Banner

Kar Kurdu | Glenn Meade


Şimdiye kadar okumuş olduğun kitaplar arasında bir sıralama yap deseniz zorlanırdım.İlk 5 kitabı sorsanız.Seni en çok etkileyen,hayran bırakan 5 kitap mesela.Öncelikle bir uyanıklık yapıp 3 kitaplık muhteşem bir seriyi bir tane sayıp "Açlık Oyunları" derdim,sonra Grange'dan Siyah Kan,Dan Brown'dan Kayıp Sembol,Keith Ablow'dan Psikopat derdim sonra da George D.Shuman'ın Son 18 Saniye'si ve Son Nefes'i,Adam Fawer'ın Empati'si,Stieg Larsson'un Ejderha Dövmeli Kız'ı,Tana French'in Şey'i gelirdi aklıma ve bunlarında da ilk 5 i hakettiğini düşünüp yeniden bir sıralama yapmaya kalkardım.İlk beş bile bu kadar karmaşıkken en beğendiğim kitabı sormanızdan korkardım.Taa ki Glenn Meade'in Kar Kurdu'nu bitirene kadar bu durum böyleydi.Artık kesin bir cevabım var ve içim rahat.En hayran olduğun kitap? İki kelime.Kar Kurdu.Şimdiye kadar okumadığım için kendimi kutluyorum.Cidden ama.Çünkü bu kitabı bundan 8 yıl önce elime geçtiğinde okusaydım yukarıda bir türlü sıralamasını yapamadığım kitaplardan, Stephen King'in Oyun'undan,Hayvan Mezarlığı'ndan,Dan Brown'un Da Vinci Şifresi'nden,Dijital Kalesinden,Grange'ın Kızıl Nehirler'inden,Leyleklerin Uçuşu'ndan,Jeff Abbott'un Mahzen'inden belki okuduğum zamanlarda aldığım hazzı alamayabilirdim.Tüm hepsini bir köşeye atmış değilim ama bu kitap kesinlikle "kalite" diyorum.Çıtayı bu seviyede tutabilmem oldukça zor.Bitmesin istediğim ender kitaplardan biri.Diğer kitaplarını henüz okumamış olduğum için de ayrıca şanslı hissediyorum kendimi.Ne güzel bir sürü keyifli kitap beni bekliyor artık.Glenn Meade bu kitabıyla yıllar önce bu türde yazanlara meydan okumuş ve benim okuduklarım arasında bu meydan okumaya cevap verebildiğini düşündüğüm kimse yok.


Anlatmaya kalksam kendimi tutamayıp sonuna kadar anlatırım.Ve bir metrelik bir yazı çıkar ortaya.Dün henüz son yüz sayfasındayken ev arkadaşıma anlatmaya başladım,mükemel bir özeti film anlatır gibi 40 dakika anlatmışım ve arkadaşım pür dikkat heyecanla beni dinledi.En can alıcı kısmında kaldığımı öğrenince de hayal kırıklığına uğradı.Keşke filmi çekilse dedi.Şimdi 40 dakikada söylediklerimi burada yazmamın uzunluğunu bir tarafa koyalım.İçerik hakkında spoiler vermemin size ne kadar büyük bir haksızlık olacağını düşünüyorum ben.Hiçbir fikriniz olmadan okuyun daha iyi.O heyecanı tadın,o kurguya hayran olun.Kitabın kalınolması başta gözünüzü korkutabilir ama başlayınca keşke 660 değil 960 olsaydı diyeceksiniz.Nefesinizi tutarak okuyacağınız,etkisinden uzun süre kurtulamayacağınız,atmosferinden çıkmak istemeyeceğiniz,gerçekçi ve sağlam karakterlerinden ayrılmak istemeyeceğiniz sürükleyici bir casusluk romanı Kar Kurdu.


Ama bu kadar beğenip okumanızı tavsiye ettiğim kitabın neden bahsettiğini az buçuk bilmek hakkınız.Kendimi tutabildiğim kadar özetle anlatayım.

Soğuk savaş dönemi.1953.Çiçeği burnunda Amerika Başkanı Eishenhower, Stalin'in akli dengesinin bozulduğu yönünde istihbari bilgiler alır.Rapora göre Stalin, hidrojen bombasını geliştirip Amerika'yı vurmak konusunda çılgınca bir tutkunun esiri olmuştur.Diğer yandan Hitler'in izinden giderek Yahudi soykırımını kaldığı yerden devam ettirmek istemiş ve bunun için kamplar kurdurmaya başlamıştır.Bu çılgınlığın dünyanın başını fazlasıyla derde sokacağı ve tekrar milyonlarca insanın yok olacağı bir kaosa sürüklediği kesindir.Stalin'in durdurulması gerekmektedir.Onu durdurmanın tek yolu ise onu öldürmektir.Ocak ayında koltuğu devralacak olan seçilmiş Başkan Eishenhower ile CIA arasında yapılan görüşmede operasyon kararı çıkar.Bu çok gizli operasyonun adı "Kar Kurdu Operasyonudur"


Slanski Rus asıllı oldukça yetenekli bir CIA tetikçisidir.Çok zor görevleri ustalıkla yerine getirmiştir ve operasyonu yönetmekle görevlendirilen Massey'in güvendiği tek kişidir.Diğer yandan işkence gördüğü Rus kampından kaçmayı başarıp iki Rus askerini de öldürerek Finlandiya sınırını geçen Rus Anna Horev'e Finlandiya'nın Ruslara teslim etmemesi için Amerikan vatandaşlığı teklifi gelmiştir ve hayatı kurtulmuştur.Ancak küçük kızı hala Rusların elindedir ve Anna ondan ümidini kesmek zorunda kalmıştır.Massey, kusursuz Rusçasıyla Slanski'nin karısı rolünle Rusyaya sokabileceğini düşündüğü tek kadın ise iki Rus askerini etkisiz hale getirip zor şartlar altında sınıra kadar ilerleyebilen güçlü ve cesur bir kadın olarak gördüğü Anna Horev'dir.Ama Anna Horev bu teklifi kabul edecek midir? Ellerinden zor kurtulduğu KGB subaylarının arasına dalmayı kabul ettirecek tek bir etken vardır o da "Kızı Saşa'nın Rusların elinden kurtarılacağı vaadi". Anna ve Slanski Rus topraklarına girmeden önce sıkı eğitimden geçtiği sıralarda KGB ajanları Kar Kurdu Operasyonunu öğrenmiştir.Alarma geçilmiş ve gelecek misafirlere cehenneme hoş geldiniz demek için sınırlarda özel kontrol noktaları oluşturulmuştur.CIA'in, Operasyonun yapılacağının Kremlin'e sızdırıldığını öğrenmesi uzun sürmemiştir ancak her şey için artık çok geçtir.Anna ve Slanski kendilerini bekleyen Ruslardan ve onların eline sağ geçmeleri halinde tüm kanıtlarıyla savaş sebebi olacak ikiliyi öldürmek isteyen CIA ajanlarından habersiz Rus topraklarına giriş yapmışlardır bile.Her iki yönden gelen tehlikenin içinde Slanski aslında baştan beri Stalin'le kendi hesabını görmek istemektedir.Zorluklarını göze aldıkları operasyon,artık imkansız hale gelmiştir.Hazır olmadıkları zorluklar Slanski'yi durdurabilecek midir? Okuyun.


Glenn Meade'den bir kaç bilgi paylaşayım :Eski gazeteci ve uluslararası üne sahip yazar Glenn Meade, 1957 yılında İrlanda’nın başkenti Dublin’in Finglas kasabasında doğdu. "Irish Times" ve "Irish Independent" gazetelerinde yazdı. İlk romanı "Kar Kurdu"yla şöhreti yakalayan Glenn Meade’in romanları, yirmiden fazla dile çevrildi. Yazarlığının yanı sıra eğitim pilotu olarak da çalışan Meade, 1980’lerin ortalarından, ilk romanını yazana kadar (1994) Dublin’deki Strand Tiyatrosu’nda kendi yazdığı bir dizi oyunun yönetmenliğini de yaptı. Uzun yıllar pilot eğitmeni olarak çalışan Glenn Meade, artık sadece yazarlık yapıyor.

Eleştirmenler, Glenn Meade’in romanlarını, olay ve kurgu bakımından, Frederick Forsythe, John le Carre ve Tom Clancy’nin heyecanlı bir karışımı olarak niteliyor. Uluslararası başarı kazanan romanları, olayların geçtiği Rusya, Mısır, Avrupa ve ABD’de kılı kırk yaran araştırma ve incelemelerin ürünüdür.

Yorum Gönder

0 Yorumlar