rüyasında atlar kişniyordu
rüzgar
ihanete zorlarken yaprakları
ağaçlar bir bir üryan kalırken
tuhaf bir suçluluk içindeydi gökyüzü
acı bir gölde dalmış
bi başına kız çocuğu
kapalı pencerelerin ardında kalmış
huzura bakıyordu
boş saksılara baktıkça
içi ürperdi kızın
soluğunu kesmek istercesine
topraktan çıktı solucanlar
bölüne bölüne çoğaldılar
yürüdüler üzerine
küçük kızın önüne siper oldu
sarı yaz
yeşilin sarıya olan aşkını
anlattı ona
önce kırmızıya dönüşüp
yanıp kavruldu
yetmedi
yerlerde süründü
renkler yer yüzü ile dalga geçerken
tuttu kızın ellerinden sarı yaz
dokundu yüreğine
burası acı göl değil
bırak yolunu bulsun kandan ırmak
bulsun ki nefes al
yoksa hep absürt kalırsın
Fotoğraf: Özgür Çakır
0 Yorumlar