Ben internet ortaminin guvenilirliginden duydugum endiseler yuzunden herseyin herkesle paylasilmamasi taraftariyim. Bu yuzden genel olarak bir yerlere resim eklerken ozenli olmaya calisiyorum. Bu meselenin kisisel boyutu.
Meselenin profesyonel boyutu ise, sizi taniyan yada tanimayan, tanimak isteyen kisiler adsoyad bilgilerinizle google yapabilirler. Hele ki bir is gorusmesi oncesi gelecekteki merakli patronuz, kiz arkadaslarinizla dagittiginiz bir geceden kalan guzel ani fotograflarina dayanarak sizi tanimadan kafasinda sizinle ilgili basarilariniz, mesleki gecmisinizi bi tarafa birakarak tamamiyle farkli bir potre cizerek, cok onyargili bir mulakat gerceklestirebilir.
Facebook hepimiz icin dostlarla kavusma, paylasma platformu olarak cok masum gibi gozuksede eger cok basarili bir akademik bir is gecmisiniz, veya gazetelere cikmis bol odullu bir yazar cizer degilseniz sizi google yapan birinin ilk ulasacagi gorsel sayfalardan biridir Faceboook..
Sonra gelen ise eger varsa LinkedIn profilinizdir. LinkedIn, cok daha az tehlikeli olmakla birlikte bircok insanin resmi, SIKICI, genellikle vesikalik resimlerini koyduklari bir platform. Ne kadar cok al benili, seksi, cocuksu, gayriciddi resim koymak tehlikeli ise bence ehliyet icin fotosu cektirir gibi foto cektirip onu LinkedIn'e koymakta tehlikeli. Hic kimse SIKICI, ciddi biri ile mesaisini gecirmek istemez. Her zaman icin gulec, sicak ve LUTFEN yeni bir foto eklemek insanlar hakkinda gercekci bir profil yaratmak icin onemli.
LinkedIn'de gruplar ve diger baglantilar yuzunden cok cesitli profiller goruyorum. Benim denk geldigim bunlar icin iki foto vardi ki yok artik dedirten cinsten. Bir tanesi bir is gorusmesi oncesi beni mulakat yapan kisinin profiline bakmistim (evet her zaman mulakati yapan kisiler profillere bakmaz:) ), resimde gayet hos, guler yuzlu, pozitif 30lu yaslarinin basinda biri vardi. Ben toplanti salonunda beklerken iceri kisa boylu, saclarinin onleri tamamiyle dokulmus, sisman gayet sevimsiz ukala biri gelerek gorusme yapacak kisinin adini soyledi.
Ben icimden nasil yani mu Corey diye kala kaldim. Sonra eve gelip dogru mu gordum acaba dogru kisimi beni mulakat yaptigi diye bakmak icin adamin profiline yine girdim. O da ne daha once fark etmemisim adamin yuzu aslinda alnin yarisina kadar var ustu yok ve resim muhtemelen bi 10 kilo almadan ve 10 yil daha oncesine ait. Ben ise alan konumunda olup, o aday olsaydi ben boyle birini almazdim. Kendi ile barisik degil, takim ruhunu negatif etkiler diye dusunurdum.
Bu ornegin tam zitti baska ornek ise isinde basarili uzaktan tanidigim, esinden bir sure once ayrilmis yabanci bir arkadasimiza ait. O da tam tersi tatil koylerinde gunes batiminda cekilen, bol rotuslu, bol dekolteli manken edali bir fotorafini koymus. Calistigi kurum sektorunun onde gelenlerinden, konumu itibariyle o kadar alakasizki sanki yillar oncesininde Gunseli Idiz'in sundugu paravanin arkadasinda (programin ingilizce ismi Blind Date idi) es aramaya cikmak icin basvuru formlarina eklenecek bir poz. O fotografi gorunce medeni halini yazmasina gerek kalmadan hala bekar oldugunu anlamistim.
Beni google'da arayanlar bazen ayda 150 kisiyi buluyor ki bu blogta kisisel bilgilerimi paylasmiyorum. Beni hic tanimayan ve buyuk olasilikla hicbir zaman yuzyuze tanismayacak kisiler soz konusu olunca benim hakkimda yanlis imaj ver vermemek ve onyargilar olusmamasi icin yukarida saydigim sebeplerden dolayi cok dikkatli olmaya calisiyorum.
www.isaramagunlugu.blogspot.com
0 Yorumlar