[1mk] İşaret.. - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

19 Ocak 2011 Çarşamba

[1mk] İşaret..

Ruhumun Cesareti
Hafta da üç gece bu müzik grubuyla beraber çıkıyordu. İlk zamanlar zor olmuştu. Ama şimdi onların bir parçası olmuştu. Böyle söylüyordu gruptakiler daha doğrusu anlatıyorlardı. Yaklaşık iki yıldır beraber çalışıyorlardı. Hareketlerle anlaşıyorlardı. Hatta grubun solisti Ozan işaret dilini öğrenmişti. Diğerlerine öğretiyordu.








Taner sahneye çıkmadan önce gelenleri görmek için masalara göz attı. Evet ordaydı işte. Uzun kızıl saçları, mavi gözleri ile oradaydı. Petrol mavisi bir elbise vardı üzerinde. Tek omuzlu. Bu elbiseyi iyi hatırlıyordu. Onu ilk gördüğünde de üzerinde bu elbise vardı. Hızlı ve heyecanlı adımlarla grubun yanına gitti. Onlardan bir rica da bulundu. Kabul ettiler J








Tek başına çıktı sahneye. Elin de kemanı ile. Gözleri Esra'nın gözlerinde. Çalmaya başladı. Öyle bir çalıyordu ki sanki seyirci de onunla beraber kayboluyordu aşk oyununda. Tüm salon aşk dan payına düşeni alıyormuş gibiydi. Esra ise kendini çoktan kaybetmişti. Bu sesin içinde. Sanki bir dil vardı ve bu dili bilen sadece Esra ve Taner'di. Şarkıyı bitirip sırasını gruba verdi. Esra'nın yanına gitti ve dansa kaldırdı. Beraberliklerine ilk adımı atmışlardı artık.








Aradan yaklaşık altı ay geçmişti. Esra işaret dilini öğrenmiş Taner de dudak okumayı öğrenmişti. Anlaşabiliyorlardı. Engel değildi bu. Engel sözü bile açılmadı. Bir gece Taner'in evinde film izleyeceklerdi. Taner filmi seçti. Esra'nın yanına oturdu. Ellerinde sakladığı kulak tıkaçlarını Esra'nın kulaklarına taktı. Başını omzuna dayadı Esra. Film bitene kadar çıkarmadı tıkaçları. Öyle farklı bir anlaşma olmuştu ki bu durum Esra ona daha bir bağlandı. Vazgeçilmezlerin başına koydu. Artık adı Tanersiz anılmıyordu.








Esra ailesinin tüm itirazlarına rağmen o gece Taner i akşam yemeğine çağırmıştı. Ailesi sağır ve dilsiz olduğunu biliyordu Taner in ama kabul etmiyorlardı. Böyle şeylerin aşkı geride bırakacağını savunuyorlardı. Tüm itirazlarına rağmen Esra bu ilişkiyi sürdürmeye devam ediyordu. Masa da yanın da Taner karşılarında da anne ve babası oturdular. Yemeğe başladıktan sonra Taner söylenenleri anlıyordu annesi nin söyledikleri onu dondurdu. Esra Taner e ne olur gitme diyen gözleriyle baksa da Taner durmadı gitti. Esra annesine kızdı. Bu yaptığının bedelinin ağır olacağını söyleyip evden ayrıldı. Arabasına bindi. Taner in evine gitti. Kapıyı açan olmadı. Kapıya bir not bıraktı. Ve tekrar arabasına bindi.








O gece Taner eve döndüğünde kapı da ki notu okudu.


' Can dedim,yar dedim, sessizliğine vuruldum, sessizliğine gömüldüm,sessizliğimi buldum. Anlamadılar anlayamaz da kimse beni. Şimdi kulaklarımda ilk hediyem tıkaçlarım var yollar benim. Sevgimin sessiz yanı…








Ertesi günün haberlerinde geçti. Genç bir kıza bir araba çarpmış. Kazayı haber yapan ise kızın kulaklarında ki tıkaçlar!!














--
1/19/2011 12:51:00 AM tarihinde Ruhumun Cesareti tarafından 1mk adresine gönderildi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sayfalar