Bir kadının hayatı ile bir erkeğin hayatının ne kadar kesin çizgilerle ayrıldığını hiç düşündünüz mü?
Kadınların gerçekten doğuştan gelen iç güdüleri mi vardır?
Yemek yapmak,anne olmak,temizlik yapmak gibi..
Yoksa doğduğumuz ilk günden itibaren bizlere dayatılan,bizlere öğretilen duygular mı bunlar?
Bir duygunun gerçekten içten gelmesi mümkün müdür?
Yoksa birbirimize bakarak mı çizeriz karakterlerimizi..
Gerçekten hayatta bize biçilen rol bu mudur?
Tam anlamıyla fedakar olmak,kendini hiç önemsememek,kendini çocuklarına ve eşine adamak bize ait midir?
Gerçekten toz almak,perde yıkamak,ütü yapmak bizim için olmazsa olmazlarmıdır?
Başını önüne eğip,isyan etmemek ve eşinden tek bir kelime övgü alabilmek için senelerce uğraşan kadınlardan mıyız..
Gerçekten yapabilir miyiz?
Etrafınızdaki kadınları gözlemleme gereği duymadınız mı hiç..
Anneniz size yemek pişirmekle görevli bir aşçı,bulaşıklarınızı yıkamak için var olan bir makine midir?
Zorunluluğu var mıdır?
Erkeklerin tüm bunları yapmama nedenleri nelerdir?
Toplumun büyük bir kesiminde,kadın,kafası çalışmayan,aklı bir şeye ermeyen,insan yerine konulmayan bir canlı değil midir?
Dayak yemeye çocukları için katlanan,ömrünüzü bir saçmalıklar dizisine harcayabilecek kadar cesur,yetinebilen kadınlardan olabilir misiniz?
Tüm hırslarınızdan arınmış...Dünyanızı kendi evinizden ibaret sayabilen kadınlardan olacak kadar sabırlı mısınız?
Mahalle baskısı yüzünden senelerce bir adama katlanmak zorunda kalan kadınlar kadar acınası ve takdir edilesi olabilir misiniz?
Ömrünüzü adadığınız adamın,üzerinize kuma getirdiğini,beni kiminle aldatacak diye düşünmeyi bırakın,sesinizi çıkaramadığınızı düşünün,dile getiremediğinizi,hesap soramadığınızı..
Yapabilir misiniz?
Gerçekten erkekleri bizden üstün kılan bir durum var mıdır?
Gerçekten ömrünüzü feda edebileceğinize değebilecek bir erkek var mıdır?
Çocuğunuz var diye,ömrünüzü feda etmeniz gerekli midir?
Gerçekten hayatınızı bu kadar zorlaştırmak,bu kadar yaşanmamış kılmak nedendir?
Neden bir erkeğin aldatması ile bir kadının aldatması aynı kabul edilmez...
İki cinsi birbirinden bu kadar farklı kılan nedir?
Neticede genel olarak, erkek kadını bir kadınla,kadın erkeği başka bir erkekle aldatmaz mı?
Nedir daha fazla ayıp olan...
Kimler benimsedi,kimler kabul etti bu aptalca düzeni...
Kendisine biçilen rollerden arkasına bakmadan kaçabilme cesaretini gösteren kadınları neden yadırgarız...
Neden günlerce bıkmadan usanmadan dedikodusunu yaparız..
En modernimiz,en bilinçli olanımız bile neden garipser...
Hiç kimsenin cesaret edemediğini yapan kadınları,içten içe çekememezlik,kıskanmak değil midir bu?
Aslında tüm bu rolleri üstlenen kadınların içinde hep bir yerlere gidebilmek,bir şeyleri arkasında bırakabilmek arzusu yokmudur her zaman?
O halde hepimizin bildiklerini neden birbirimize,hatta kendimize itiraf etmeyiz..
Bizi ne engeller..
Neden gerçekten olması gerekeni söylemek bu kadar zordur..
Gerçekten hayatımızı anlamlı,yaşanır kılmak tüm bunları düşünebilmek,kabul edebilmekten geçmez mi?
Tüm kadınların aldığımız,çaldığımız,vicdansızca harcadığımız hayatlarını,onlara geri kazandırmak kadar büyük,başka bir hediye var mı?
İşte o zaman tam anlamıyla "insan" olunmaz mı?
0 Yorumlar