve tutuklamalar oluyor. Olan da bize oluyor. “Düşecekse düşsün bu gamlı uçak” diye giden bir şarkısı vardır Feridun Düzağaç’ın aynen o durumdayız. Düşüyorsa düşsün şu takımlar düşmüyorsa da sadece suçlular cezalandırılsın.

            Sorsak şike nedir diye kimse de bilmez biliyor musunuz? TDK’ya göre “Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi veya manevi bir çıkar karşılığı varılan anlaşma” demekmiş. Kaç kişi şu tanımın tamamını bilir bilemem de asgari ücretle yaşamanın, hastanelerde kuyruk beklemenin, musluk suyuna haşlama patatesin, Dünya’nın en pahalı benzinini kullanmanın, otobüslerde tıkış tıkış seyahatin, bürokrasinin, 3 saatlik bir sınavı hayata eşitlemenin, dayağın cennet menşeili bir sevap olduğunun, magazindeki boyalı allı pullu görüntülere kanmanın, sırf sevdiği için öldürülmenin, alt metinli ayrımlarla insanı insana kırdırmanın, Ramazan’da yemek yediği, su içtiği için dinsiz, imansız ilan edilmenin, 21. yüzyılda elektriksiz, susuz, yolsuz olmanın ne demek olduğunu gayet iyi bilir Türk halkı sorarsanız. Şike Skandalı da zaten bilinen bin yıldır efsane gibi dönen futbol geyiklerinin gerçeğe dönüşmüş hali oldu, o kadar. Yeni bir şey değil.

Unuttum bak update filan derken, Amy Winehouse 27 yaşında Londra’daki evinde ölü bulundu. Ardından elli bin tane laf edildi. “27’ler Kulübü” denilen ve içlerinde Rolling Stones’un gitaristi Brian Jones’un, Jimi Hendrix’in, Janis Joplin’in, The Doors’un solisti Jim Morrison’ın, Nirvana’nın solisti Kurt Cobain’in de bulunduğu bu kulüp 27’sinde bir şekilde ölen müzisyenlerden oluşuyor. Amy de onlardan biri oldu. Ölümüne neden olduğu iddia edilen “overdose”  yani “aşırı doz” uyuşturucu sebebi ile kendisi hakkında “su testisi suyolunda kırıldı” şeklinde yorumlar gelmesi de zihniyetimizin muhteşemliği ile ilintili galiba. Bir de “badem gözlü” oldu kendisi Şeytan’la ezeceklermiş paraları öyle duydum.

                 Bir şarkı ile veda edeyim bu yazıya ki ben bu yazıyı yazdıktan birkaç saat sonra gündem yine değişecek biliyorum. Yalın’ın "Anlat Güzel mi Oralar?” şarkısını dinleyin, arının, dinlenin ben sevimli buldum…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sayfalar