Sevgili İclal Aydın'ın çok sevdiğim sözlerinden biridir bu başlık; "Acının cahili kalmak ne güzel olurdu..."
Bu sözü severken amaçsız sevdiğimi, üzerine çokta kafa yormadığımı fark ettim. Bugünlerde içimi kanatan, acılarını yüreğimde duyduğum Libya için tekrar süzdüm bu sözü. Yok yok acının şahidiyken yaptıklarımızı, verdiğimiz tepkileri gördüm de yaşananlara... Cahili olma fikri çok korkutucu geldi bir an. PKK gibi büyük bir yaramız varken oradaki acıya susmak! Büyük canilik geldi gözüme... Bir duamızda yok muydu ümmetin acının içindeki diğer fertlerine?
Bazılarının yoktu, ateş onlar için sadece düştüğü yeri yakardı. Kendi ocaklarına düşmediği sürece bir sıkıntı yoktu. Peki onların ocağına düşmeyeceğinin var mıydı bir garantisi? Bu vurdumduymazlığa dünyada bir sorgu yoksa bile ahirette de mi olmayacaktı bir bedeli... Acımayana acınmayacağı hesap gününde elbette Rab Teala onlarında ocaklarına düşürecekti ateşin en harlı olanını... Başkasının acısına ısrarla cahil kalanına!...
Peki acının cahili kalma çok bencilce değil miydi? Cahili olduğumuz şeyi nasıl anlayacak/yardımlarına koşacaktık... Nasıl birlik/beraberlik olacaktı? Ya acıyı bilmeden mutluluğun kıymetini nereden bilecektik. Asıl bize mutluluğumuzun parıltılarını gösteren acı değil miydi?.. Başkaları acı çekerken mutlu olmak! Gerçekten çok büyük şeydi. Acı yoksa mutluluğun bir önemi kalacak mıydı? Ne tatmin edecekti bizi?..
Ya imtihan?
Acı olmadan neye sabredecektik, şükredecek bir şey var olacak mıydı hayatta?...
4 Yorumlar
Birileri bedel muhakkak ödeyecek kesin..Bazıları bu dünyada bazıları ahirette..!!
Yüreğine sağlık kardeşim:)
Acı'yı yüreğinde hissedenlerin yüreğine sağlık..