Sıcak, sıcak, sıcak.....
Çok sıcakmış Türkiye!!!
Bizim buralarda yaz çoktan el sallamaya başladı, veda etmek üzere. Güneş artık yakmıyor, ancak ısıtıyor. Hele günlerce yağan yağmurlardan sonra.
Her sene ancak bir kaç gün için gazeteler manşet atar:
“Avrupa yanıyor!!”
O birkaç günden sonrası malum: Yağmur, dolu, gri günler, serin havalar. Boşuna mı herkes kendisini güney ülkelerine, Akdeniz’e atıyor? Boşuna mı, okulların tatil oluşuyla otobanların kitlenmesi? Kilometrelerce uzayan oto kuyrukları? Tatilin ilk günlerinin kuyruklarda beklemekle geçmesi? Yaşadıkları yerde güzel ve istikrarlı bir yaz olsa, kalkar binlerce kilometre uzaklara gider mi insanlar?
Çok sıcakmış Türkiye.
Bu sıcaklarda en çok çekenler de, sokak hayvanları.
Öyle ya, susayan insan gider buzdolabına veya en yakındaki markete, alır istediği içeceği. Ama hayvanlar öyle mi? Evde beslediklerimiz bile, önlerine biz su koymazsak kendiliklerinden alamazlar. Ne dolabı açabilirler, ne musluğu. Olsa olsa, miyavlayıp, havlayarak veya kendi cinslerine göre herhangi bir şekilde ses çıkararak bizi haberdar edebilirler.
Ya sokak hayvanları? Onların işi çok daha zor. Yağmur yağmamışsa, yakınlarda bir dere, bir havuz, ya da bir su birikintisi yoksa nereden alacaklar suyu?
Onlar daha da muhtaç insanların bu sıcaklarda onları düşünmesine, sokaklara bir kap içinde bir parça su bırakmasına.
Hayvanseverler bu günlerde sık sık hatırlatıyorlar bunu. Keşke herkes bu çağrılara uyabilse. Küçük bir kapta, bir parça su alt tarafı. Muhtaç canlılara yardım edebilmiş olmanın sevincini duyabilmek, bu küçücük zahmete değmez mi?
Akdeniz ülkeleri yazı dolu dolu yaşıyor. Bu bir ayrıcalık. Bu ayrıcalık her ülkede yok. Avrupa’nın kuzey yarısında, Alplerin kuzeyinde kalan bölgelerde yaz çok kısa. Geç gelir, erken gider. Tanrı’nın bu ayrıcalıkla mükafatlandırdığı bölgelerin insanları, bu mükafata karşılık, Tanrı’nın diğer canlılarını düşünseler ne güzel olmaz mı?
Alt tarafı bir kap su.
Buralarda bu sıcak, bu kuraklık yok. Ayrıca sokak hayvanı da yok. Sokak hayvanlarına bir yudum su verebilmek imkanı yalnız güneyde kalan ülkelerin insanlarına mahsus.
Susamışlara su verip onların yaşamalarına yardım edebilmek ve bunun sevincini hissedebilmek.
Alt tarafı bir kap su.
0 Yorumlar