Banner

Günün konusu / sorusu -6 (Niçin blog yazıyoruz?)

Merhaba değerli dostlar.
Bir milyon kalem günün sorusu anketinde bugünün sorusu :
Niçin blog yazıyorsunuz?

Sizi blog yazmaya yönelten sebepler nelerdir? Yazmasaydınız ne yapardınız? Sizce blog yazmak bir alışkanlık mı yoksa bir ihtiyaç mı? Blog yazılarının edebi bir değeri var mı? Bloglar yazılı basının yerini alabilir mi? Yorum ve oylarınızı bekliyoruz.

Yorum Gönder

13 Yorumlar

đerkenαя dedi ki…
İhtiyaç için yazıyorum, ailemden uzak yaşamam, iş/okul yoğunluğu nedeniyle de pek kimseyle görüşememem dolayısıyla dertlerimi döküyorum, fikir alıyorum, rahatlıyorum :)

Edebi değeri ise, günden güne daha iyiye gidiyor diyebilirim :))

Yazılı basının yerini almaması gerektiğini düşünüyorum, çünkü bloglarda herkes kendi yorumunu kattığı için yanlış bilgilendirme olabilir..
Adsız dedi ki…
klişe bir hikaye vardır hani. senin 1 liran var benim 1 liram ver aldık-verdik noldu yine aynı senin de 1 benim de 1...peki senin bir bilgin var benim bir bilgim var aldık verdik ne oldu...senin artık 2 benim artık 2....

internet çağının sınır tanımadığı bir zamanda bilgiye bu kadar kolay ulaşılırken neden paylaşım olmasın!...

Benimki de köşe yazılarımı ve edebi deneme, makalelerimi yazabilen arkadaşlarla ortak noktada paylaşmaktı;)
senbilirsinabla dedi ki…
Burcunun özelliği haber vermek olduğundan, gönlünden "haber vermek için şıkkı olsaydı.." geçen "abla", paylaşmak için ile yetinir.

Olanı biteni, geçip gidenin kendisine bıraktığını ne yapıp edip haberlemek isteyen "abla", üzerine düşeni elinden geldiğince yerine getirdiği fikrindedir.
c. lvr dedi ki…
yazmasam ölecektim! gencim güzelim. yazmam gerek :)
Unknown dedi ki…
Yazdıklarıma daha fazla okur bulmak imkanı blog ile doğduğundan blog yazıyorum. Yazmasaydım diye bir seçenek yok, öyle veya böyle yazardım.:))Blog yazmak ihtiyaçtan doğup alışkanlığa gidebilir. Edebi değeri olan blog yazıları elbette var. Yazılı basının yerini alabilir mi sorusunu sadece "blog" olarak değil, sanal ve Internetin geneli olarak ele almak gerek. Kağıt birgün ortadan kaybolabilir mi? Belki de. Soruları cevapladım ama ankete katılamadım, şıkların hiçbiri tek başına benim sebeplerimi açıklamaya yetmedi.:)))
erkan bal dedi ki…
yazmak bir dışa vuruş biçimi. bir çeşit psikoterapi. bir rahatlama yolu. o yüzden insanlar yazmalı. ister paylaşır, ister paylaşmaz ya da istediği ile paylaşır. midasın berberinin haykırdığı kuyu bloglar. Mevla "ben bir gizli sır idim, bilinmek istedim insanı yarattım" demiş. İnsan da bir şekilde ruhunu, düşüncelerini paylaşmak istiyor ve yazıyor... Edebi değeri olanlar da var, komik olanlar da, bir gezi, araştırma, haber, bilimsel değer ifade edenleri de. Her ne olursa olsun blog alemi ve yazmak güzel birşey...
Bumerang57 dedi ki…
Geçmişte olanları veya gündemi kendi bakış açıma göre yorumlamak.. Bunun dışında bir çok sebep var tabi ki. güzel sanatlar, tarih, coğrafya, çeşitli tarifler, mizah, eleştiri, deneme türünde türlü paylaşımları okurum fikir edindiğim ve yorumladığım çok yazı olur. Paylaşım rahatlatır. Blog yazmayı sadece internet dönemi ile sınırlamak, internet öncesi döneme haksızlık olur. Şahsen düşüncelerimi çok defa kağıda dökmüşümdür.Yanımdan eksik etmediğim ajandama gezilerimde gözlemlerimi, bazen ne zaman eseceği belli olmayan şiir dürtüme hazırlıklı olmak üzere.

Milletvekillerinin meclisteki konuşmalarına bakıyorum onların bile dokunulmazlıklarına rağmen kürsüde süreleri kısıtlı, kapatıveriyorlar mikrofonlarını bence vekillerde blog yazsın tavsiye ederim.

Fakat şöyle bir durumda var yazı paylaşıyoruz, karşılıklı kritik ettiğimiz veya tartıştığımız nadir, bir çok sitede yazı kuşakları hızla kayboluyor buda yazan kişiyi blog yazmaktan soğutuyor bunu çok önceleri bazı sitelerde fark ettim fakat yazmamı engellemedi. Yinede yazdım en azından düşüncelerimi arşivledim bir nevi, kendim çalıp kendim oynadığım hissine bazen kapılsam da pek umursamıyorum artık.
Adsız dedi ki…
"işsizim yazmiyim napim" şıkkını içerdiğini düşünerek "can sıhıntısından" diyorum.
Ness dedi ki…
Hiç düşünmeden yazmasam ölücektim seçeneğini işaretledim. Yanlış mı yaptım aceba :)

Aslına bakarsanız paylaşımla başladı ama günlük gibi devam ediyo. Sanat aşkına bile dönebilir her an, kesin bi cevap vermem zor :)
SirEvo dedi ki…
Bilgisayarla, filmlerle, dizilerle o kadar iç içe olunca dökeyim istedim içimi. Yazacak malzeme de bol ilgi alanı yüzünden, eh, paylaşmak için diyelim. :)
Susan Çocuk dedi ki…
Yazma arzusunun paylaşma gereksinimiyle bir araya gelip teknolojik ortamda harmanlanması. Anne eli değmiş gibi <3
Elif Kararlı dedi ki…
Eğleniyorum :)Yazmak rahatlatıyor belli amacım yok..Yorum yapanların fikirlerini önemsiyorum ,yazdıkça mutlu oluyorum..Bana ait bir yerin olması mutlu ediyor beniiii:)
Oğuz Marangoz dedi ki…
Aslında başlarda bir karalama defteriydi benim blogum. Yazdıklarım kağıtlarda, defterlerde kalsın istemedim aslında. Paylaşacak yeni bir yer, forum da bulamadığım için kendime ait bir yerim olsun istedim. Zamanla yazdıklarımı paylaşacağım bir yer olmaktan çıkıp kendisi için ayrı yazılar yazdım. Hatta zamanla bloglarım sayısı arttı, paylaşacaklarım arttıkça. Birbirinden ayırmaya başladım, konulara böldüm ve ayrı bloglar açtım. Daha sık yazdım bu sayede, kendimi daha fazla geliştirdim ve blog aleminde çok güzel işlere de imza attık (1MK olarak). Ayrıca ben ms güncemi açaraj ayrı bir amaç edindim. Artık bilmek evet ama öğretmek de var amaçlarım arasında. Anlatmak istiyorum bir çok şeyi ve bu istek daha fazla yazı oluyor. Şu sıralar bloglar ve kitaplar olarak iki ayrı yerde yazıyorum. Biraz yorucu oluyor benim için ama önemli değil, mutluyum :)

Blog yazmaya başlamasaydım eğer çok büyük ihtimalle defterlere ve kağıtlara devam ederdim. Bir noktadan sonra forumlar pek bir anlam ifade etmiyordu benim için. Oldukça eksik olurdum.

Blog yazmak bir alışkanlık ve ihtiyaç benim için. Ayrıca bir edebi değeri olduğunu düşünüyorum. Kısa hikayeler yazıyorum çoğunlukla ve bir şekilde az da olsa vardır bir edebi değeri.

Son soru olarak da Bloglar yazılı basının yerini alamaz elbette. Sonuçta bloglarda herkes kendi düşüncelerini anlatıyor, yazılı basının yerini alması için biraz daha net olmaları gerekir. Ancak yazılı basına çok önemli bir destek oluşturabilir. Zaten sosyal medyanın da çok önemli bir parçası bloglar. Aslında elimizde oldukça büyük bir güç var bizim. Yazılı basının yerini alamaz ama çok daha iyisini yapabilir ;)