ramazan başladı.
dünden bazı tartışmalar başladı bile.
neymiş efendim "gün çok uzunmuş,acep sıkılınca oruçu bozabilirmiymişiz?" "ya susarsak?"
"bozsak,kaza mı gerekir?" "yoksa ne gerekir?"
4-5 ilahiyatçıya sormuşlar "bu kadar uzun oruçlu olunduğunda neler olur?,neler olursa napılsın?" gibi.onlar da kendi kafalarına göre cevap vermişler.aşağı yukarı cevap yelpazesi şöyle:
"e,efenim,bu sıcaklarda çok susarlarsa bozabilirler orucu !"
"susuzluğa dayanamazlar ise,oruç tutmayabilirler..."
"kesin konuşmamak lazım "
burada benim beynim devreye giriyor.bunlar kelli-felli insanlar,bir de konularında uzman(!).biri bayan.düşünüyorum ben bu uzuuuun oruçları 11-12 yaşlarındayken tutmuştum,hatta işten eve giderken arabanın dışından yüzüme sıcak rüzgar çarptığını hatırlıyorum.hatta o sıcaklarda okulun bahçesinde futbol maçı yapardık,oruçlu oruçlu.kan ter içinde kalırdık,ama orucu bozmak kimsenin aklına gelmezdi.altını çiziyorum çocuktuk bir de.
şimdi düşünüyorum da bunlar neyin tartışmasını yaparlar.bu insanlar oruç tutuyor mu gerçekten.orucun ne olduğunun farkındalar mı?diye değişik sorular aklıma geliyor.
ben biliyorum ki; Allah bir kolaylık veriyor kullarına.ömrüm boyunca hiç tutmadıysam 35 yılın orucunu tutmuşumdur.35 yılda 35 gün ancak susuzluk yaşamışımdır.yani her yılın ramazanına ortalama bir gün.ona da dayanın be kardeşim.her güne Allah yardım etti mi ne olur senin tuttuğundan.28 gün Allah yardım ediyor zaten,o bir gün de teste tabi tutuluyorsun bir kaç saat onu da artık kendi iradenle hallediver.:))
şimdi bir de başka konumuz var,bir kaç gün sonra gazetenin birinde sakız çiğnenirse oruç bozulur mu tartışması yapılır.
cumhuriyet gazetesinde de erzurum da oruç tutmayan öğrenciyi,oruç tutan öğrenciler çok kötü dövdü haberini(!) yazarlar.gerçi bildiğim kadarı ile okul dönemi değil ama...
ve böyle eğlenceli bir ramazan daha başlayıp ilerlemiş olur.Allah bayrama da ermek nasip etsin .
"ramazanda sultanahmet very good,eyüp sultan very good,istanbul çok güsel,yine gelecek ben..."
istanbulda ramazanı yaşamak ne güzel...
dünden bazı tartışmalar başladı bile.
neymiş efendim "gün çok uzunmuş,acep sıkılınca oruçu bozabilirmiymişiz?" "ya susarsak?"
"bozsak,kaza mı gerekir?" "yoksa ne gerekir?"
4-5 ilahiyatçıya sormuşlar "bu kadar uzun oruçlu olunduğunda neler olur?,neler olursa napılsın?" gibi.onlar da kendi kafalarına göre cevap vermişler.aşağı yukarı cevap yelpazesi şöyle:
"e,efenim,bu sıcaklarda çok susarlarsa bozabilirler orucu !"
"susuzluğa dayanamazlar ise,oruç tutmayabilirler..."
"kesin konuşmamak lazım "
burada benim beynim devreye giriyor.bunlar kelli-felli insanlar,bir de konularında uzman(!).biri bayan.düşünüyorum ben bu uzuuuun oruçları 11-12 yaşlarındayken tutmuştum,hatta işten eve giderken arabanın dışından yüzüme sıcak rüzgar çarptığını hatırlıyorum.hatta o sıcaklarda okulun bahçesinde futbol maçı yapardık,oruçlu oruçlu.kan ter içinde kalırdık,ama orucu bozmak kimsenin aklına gelmezdi.altını çiziyorum çocuktuk bir de.
şimdi düşünüyorum da bunlar neyin tartışmasını yaparlar.bu insanlar oruç tutuyor mu gerçekten.orucun ne olduğunun farkındalar mı?diye değişik sorular aklıma geliyor.
ben biliyorum ki; Allah bir kolaylık veriyor kullarına.ömrüm boyunca hiç tutmadıysam 35 yılın orucunu tutmuşumdur.35 yılda 35 gün ancak susuzluk yaşamışımdır.yani her yılın ramazanına ortalama bir gün.ona da dayanın be kardeşim.her güne Allah yardım etti mi ne olur senin tuttuğundan.28 gün Allah yardım ediyor zaten,o bir gün de teste tabi tutuluyorsun bir kaç saat onu da artık kendi iradenle hallediver.:))
şimdi bir de başka konumuz var,bir kaç gün sonra gazetenin birinde sakız çiğnenirse oruç bozulur mu tartışması yapılır.
cumhuriyet gazetesinde de erzurum da oruç tutmayan öğrenciyi,oruç tutan öğrenciler çok kötü dövdü haberini(!) yazarlar.gerçi bildiğim kadarı ile okul dönemi değil ama...
ve böyle eğlenceli bir ramazan daha başlayıp ilerlemiş olur.Allah bayrama da ermek nasip etsin .
"ramazanda sultanahmet very good,eyüp sultan very good,istanbul çok güsel,yine gelecek ben..."
istanbulda ramazanı yaşamak ne güzel...
5 Yorumlar