O kırtasiyeyi kurtlar parçaladı.. Sol elinden aşağıya doğru sarkan yeşil yaldızlı kalemler intihar süsü verilmiş bir dönemin tanıkları şimdi.. Yürüdüğün o sokağın adını hala öğrenemedim.. Sansürsüz bir geçmişi vardı; kadınlar eteklerini orada üzerlerinden çıkartırlardı...
Kadınlar ahlaksızdı! Annen hariç...
Kadınlar ahlaksızdı! Annen hariç...
Saçma sapan şiirler yazardın; her zaman beğenmeye programlanmış ve bir adamın kokulu ağzından icat diye fırlamış, adına az rastlanır bir makine gibi, karşında gülümserdim.. Ne günlerdi...
Ben o günlerde, babamın beni sevmediği kadar sevdim seni.. Kulağına ismi söylenen bebek kadar savunmasız durdum gözlerinin dönüş bileti kesilmemiş, lisanına uzak kalınan, bir Güney Afrika ülkesinde.. Hiç durmadan dayak yemeyi göze alıp ayrılığa kırılmış direksiyonunda avuçlarının yatağında dönmekten yönümü bulamadım ama anlatmaya sıra gelince sustum.. Ne günlerdi...
O günlerde düşünce suçundan sevgiliye söylenmek istenen sevgi sözcükleri adamı idama götürebilirdi.. Ben ölmekten korktum..
Ben o günlerde, babamın beni sevmediği kadar sevdim seni.. Kulağına ismi söylenen bebek kadar savunmasız durdum gözlerinin dönüş bileti kesilmemiş, lisanına uzak kalınan, bir Güney Afrika ülkesinde.. Hiç durmadan dayak yemeyi göze alıp ayrılığa kırılmış direksiyonunda avuçlarının yatağında dönmekten yönümü bulamadım ama anlatmaya sıra gelince sustum.. Ne günlerdi...
O günlerde düşünce suçundan sevgiliye söylenmek istenen sevgi sözcükleri adamı idama götürebilirdi.. Ben ölmekten korktum..
Sana yeşil yaldızlı kalemler biriktirdim; buradaki kurtların kırtasiyelerle bir alıp veremediği yok! Annene selam ederim..