[1mk] Y(EN)İ NE BAHAR! - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

21 Nisan 2011 Perşembe

[1mk] Y(EN)İ NE BAHAR!




Hani gençlikti yeşeren...sararmaya yüz bulduysa ağlayan yağmur yaklaşan kışın, (gelmeyen baharın) ya da yaş(lılığ)ın mı habercisi?

Yine bahar… Yine bahar.. Yeni olan Ne Bahar? Bir senede mart ayında Ebru gelsin… Olmadı bir Özlem, Bir Başak, Bir Zeynep, Bir Büşra, Bir Şeyda, Bir başka kız ismi yani… Ya da neden oğlumuzun adına "Kış" demiyoruz… Biz onları yakışıklı yakışıklı büyütüyoruz da sonra nasıl olsa bir kız "kışş" tlamıyor mu? Ya da "Yaz" hem böyle zengin bir kelime iken, anlam bolluğu taşıyorken… "Yazzzz" gel kızım şu ödevini yaz! (: Sonra Güneş'ten olma Dünya'dan doğma mevsim kızımız "Bahar" evrenin ilk ve son çocukları gibi iki mevsime verilmişken neden biz ilk olanına sadece "Bahar" diyoruz! Evet farkettim Sevgili Okuyucu; şu an "Bahar"ın ilk iki harfi ile ba-ymak üzereyim sizi.(Nerdeyse reklam oluyordu bir kombi markası ile (:) Bunu düşünerekten konuyu küçük bir bahar tasviri ile memleket manzarasına sürüyorum… Terfi ya da tenzil ile..

….Toprak düğüne hazırlanan gelin telaşı içinde… Zeminlerini hazırlamakta en muhteşem cemiyete… Güneş artık bulutları "püf"lemiş de daha net görüyor dünyayı! Soğuk havada sıcağın camları buğu yapması gibiydi benim bulutlarım diyor… Isındı dünya geliyorum şimdi aranıza… Her yuvaya girse çıkmamacasına ya! Güneş'in cüretkarlığını gören fideler yeşermekte çocukların gençliğe yolculuğu gibi… Heves etmekte uzun boya biraz daha çabuk ulaşmak için hayata… "Haberler'de yazıyor: Kaybolan Kayseri'li çocuklar 2 yıl sonra bulundu diye" Anne ağaç sitem ediyor, şu meşhur sesi tatlı olan ağacın katillerini 2 haftada buluyorlar da benim evlatlarımınkini niye 2 yılda? Artık hiçbir anne ağaç, düşürmeyecek tohumlarını toprağa, bağımsız yeşersin diye! Korkum bu ya! Haşerelerin fidelere zararı……..

Bahar en sadık dostumuz gibi her sene bu zamanlarda bütün sitemlerime rağmen geliyor… Şöyle bir bakıyor ben hangi mevsimim… Bütün gençlere yeni cıvıl kelimesini türetenim… Ben haber verdim mi düşen cemre'mle geleceğimi… Herkes de bir hazırlık, yüreklerde aşk özlemi telaşları v.s.Bu sene benden sonra yaz'a seçim görevi vermişler… Güneş ile konuştum… Bir gün doğacak sandıktan inşallah! Ve ben sürecem yüzümü tüm insanlığa da… Kış oğlunuz olmasa nasıl baharların kıymetini bilirsiniz ya!

Ekşi erik dilimin ucunda, çiçeklerin kokusu burnumun… Gözlerim manzaraya açık, ellerim yazmaya… Sözlerim susmaya. Şimdi sesleniyorum Tüm fidelerin tomurcuklarına ve kara toprağa… Senden geldik sana gelicez ya! Sen Güneş'imizi doğru ayarla… da. Açmasın hiçbir gölgede soluk gonca…

23 Nisan'ın yaklaştığı bu günlerde, Nisan ayı yazısı adına: Tüm memleketimizdeki fidelerin daha sağlıklı yetişmesi için el ele verelim... Güneşimizi de gölgemizi de iyi bilelim…

Sevgiler… Herkese…

Fotoğraf:Onur ALTINTAŞ

--
4/21/2011 04:26:00 PM tarihinde Kelime Yığıcısı tarafından 1mk adresine gönderildi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sayfalar